Operasyon için referanduma gidecek miyiz?
METİN ÖZKAN 09 Ekim 2007
HER taraf kan revan, her taraf şehit yası. Ya bir ana, ya bir dul, ya yetim ağlaması.
İşte bu Türkiye’nin bugünkü manzarası.
Tarih boyunca ihanet etmeyip, hep vermenin ama hiç istememenin, yüreği her yandığında “Vatan sağolsun” diyerek göz yaşlarını içine akıtmanın ve asla isyan etmemenin bedeli midir bu?
Toprağa verdiğimiz vatan sevdalısı bu şehitlerin kefenine, bedenimizden bir parça da biz koyuyoruz her defasında onları kabristanda uğurlarken.
Gün geçmiyor ki, bir terör olayıyla karşı karşıya gelmeyelim.
Haberi ilk duyduğumuzda terörü lanetliyor, ardından gündelik işlerimize dönüyor ve unutuyoruz.
Ama o kendini hiç unutturmuyor.
Bir gece önce Şırnak’ta çıkan çatışmada şehit olan biri astsubay 13 güvenlik görevlisinin acısını idrak edemeden, dün yine Şırnak Namaz Dağı bölgesinde bir uzman çavuşun, Diyarkbakır’ın Lice İlçesi’nde de bir erin daha, teröristlerce döşenen mayın sonucu şehit edildiği haberi geldi.
Bu terör eylemi bir AB ülkesinde ya da ABD’de olsa sizce bunlar bütün dünyayı ayağa kaldırmaz mıydı?
İşte AB’nin savunduğu “İnsan Hakları” bu kadar basit ve yalan!
Artık teröre lanet etmek yetmiyor
Sadece uzaktan seyredip ahlanıp, vahlanmak da yetmiyor.
Bugün bu insanların canı yanıp, ocağı sönerken elimiz kolumuz bağlı “Canımız Allah’a emanet” şeklinde yaşamak Türkiye’ye hiç yakışmıyor.
Çeyrek yüzyıldır yok edilemeyen, sinsice sürüp gelen bu fitne ve etnik başkaldırıya artık dur deme zamanın geldiğini emin olun hainlerle, işbirlikçiler dışında anlamayan kalmadı ama başımızdakiler, üzerimizde oynanan bu oyuna daha ne kadar seyirci kalıp, önüne nasıl geçecekler inanın çok merak ediyorum...
Büyük devletler, planlarının bir tanesi çökerse diğerine geçer, yoksa büyük devlet olamazlar. Ayrıca büyük devletlerin tek bir amacı vardır; o da tüm gücü ele geçirmek.
Onun için Türkiye Cumhuriyeti’nin bugün sorunu yalnız PKK değildir.
Türkiye’nin stratejik bakışı, Kuzey Irak’ta bir Kürt devletinin ABD, İsrail tarafından gündemde tutulması ve Kerkük’ün statüsünü değiştirmeye yönelik beklenmeyen referandum üzerinedir.
Referandum demişken aklıma geldi.
“Türkiye’de artık referandumlarla yaşamaya alışmalısınız” diyen Başbakan Erdoğan acaba Cumhurbaşkanlığı, Anayasa değişikliği ve türban meselesi gibi konuları referanduma götürürken, Kuzey Irak’a operasyon için de referandum yapmayı düşünüyor mu?
Yapılacak tek şey
Sizce hangi eylem veya nasıl bir mantık çocukların hayatına kastederek bebekleri bile öldürmeye çalışır? Bu davranış sizce hangi davayı haklı çıkartır acaba? Bunu yapan bir (insan demeye dilim varmıyor) yaratık kendisine nasıl insan diyebilir?
“Saflık aşkta iyidir ama siyasette salaklıkla eş değerdir” diye bir söz vardır.
PKK terörü dağlarda karakol baskınlarını da aşıp askeri birliklere; kentlerde ise kitlesel katliama yönelik intihar bombacıları ile saldırgan bir eylem sürecine yönelirken, yapılacak tek şey kalmıştır.
O da ülkemizin terörü bitirme konusunda ne kadar kararlı olduğunun anlaşılması için kahraman Türk Ordusu’nun, bölücüleri susturmak üzere Kuzey Irak’a müdahalesi.
Tüm devlet erkânı toplanmalı ve bir an önce Meclis’te yasal olarak operasyonu destekleme kararı verilmelidir.
Terör konusu dün, önce Başbakan Erdoğan başkanlığında Bakanlar Kurulu’nda, sonra da Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün daveti üzerine, Erdoğan ve Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt’la birlikte Çankaya Köşk’ünde masaya yatırıldı. Ancak her iki toplantıdan çıkan sonuç yine bildik söylemlerdi. Bakalım bu şifre gibi mesajların içinden sıcak takip çıkacak mı? Bekleyip göreceğiz...