« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

01 Kas

2006

IRK

01 Kasım 2006

Irk, bir canlı türünde, aynı (benzer) özellikleri taşıyan bir kısım fertlerin oluşturduğu grup. Irk kavramı, pek çok yanlış anlam ve ters yorumlara yol açan bir terimdir. Bunun da başlıca sebebi, bu terimin evcil hayvanlara uygulanması ve hayvan ırkı kavramına ait fikirlerin insanlar için de kullanılmak istenmesinden kaynaklanmaktadır. Gerçekten bitki, hayvan ve insan türlerinde türlü ırk ayrımları yapılmıştır. Bu yönden ırk kavramı, aslında biyolojik bir anlam taşır. Bu itibarla ırk için “genetik bakımdan şartlandırılmış , oldukça (nispeten) sabit şartlar altında nesilden nesle geçen belirli beden özelliklerinin bileşimine sahip olan fertler grubudur” denilebilir. Irk kavramına biyolojik gözle bakılacak olursa, görülür ki, soydan-gelme (verâset) yoluyla belirlenmiş beden özelliklerinin karakteristik bir dağılımına genetik bir temel oluşturmaktadır. Bununla beraber, ırk grupları arasında keskin sınırlar çizilememektedir; çünkü ırklar içinde dikkate değer farklar bunmaktadır. Ancak, ırk temeli veya “büyük ırk” deyince, belirli ortak somatik özellikleri olan belli ırklar anlaşılır. Genellikle insan türü kabaca üç ırka bölünür. Kafkas (beyaz), negroid (siyah) ve mongoloid (sarı) ırklar. Ama yine bilinmelidir ki, her insan grubundan üç temel unsur, türlü nispetlerde birbirine karışabilir. “Büyük ırk”ı terkip eden ırkların her biri de, ayrıca bir çok dallara ve küçük ırk gruplarına bölünebilir; aslında bu, başlıca coğrafya ve toplum engelleriyle kuşatılmış ve içten-evlenme sistemi içinde kalmış sayısız nesillerin içinde oluşmaktadır. Yüzyıllar boyunca sürüp giden, ayni mahallî toplum içinde evlenme veya dıştan-evlenme yasağı sonucu olarak, sosyal şartların oluşturduğu ortam, fertlerde genetik olarak şartlanmış sayısız beden özelliklerinin yaygınlaşmasına; pratik yönden de nispeten (oldukça) bir cinsten görünüşü meydana getiren mahallî grubun üyelerinin benzerliğine zemin hazırlamış olmaktadır. Böyle durumlarda ırk, toplumu açıklamak şöyle dursun, toplum şartları sosyal anlamda ırkın doğuşunu açıklar. Bu demektir ki, soydan gelme (veraset) yoluyla nesillerden nesillere geçen ırk özellikleri, çevre ve yaşama şartlarına göre oluşmuştur. Nitekim, bir ırkın mensuplarında genetik olarak belirlenmiş beden (fizik) özellikleri ve zihin kabiliyetleri veya kültür vasıfları arasında zarurî bir birlik olduğu da ispat edilememiştir. İnsanlığın ırkça farklılaşması aslında birçok faktörlerden ileri gelmektedir ki, bunlar arasında fizik, sosyal ve kültürel çevrenin seçici tesirleri ile genetik bakımdan hızlı değişmeler ve bazı grupların geri itilip, yalnız bırakılmalarını sayabiliriz. Bir bakıma bugünkü ırkları, ikinci kuruluşlar saymak zorundayız. Irk kavramının millet, halk ve hatta dil ailesi yerine kullanılması tehlikeli ve yanlıştır. Çünkü millet, kavim, dil gibi kavramlar, daha çok tarih, kültür ve toplum ile ilgili olup, sosyal gerçeklerdir. Kavim ve milletin teşekkülünde soy, ırk, esaslı bir malzeme, bir temel taşı olarak rol oynar. Fakat bu temel üzerinde inşa olunarak ortaya çıkan yapı, bambaşka bir gerçekliktir. Bir milleti teşkil eden fertlerin hepsi, büyük, ana bir ırka ve onun sonraki dallarına mensup olabildiği gibi, bu topluluğun içine diğer büyük bir ırkın fertleri de karışabilir. O halde, “Latin ırkı”, “Âri ırk”, ve “Sami ırkı” gibi üstünlük iddiasını dile getirmek maksadıyla kullanılan kavramlar, ırkçılık akımından doğmuş, mitolojik tasavvurlardır. Hatta “ırk mizacı”, “ırk ruhu” gibi ve benzeri kavramların belirli psikolojik özellikleri belirtmek üzere kullanılmalarının da ilmî bir değeri yoktur. Bu ve bu gibi benzeri kavramların, ırkçı eğilimlere kaynaklık ettikleri çok görülmüştür.

Fizik (beden) görünüşündeki dış farlılıklara dayandırılan sosyolojik bakış tarzı ( yaklaşım), belirli şartlar altında, ırk şuurunun uyanmasına ve ırkın aşağı ve üstün oluşu gibi temelsiz inanışlara vesile olmaktadır. Davranışta kültür yolundan edinilmiş ve öğrenilmiş farklılıklar, ırk temelindeki farklılıklara yanlış olarak dayandırılmış olabilir. Bu bakımdan etnik grup deyimi, oldukça görünür ırk farklılıklarını sembolik olarak kültür ve statü farklılıklarına, çağrışıma vesile olsa bile, sosyolojik tahlil maksadıyla ırk kavramına tercih edilmiş olabilir.


Yeni Türk Ansiklopedisi

M. Metin KAPLAN

22 Nis 2024

15 Şubat 1977 M. Metin Kaplan’ın henüz yirmi üç yaşında Bursa’da üniversite öğrencisi iken, tutuklu bulunduğu sırada, arka sayfasını tamamen “Ülkü Ocakları Sayfası” adı altında ülkücü yazarlara tahsis eden milliyetçi bir gazetede, 6.

Halim Kaya

22 Nis 2024

Yusuf Yılmaz ARAÇ

15 Nis 2024

Efendi BARUTCU

01 Nis 2024

Muharrem GÜNAY (SIDDIKOĞLU)

15 Mar 2024

Nurullah KAPLAN

04 Mar 2024

Altan Çetin

28 Ara 2023

Hüdai KUŞ

19 Eki 2023

Ziyaret -> Toplam : 103,38 M - Bugn : 27262

ulkucudunya@ulkucudunya.com