« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

18 Tem

2017

‘FETÖ’ Gerekçeli OHAL’de Neler Kapatıldı?

Yıldız Yazıcıoğlu 01 Ocak 1970

ANKARA —
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ülke genelinde olağanüstü hal rejimine devam açıklamasının ardından geçen yılın özetine bakıldığında terörle mücadele gerekçesiyle özellikle sivil toplum ve medyayı hedef alan uygulamalar dikkat çekiyor.

Geçen yıl 15 Temmuz gecesi yaşanan darbe girişiminin ardından Fethullah Gülen Terör Örgütü (FETÖ) ile mücadele gerekçesiyle olağanüstü hal (OHAL) rejimi uygulanmaya başladı. OHAL ilanı 21 Temmuz günü gerçekleştiğinde Türk hükümetinin açıklaması en kısa sürede kaldırılacağı ve hatta üç aylık süre öncesinde dahi son verilebileceği yönündeydi. Ancak aradan bir yıl geçmesine rağmen hükümetin eğilimi OHAL’in devam ettirme yönünde. Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan, “Pazartesi Milli Güvenlik Kurulu toplantımız var. OHAL'i tekrar masaya yatıracağız ve teklifimizi hükümetimize yapacağız. Şu andaki görünümle bizim OHAL'e hala ihtiyacımız var” mesajını verdi. Başbakan Yıldırım da, 19 Temmuz’da OHAL’in süresinin sona ermesiyle ilgili açıklamasında, “Üç ay daha uzatılması yönünde teklifimiz olacak. Ondan sonra da tabii bakılır duruma. Dediğim gibi, biz sürekli bunu devam ettirmekten yana değiliz” ifadesini kullandı.

Ana muhalefet partisi CHP’lilerce son günlerde, “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, 2019 yılındaki Başkanlık seçimine kadar OHAL’in uygulanması taraftarı” olduğu ve özellikle “Ekonomi için kaldıralım” şeklindeki yaklaşımlara da karşı çıktığı iddiası dillendiriliyor. “Türkiye’nin ekonomisiyle yabancı yatırımcılara güven vermesi için OHAL’in kaldırılması gerekiyor” yönündeki görüşlere karşılık Erdoğan’ın, OHAL’i iş dünyası için de güvence olarak tanımladığı görülüyor. Bunun göstergesi olarak Erdoğan’ın, ayın 12’sinde İstanbul’da yabancı yatırımcılara hitaben OHAL ile işçi grevlerini önlediklerini söylemesi örnek gösteriliyor.

OHAL sürecinde Türkiye’deki sosyal hayatı etkileyecek hangi gelişmeler yaşandığına bakıldığında ise, “FETÖ” yapılanmasıyla mücadele gerekçesiyle uygulanan OHALs sürecinde Kürt, Alevi ve son olarak Süryani gibi farklı toplumsal kesimleri etkileyen uygulamalar ve keza toplumsal muhalefeti etkileyecek soruşturma/yargı süreçleri göze çarpıyor.

OHAL kapsamındaki ilk kanun hükmünde kararname olan 667 sayılı, 23 Temmuz tarihli KHK ile 35 özel sağlık kurum ve kuruluşu, 934 özel eğitim-öğretim kuruluşu, 109 özel öğrenci yurdu ve 15 özel yükseköğretim kurumu (üniversite) kapatılmıştı. Ancak söz konusu özel kuruluşlar, “FETÖ” bağlantılı görünüyordu. Yine 667 sayılı KHK ile 104 vakıf ve bin 125 dernek hakkında kapatma kararı alındı. Bunlar da çoğunlukla yerel düzeyde “FETÖ’nün sivil toplum yapılanmaları” olarak adlandırılıyordu. Bu kararnameyle kapatılan Cihan-Sen’e bağlı 10 sendika ve Aksiyon-İş’e bağlı 9 sendika olmak toplam 19 sendika, çalışma hayatında Gülen cemaati bağlantısıyla biliniyordu.

Hemen ardından 27 Temmuz tarihli 668 sayılı KHK çerçevesinde; ulusal çaptaki CİHAN Haber Ajansı dahil olmak üzere toplam 3 haber ajansı; 3’ü ulusal, 1’i çocuk kanalı (Yumurcak TV) olmak üzere toplam 16 TV kanalı, 23 radyo kanalı, ulusal nitelikli Millet, Bugün, Meydan, Taraf, Zaman, Today’s Zaman gazeteleri dahil olmak üzere toplam 45 gazete, 15 dergi ve 29 yayınevini kapattı. Bu medya kuruluşları da aynı hareketle özdeşleşen finansal kaynaklı veya bağlantılı işadamlarına ait olmasıyla gündemdeydi.

