MÜSLÜMANLARI RAHAT BIRAKIN
Can PULAK 03 Ekim 2007
Nedir bu dayatma,niçin bu ısrar,neden inat ediliyor..?
Türkiye’nin başka meselesi yok mu?Türbanla yatıyoruz,türbanla kalkıyoruz.Anayasa’yı değiştireceğiz diye tutturuyoruz.Seçim yapıyoruz,milleti kucaklayacağız diyoruz,yine dönüp türban meselesine takılıyoruz.Ortamı tekrar geriyoruz,işi gücü bırakıp kafayı kıyafete takıyoruz.
Türban bahane,aslında din eksenli bir yürüyüşe zorlanıyor Türkiye.Adım adım itiliyor karanlığa.Bir avuç din bezirganı,70 milyondan fazla insanı peşine takıp,sürüklemeye çalışıyor ardından.Hedeflediği noktaya masum bahaneler göstererek,demokrasinin ardına sığınarak,din patronluğuna soyunuyorlar.
Sanki onlara oy vermeyenler Müslüman değil.Öyle bir tablo ortaya koyuyorlar ki,Türkiye’yi sürüklemeye çalıştıkları yolun yanlışlığını söyleyenleri neredeyse kafir ilan edecekler.Önce şunu bilmeliler ki,yüreğinde Allah korkusu taşıyan ‘’sözde değil özde’’gerçek Müslümanlar,dinimizin geleceği açısından korku ve ibretle izliyorlar gelişmeleri.Müslümanlık adına yapılan göstermelik ve dini tribünleri hedef alan davranışları,büyük bir çoğunluk tasvip etmiyor.
Dinle siyaset günümüzde ateşle baruta benzer.Yanyana getirdiniz mi,patlamaması mümkün değil.İkisini birbirinden iyi ayırmak gerek.Güvenlik sahasını,emniyet şeritlerini,kırmızı çizgileri iyi çizmek lazım.Bunun da yolu Müslümanları rahat bırakmak,ibadet ve din anlayışı zaptiyeliğine soyunmamaktır.
İktidarların,milletin inançlarını düzeltmek ve disipline etmek gibi görevleri yoktur.Hele hele Müslümanlığı kendi anlayışlarına göre yorumlamak ve kabul ettirmek gibi gayretleri,hiç de hoş görülemez.Türban takmayanlar,namaz kılmayanlar,oruç tutmayanlar Müslüman değil mi?Bunun çetelesini tutmak,hesabını yapmak iktidarlara mı düşer?Herkes sonuçta yaptığının hesabını vermeyecek mi?Peki iktidara ne oluyor,Allah’la kulun arasına niye giriyor ki..?
Dinine gerçekten sahip ve akıllı Müslümanların korkusu nedir biliyormusunuz?İktidarın bu ürkütücü müdahelesi ve yaklaşımı,milleti dinden imandan soğutacak..Rahat bırakın Müslümanları yahu..Çok şükür ezan sesi ruhumuzu rahatlatıyor.Camilerimiz müminlerle dolu.Başörtülü kadınlarımız asırlardır rahat geziyor topraklarımızda.Şu mübarek Ramazan’da oruçlar tutuluyor,sevaplar işleniyor,açlar doyuruluyor,fitreler zekatlar veriliyor.İyi uygulandığında dünyanın en güzel dinine sahibiz.Bunun kıymetini bilmek,dinimizin emrettiği kardeşlik bağlarımızı güçlendirmek varken,siyasete alet etmenin manası ne?
Yol yakınken AKP,ısrarla ve inatla sürdürdüğü din politikasından vazgeçmeli ve ülkeyi iyi idare etmek,toplumu huzur ve refaha kavuşturmakla yükümlü olduğu asli görevine dönmelidir.Ayrıca Diyanet İşleri Başkanlığımız ne güne duruyor?Dinde bir problem varsa –ki yok-oturur bir çaresini bulur.Başbakanın baş imamlık gibi bir görevi yoktur.Siyasetçilere’’din zaptiyeliği’’gibi bir görev verilmemiş.Öyleyse ‘’herkes kendi işine baksın’’diyen Başbakan,söylediğine uygun davranarak önce kendi işine baksın.
AKP din-iman işini Diyanet İşleri Başkanlığına bırakırsa,bunun için Anayasa’yı zorlamazsa,hatanın neresinden dönülse kardır diyerek,süratle Türkiye’nin çözüm bekleyen acil ve çok ciddi sorunlarına yönelirse,bundan ülkemiz çok kazançlı çıkar.Yapay din kavgasıyla çok zaman kaybediyoruz.Geriye doğru bir dönüp bakın,boşa geçen onca zaman içinde pek çok meselemizi daha önce halledebilirdik.
Dindar Cumhurbaşkanı seçtik lafları,hiç de hoş ve terbiyeli laflar değil.Bundan öncekiler dinsizmiydiler yani..?Böyle bir görüşü paylaşmak,bu anlayışa sevinmek,bununla öğünmek doğrumudur?Bugünkü Cumhurbaşkanımız da,aynı görevi geçmişte yapanlar da,su katılmamış birer müslümandı.Öyleyse bu vurgulamaya,Çankaya’ya dindar Cumhurbaşkanı oturttuk laflarına ne gerek var?Milleti böyle geriyorlar işte.Cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturan Abdullah Gül de,’’hayır bu doğru değil.Ben Türkiye’nin ilk dindar Cumhurbaşkanı değilim.Benden öncekiler de öyleydi’’demiyor.Yeni sıfatını gülümseyerek kabul ediyor.Gerçekten üzücü bir tutum.
Bu arada şunu itiraf etmek zorundayız.AKP eğer din şartlanmasından sıyrılabilse,dinle devlet işlerini birbirine karıştırmamaya karar verse,aslında iyi işler de yapıyor.Kadrolaşmayı filan bir tarafa atarsanız,son 15 yılın en çok iş yapan ve iyi çalışan bir iktidarı olarak bakabiliriz AKP’ye.Yiğidi öldür ama hakkını ver.Tuttuğunu koparan,yıllardır çözüm bekleyen meseleleri,reform zihniyetiyle çözen bir çizgide akıllıca yürüyor.Sağlık hizmetlerinin tek elde toplanması,sosyal yardımlaşma fonlarının iyi kullanılması,İlköğretim kitaplarının sıraların üzerine ücretsiz konulması,emeklilerin banka kuyruklarında çile çekmelerinin sona erdirilmesi,vergi kayıplarıyla mücadele edilmesi,enflasyonun tek rakamlı hanelere çekilmesi filan,buna örnek olarak gösterilebilir.
Hal böyleyken,daha iyi işler yapacak bir iktidarın, kendisini din saplantısına mahküm etmesini anlayamıyorum doğrusu.Yazık oluyor gayretlere,yazık oluyor Türkiye ve yazık oluyor dini bütün insanımıza…
