« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

11 Oca

2017

Referandumda 'evet' oyu vereceğim!

Servet Avcı 01 Ocak 1970

1. MHP yönetiminden (Bu Genel Başkan Yardımcısı da olabilir, İlçe Muhasibi de veya çaycı da) bir kişi çıksın "Ben evet diyeceğimizi biliyordum, çünkü benimle istişare edildi, görüşüm alındı" desin ve ispatlasın, kesinlikle 'evet' oyu vereceğim!..

2. 12 Eylül 2010 anayasa referandumunda halka soruluyor olmasına rağmen CHP'yle birlikte 'hayır' kampanyası yürütüp, bugün ise "Halka sorulmasını istiyoruz. Ne var bunda?" diyerek çelişkinin zirvesine çıkan anlayış, önceki tavrından dolayı özür dilerse kesinlikle 'evet' oyu vereceğim!..

3. 2010 referandum akşamıydı... Sonuçlar belli olmuştu ve Başbakan emeği geçen herkese teşekkür ederken şu sözlerle 'okyanus ötesi'nin ayrıca altını çiziyordu: "Dünyanın dört bir yanından, okyanus ötesinden bu sürece destek veren tüm kardeşlerimi kutluyorum"... Bu okyanustan kastın aslında Hint Okyanusu olduğu kısık sesle de olsa ifade edilsin, kesinlikle 'evet' oyu vereceğim!..

4. Aynı konuşmada bir partiye de ağır şekilde çatılıyordu... Şimdi o sözleri hatırlayalım: "Acaba o parti yönetimi bundan sonrasını ne olarak izah edecek merak ediyorum. 'Ülke aydınlıktan karanlık bir döneme girmiştir' diye yine bugün bir açıklamaları var. Tam aksine ülke karanlıktan aydınlığa çıkıyor. Ama siyaseti öğrenmeleri gerekiyor. Bu vesileyle öğrenecekler..."

Bugün 'evet'i savunan 'o parti'nin yöneticileri "Bu vesileyle öğrenmiş olduk... Sağ olsunlar bize öğrettiler... Onun için artık evetçiyiz" diye samimi bir ikrarda bulunsunlar, kesinlikle 'evet' oyu vereceğim!..

5. O gün okyanus ötesine teşekkür ediliyor, MHP'ye çatılıyordu... Bugün ise MHP'ye teşekkür ediliyor, okyanus ötesine çakılıyor... Çözüm sürecinde de MHP 'kandan beslenen parti' imajına hapsediliyor, bölücüler 'kardeşlik' kapsamında yer buluyordu... Süreç bitti, o edebiyat da bitti... Yarın iktidarı sürdürmek için kime kızılır, kiminle iş birliği yapılır, kime teşekkür edilir, kimler hapsi boylar tahmin edemiyoruz...

Bütün bu baş döndürücü tecrübeden sonra "Olsun bunlar siyasette var... Biz bize biçilen iyi veya kötü role razıyız" diye 'olgunca' bir açıklama duyayım, kesinlikle 'evet' oyu vereceğim!..

6. "Futbol basit bir oyundur; 22 kişinin 90 dakika topu kovaladığı, sonunda her zaman Almanların kazandığı bir oyundur" demişti İngilizlerin ünlü futbolcusu Gary Lineker... Buna benzer bir kabul Türk siyasetine de hâkim olmuşsa ve "Siyaset bu, sonunda Tayyip Erdoğan kazanır" gibi mantık vücut bulmuşsa, bu açık açık ifade edilsin, kesinlikle 'evet' oyu vereceğim!..

7. AKP'li yöneticiler ve vatandaşlar bütün bu yetkiyi Erdoğan'ın başkanlığı için istiyorlar... Aslında onların yaptıkları anlaşılabilir bir şey... Kimisi iktidar gücünün böyle sürdürüleceğine inanıyor, kimisi çok seviyor, kimisi de menfaatini burada arıyor... Hepsi olabilir ve bu talepleri kendilerince normaldir...

Anormal olan şu... AKP'lilerin çok sevdikleri ve tâbi oldukları Erdoğan da sonuçta bir fani... Bu büyük yetkiler Erdoğan sonrasında onların 'kötü' diye niteleyebilecekleri bir kişinin eline geçtiğinde ne olacak? Bu sistem ajan filmlerinde rastladığımız 'dinlendikten sonra kendisini imha eden o kaset' gibi kendisini imha edip, parlamenter sisteme mi döneceğiz? AKP'lilerden birisi çıksın ve buna adamakıllı cevap bulsun, kesinlikle 'evet' oyu vereceğim!..

8. Erdoğan Bayburt'ta şöyle sesleniyordu halka: "Bahçeli '1000 bozkurtla Kasımpaşa'ya kadar kovalarım' dedi... (Alandan yuh sesleri) Allah, Allah... Sayın Bahçeli sen bozkurtlarla mı dolaşıyorsun? (Yine yuh sesleri) Bozkurtların sana hayırlı olsun... Ben bozkurtla dolaşmıyorum... Ben eşref-i mahlûkat olan insanlarla dolaşıyorum..."(Alkış kıyamet)

Sonra Bahçeli de Erdoğan'a cevap veriyordu: "Senin eşref-i mahlûkat olarak dolaştırdıkların aslında esfel-i safilindir, sen onları iyi bilirsin..."

Böylece Bahçeli kontra yapmış, onun yanındakilere 'hayvandan aşağı' demişti... Taraflardan birisi çıksın, "Bu tartışma aslında 'zooloji'yle ilgili bir tartışmaydı, 'bilimsel faaliyet'ti, yanlış anlaşılmasın" desin, kesinlikle 'evet' oyu vereceğim!..

M. Metin KAPLAN

15 Nis 2024

14 Şubat 1977 M. Metin Kaplan’ın henüz yirmi üç yaşında Bursa’da üniversite öğrencisi iken, tutuklu bulunduğu sırada, arka sayfasını tamamen “Ülkü Ocakları Sayfası” adı altında ülkücü yazarlara tahsis eden milliyetçi bir gazetede, 6.

Yusuf Yılmaz ARAÇ

15 Nis 2024

Efendi BARUTCU

01 Nis 2024

Muharrem GÜNAY (SIDDIKOĞLU)

15 Mar 2024

Halim Kaya

11 Mar 2024

Nurullah KAPLAN

04 Mar 2024

Altan Çetin

28 Ara 2023

Hüdai KUŞ

19 Eki 2023

Ziyaret -> Toplam : 102,79 M - Bugn : 37066

ulkucudunya@ulkucudunya.com