Siz kimi kandırıyorsunuz?
Gültekin Avcı 01 Ocak 1970
Havuz medyası pazar günü tam kadro Erdoğan manşetleriyle çıktı.
İftira makinelerinin en şişmanı olan Sabah“Bölemeyecekler, parçalayamayacaklar” manşeti atmış.
Yeni Şafak, Takvim, Türkiye, Akşam, Starve Akit de aynı benzer Erdoğan ifadelerini manşete taşımışlar.
Oysa seçim sürecindeyiz.
Cumhurbaşkanı’nın değil Başbakan’ın vaat ve ifadelerinin haber olması beklenir.
Gerçi Erdoğan’ın hem Cumhurbaşkanı hem Başbakan olduğunu biliyoruz.
Ama Davutoğlu’na bu kadar ileri seviyede “dekor” muamelesi yapmaları yine de şaşırtıyor beni.
Önce havuzun ülkede bir başbakan olduğuna inanıyormuş izlenimi vermesi lazım.
Sonra da inanılması imkânsız olsa bile kamuoyundan Cumhurbaşkanı’ndan ayrı bir Başbakan olduğuna inanmalarını beklemesi lazım.
Sanırım oldukça zorlanıyorlar.
Ne yapsın zavallı saray fetişistleri?
Davutoğlu meydan hatibi değil.
Dudaklarından dökülen ifadeler, şahsiyetinin harcı değil.
Kalabalıkları heyecanlandırma tılsımı taşımıyor.
En sancılı olan şu ki; AKP’li kalabalıklar, Davutoğlu’nun “sarayın gölgesi” olduğunu senden benden daha iyi biliyor.
Erdoğan’ın o detone bağırışlarına özlem duyuyorlar.
Batman’da işçileri “nankör” diye azarlamasına ihtiyaçları var.
Lakin Erdoğan’ın cumhurbaşkanı sıfatıyla yaptığı meydan konuşmalarının hepsi anayasa cinayeti.
Çünkü Cumhurbaşkanı’nın fiili başkanlığına mevcut anayasa izin vermiyor.
Havuz medyasının, efendisine işveyle ram olurken utangaç gülücükler saçan bir cariye edasıyla koro halinde attığı manşetlere bakalım.
Erdoğan’ın PKK-HDP eksenine yüklendiğini görüyoruz.
Manşetlere bakın:
“Bölemeyecekler, parçalayamayacaklar”, “Onlar varsa kan var”, “Kardeşliğimizi kimse bozamaz”, “Emri dağdan alıyorlar”, “Silahları gömün…”
Saray sakinine sormak gerek.
Bu zamana kadar Genelkurmay ve Emniyet istihbaratının PKK-HDP ekseniyle ilgili onlarca ikaz, eylem ve faaliyet raporu elinizdeyken…
Türkiye Cumhuriyeti tarihinde sadece sizin iktidarınızda bayraklarımız indirilirken, PKK şehitlikleri törenle açılırken…
Milislere binlerce Kaleşnikof dağıtılırken…
PKK asayiş timleri yollarda kimlik kontrolü, şehirlerde ve yaylalarda yargılamalar yaparken…
Askerlerin ve korucuların kafasına sıkılırken, insanlar kaçırılırken bölmüyorlardı da şimdi seçime giriyorlar diye mi bölüyorlar?
Oysa şu an doğru ve demokratik bir tercihte bulunuyorlar.
Yaptıkları şey seçime girmek.
Keşke işin başından beri sadece siyasete yönelselerdi…
“Emri dağdan alıyorlar” diyorsun!
Bizzat MİT Müsteşarlığınız kanalıyla o emirlerin verildiğini söylediğin dağa (Kandil’e) taşınmadı mı eylem talimatları?
Her emri dağdan alabilsinler diye tüm devlet imkânlarını seferber etmediniz mi?
Dağdan geldiğini söylediğin emirlerin İmralı’da değerlendirilebilmesi için müzakere masaları kurmadınız mı?
PKK’nın şehir merkezlerinde güvenle dolaşabilmesi ve faaliyetlerini yürütebilmesi için Anayasa’yı askıya alıp adli teşkilatı ve güvenlik birimlerini frenlemediniz mi?
Askeri, polisi kışlaya hapsetmediniz mi?
PKK, bugünlere AKP sayesinde ulaştığını çok iyi biliyor.
Örgüt artık sizin kurduğunuz masalara ihtiyacı kalmadığını da çok iyi biliyor.
PKK’ya verdiğiniz sözleri ve örgüte yaptığınız yardımlarla PKK’nın tarihindeki en güçlü konuma ulaşmasını sizin sağladığınızı tüm dünya biliyor.
Siz kimi kandırıyorsunuz?
Sanırım her zaman kandırdıklarınızı bir kez daha kandırma azmindesiniz.
