« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

11 Oca

2017

‘Birlik ve beraberlik’

Emre Kongar 01 Ocak 1970

Ben çok zor, ama gerçekten çok zor yazı yazan bir insanım...
Neyi yazacağıma, nasıl yazacağıma sancılı bir süreçten sonra zar zor karar veririm...
Kimi zaman yazı bittikten sonra, konuyu ya da konuyu ele alış biçimimi beğenmediğim için, tümünü siler, bambaşka bir yazıya başlarım.
Konuyu ve nasıl ele alacağımı belirledikten sonra bilgisayarın başına oturduğumda önce, içimden geldiği gibi serbestçe yazarım.
Sonra o ilk müsveddenin üzerinden en az on-on beş kez geçer, onu düzeltir, fazlalıkları atar, kısaltır, ifadeleri netleştiririm.
Bu yeniden okuma ve düzeltme işini, araya zaman ve başka işler koyarak yaparım ki, yazıyı tekrar okuduğumda, eksiklerim, hatalarım hemen gözüme çarpsın.
Uzun lafın kısası, sizin kimi zaman sadece başlığına bakıp geçtiğiniz, kimi zamansa birkaç dakika içinde okuyup bitirdiğiniz bir köşe yazısını ben saatlerce ve hatta kimi zaman günlerce uğraşarak yazarım.
Son zamanlarda medya ve özellikle de Cumhuriyet gazetesi üzerindeki baskıların bu sancılı yazı yazma sürecini tam bir işkenceye dönüştürdüğünü tahmin edebilirsiniz.
Bu yazıyı da üç kez yazdım, bitirdim, sildim, dördüncü kez yenidenyazıyorum...
İlk metinde, “Birlik ve Beraberlik” isteyen devlet büyüklerimizin ve onların medyadaki tetikçilerinin çeşitli etnik, dinsel, siyasal, kültürel, meslekî gruplar için söyledikleri sözleri alıntılıyordum...
Sonra da “Bu sözleri söyleyenler, topluma böylesine kin ve nefret dolusöylemlerle seslenenler, nasıl bir birlik ve beraberlik umut edebilirler” diye soruyordum.
Fakat ne yalan söyleyeyim bütün bu sözleri bir arada, önce yazıp sonra da okuyunca, dehşete kapıldım, “Ben bu sözleri bu ortamda tekrarlayamam” dedim.
İkinci yazıyı, medya tetikçilerini dışarda bırakarak sadece politikacıların çeşitli grupları eleştirirken söyledikleri sözler üzerine kurdum...
Yine olmadı; daha doğrusu yine çok ayrıştırıcı, düşmanlaştırıcı, bölücü söylemler ortaya çıktı.
Üçüncü yazıyı sadece toplumun aklında kalan çarpıcı eleştirel söylemler üzerinden yazdım...
Tahmin edeceğiniz gibi o yazı da benim daima savunduğum barış, demokrasi ve insan hakları gibi kavramlara pek hizmet eder nitelikte olmadı.
Şimdi bu dördüncü yazıyı, söylemler değil, eylemler üzerine yazdım.

***

EĞER GERÇEKTEN TOPLUMSAL “BİRLİK VE BERABERLİK” İSTİYORSANIZ:
1) Medyada nefret söylemi kusan tetikçileri susturun.
2) Sosyal medyada nefret yayan trolleri durdurun.
3) Muhalifleri tutuklamaktan vazgeçin.
4) Hapisteki yazarları, gazetecileri, politikacıları tahliye edin, davaları tutuksuz görülsün.
5) Hiçbir etnik, dinsel, siyasal, kültürel, meslekî grubu toptan suçlamayın,bunlar hakkında, dışlayıcı nefret söylemi kullanmayın.
6) Ve asıl, başta Anayasa değişikliği olmak kaydıyla, kendi çözümlerinizitopluma kanırta kanırta dayatmaktan vazgeçin; demokratik süreçleriişletin, uzlaşma ve danışma mekanizmalarını kullanın.

M. Metin KAPLAN

15 Nis 2024

14 Şubat 1977 M. Metin Kaplan’ın henüz yirmi üç yaşında Bursa’da üniversite öğrencisi iken, tutuklu bulunduğu sırada, arka sayfasını tamamen “Ülkü Ocakları Sayfası” adı altında ülkücü yazarlara tahsis eden milliyetçi bir gazetede, 6.

Yusuf Yılmaz ARAÇ

15 Nis 2024

Efendi BARUTCU

01 Nis 2024

Muharrem GÜNAY (SIDDIKOĞLU)

15 Mar 2024

Halim Kaya

11 Mar 2024

Nurullah KAPLAN

04 Mar 2024

Altan Çetin

28 Ara 2023

Hüdai KUŞ

19 Eki 2023

Ziyaret -> Toplam : 102,79 M - Bugn : 27869

ulkucudunya@ulkucudunya.com