« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

26 Haz

2008

CIA numaralarına ne kadar benziyor

Sedat Sertoğlu 26 Haziran 2008

Bazı filmler vardır; “Ortak Yapım” imzası taşırlar... Bazıları ise “Tekli Yapım” olarak bilinirler...

Son zamanlarda gerek Genelkurmay ve gerekse Anayasa Mahkemesi’ne ilişkin bilgiler, telefon kayıtları, fotoğraflar havada uçuşuyor. Peki nasıl oluyor bu?

Düşündükçe aklımıza CIA ve eski KGB’nin çeşitli ülkelerde zaman zaman uyguladığı “aldatma” metotları aklımıza geldi... Bunlardan örnekler gazete koleksiyonlarında veya internette bulunabilir... Ülkemizde de yaşanmıştır bunlar.

CIA ve KGB kızdıkları bazı ülkelerde, doğruluğu hakkında kesin bilgilere sahip olunmayan bu tür belgeleri, o ülkelerde tirajı yüksek olmayan gazetelere ulaştırırlar ve ülkeyi birbirine katarlar. Belge gerçekmiş, değilmiş kimse üzerinde durmazdı önceleri... Belgeyi alanlar da “Bu belgeyi bana neden verdiler? Amaçları nedir?” diye en ufak bir sorgulama yapmadan yazar... O ülkelerde bunlar hep oldu...

Şimdi ben demiyorum ki “Bu işler CIA’nin başı altından çıkmaktadır.” Çünkü elimde belge yok bu konuda. Ama uygulanan yöntem çok benziyor. CIA bazılarının tahminlerini aksine eli kolu son derece uzun bir örgüttür. Her ülkede de maaşlı adamları vardır.

Çalıştıkları ülkelerde bazen resmi kimlikleri, bazen de “vakıf ve sivil toplum kuruluşu kimliği altında” faaliyet gösterirler. Bu vakıf ve sivil toplum kuruluşlarını kendileri kurarlar, parasını kendileri öderler ama hiç ortada gözükmezler. Ortada olanlar Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarıdır. Ya saflıklarından bu oyuna alet olurlar veya para alırlar. CIA ise hep perdenin arkasındadır. Ajanlar bazen “İyi” bazen “Kötü polis” olurlar. Bir ajan iyi ise, öteki kötüyü oynar.

Onun için ben bu tür belgelerden korkarım. Bu tür belgelerin dağıtılması “CIA’nın kokularını” taşıyor olabilir. Ayrıca Pentagon’un istihbaratçıları da olabilir bu işin içinde... Bizde olup bitenlerin içindeyseler, mutlaka bir isim koymuşlardır operasyonlarına... Bakın ne yapıyorlar bu ajanlar:

Örneğin sizin bilgisayarınıza uydudan girip dosyaların şifrelerini öğrenirler veya içerideki adamlarından temin ederler. Büyük bir olasılıkla içeriden elde edilir bu tür bilgiler. Sonra bu şifreyi dışardaki bir kişiye verirler. Olmadı kendileri kullanırlar. O kişi veya ajan bu sayede dışarıdan sizin bilgisayarınıza girip istediği dosyayı word olarak indirir. Arasanız da bulamazsınız bu kişiyi ve indirdiği dosyaların neler olduğunu.

Sonra uygun zaman beklenir ve bu dosyalar birden ortalığa çıkıverir... Unutmayın ki CIA veya öteki Amerikan haberalma örgütleri için “dost ülke diye bir kavram yoktur.” O andaki çıkarları neyi gerektiriyorsa onu yaparlar. Bazı yaptıklarından ABD Başkanları’nın bile haberi olmaz. Öylesine karmaşık bir yapıları vardır. Bakınız “İran-Kontra Skandalı...” Başkan Reagan, İsrail’in İran’a silah satmasına CIA ve Pentagon’un izin verdiğini, karşılığındaki paranın ise Nikaragua’da rejime karşı çarpışan sağcı kontra’lara gittiğini öğrenince deliye dönmüştü.

Genelkurmay’ın, ABD’yi, “Türkiye’nin önüne sıfat takmayın” diye uyarmasına kızmış olamazlar mı yani? Olabilirler..

Şimdi inanıyorum ki bizim MİT bütün gücü ile bunları araştırıyordur. Peki bu kişileri bulursa ne yapar? Ya uyarır ve diplomatik gerekçeyle sessiz sedasız ülkeyi terk etmelerini ister veya dokunmaz ama uygun bir durumda “misilleme” yapar. Onlar için önemli bir konuda olur bu misilleme... Üçüncü bir şık ise, bu işe karışan yerli malı CIA imalatlarını mahkemeye vermektir.

Daha henüz bunların hiçbirine ilişkin bir bilgimiz yok. Ama olacak. Aynen Donald Rumsfeld’in, dönemin Başkanı Reagan’ın özel temsilcisi olarak gittiği Bağdat’ta Saddam Hüseyin ile yaptığı görüşmeler gibi. Bu görüşmelerin içeriği “gizli” damgası ile Ankara’daki ABD büyükelçiliğine de gönderilmişti o tarihte. Tıpkı diğer ülkelerle yapılan önemli görüşmelerin içeriği gibi... Bu metinlerde ABD yönetimlerinin tavırları ve nedenlerini hemen anlayabilirsiniz. Özellikle de taa 1950’den beri çok yakından ilgilendikleri “Kürt sorunundaki tavırlarını...” Hem ABD Dışişleri Bakanlığı, hem CIA ve hem de Pentagon bu işin içinde olabilir.


M. Metin KAPLAN

15 Nis 2024

14 Şubat 1977 M. Metin Kaplan’ın henüz yirmi üç yaşında Bursa’da üniversite öğrencisi iken, tutuklu bulunduğu sırada, arka sayfasını tamamen “Ülkü Ocakları Sayfası” adı altında ülkücü yazarlara tahsis eden milliyetçi bir gazetede, 6.

Yusuf Yılmaz ARAÇ

15 Nis 2024

Efendi BARUTCU

01 Nis 2024

Muharrem GÜNAY (SIDDIKOĞLU)

15 Mar 2024

Halim Kaya

11 Mar 2024

Nurullah KAPLAN

04 Mar 2024

Altan Çetin

28 Ara 2023

Hüdai KUŞ

19 Eki 2023

Ziyaret -> Toplam : 102,77 M - Bugn : 11212

ulkucudunya@ulkucudunya.com