Ancak hem STK’larla özel kuruluşlar hem de medya kuruluşlarıyla ilgili KHK’larla yanlışlıklar da yapıldığı ortaya çıktı. Örneğin Sivas’ta yerel bir TV kanalı olan SRT’nin, cemaat bağlantılı televizyon kanallarıyla isim benzerliği nedeniyle kapatıldığı ve sonradan açıldığı gözlendi. Yalnız OHAL gerekçesiyle yayınlanan KHK’larla yapılan söz konusu yasal uygulamalar nedeniyle yaşanan mağduriyetler nedeniyle “tazminat” gibi taleplerde bulunulması mümkün değil. KHK’larda belirtildiği üzere “zarar tazmini” gibi yasal süreçlerle ilgili yargı yolu kapalı.

Hükümet’in 1 Eylül’de yayımladığı 673 sayılı KHK kapsamında; 667 sayılı KHK’yla kapatılmış 53 özel eğitim-öğretim kuruluşu ve 1 özel öğrenci yurdu hakkında yeniden açılabileceklerine karar verilmesi dikkat çekti.

Hükümet, 29 Ekim tarihli 675 sayılı KHK çerçevesinde, 668 sayılı KHK ile kapatılmış 6 yerel gazete, 1 yerel TV kanalı (Sivas’taki SRT) ve 2 radyo kanalı hakkında kapatılma kararı geri aldı.

Kürt medyası da kapatıldı
OHAL’in başlangıcında darbe girişimi nedeniyle hedef, “FETÖ” olarak vurgulanıyordu. Ancak sonrasında KHK’larda; “FETÖ terör örgütüne aidiyet ve bağlantı” ifadesi yanı sıra “terör örgütü ilişkisi” veya “devletin milli güvenliğine tehdit” gibi geniş kapsamlı gerekçelerle kamu personeli hakkında ihraçlar, kuruluşlar hakkında kapatmalar veya öğrenciler hakkında ilişik kesme kararları alınmaya başlandı.

Medyaya ilişkin geniş kapsamlı şekilde “terörle mücadele” ifadesi kullanılması çerçevesinde, Kürt siyasi hareketiyle bağlantılı medya kuruşları hakkında kapatma kararları alındığı gözlendi. Hükümet, 675 sayılı KHK ile birlikte Dicle Haber Ajansı ve Jin Haber Ajansı, 10 gazete ve 3 dergiyi kapattı.

Muhalif STK’lar da kapatıldı
Ardından 22 Kasım tarihli 677 sayılı KHK kapsamında, toplumsal muhalefet kesimleriyle ilişkili sivil toplum örgütleri kapatma kararlarına dahil edildi. Bu KHK ile farklı illerdeki 375 dernek hakkında kapatılma kararı alındı.

Örneğin, Soma’daki maden faciası, Artvin’deki hidroelektrik santral projeleri gibi pek çok sosyal olayda mağdurlar adına avukatlık hizmetleri sunmasıyla dikkat çeken Çağdaş Hukukçular Derneği’nin (ÇHD) kapatıldığı görüldü. Dernek üyeleri faaliyetlerini sürdüreceğini açıklasa da, bu kapatma kararı nedeniyle ÇHD’nin internet sitesi dahi yasaklı hale getirildi.

Muhalif kesimden bir başka sivil toplum örgütü (STK) örneği, Gündem Çocuk Derneği oldu. Bu dernek, Ankara merkezli olarak Türkiye genelinde çocuk hakları çalışmaları yürütüyor, UNİCEF ile ortak projelere katılıyor ve ‘Ensar Vakfı Skandalı’ olarak kamuoyunda tepki yaratan çocuk istismarı olaylarıyla ilgili tavır alıyordu.

Bu örneklerin yanı sıra, yerel düzeyde muhalif nitelikli kadın, Kürt, Alevi gibi kesimlerle ilgili derneklerin kapatılmış olduğu kamuoyuna yansıdı.

Bu kararname gerekçesiyle ayrıca 7 yerel gazete, bir dergi ve bir yerel radyo kanalı kapatıldı.

Sonrasında 6 Ocak tarihli 679 sayılı KHK çerçevesinde de kapatma kararları geldi. bu kararname gerekçesiyle 83 dernek kapatıldı. Bununla birlikte istisnai geri alma işlemi kararları da yürürlüğe girdi. Bu kararname kapsamında; 667 sayılı KHK dolayısıyla kapatılan 6 dernek ve 677 sayılı KHK ile kapatılan İzmir’deki 1 dernek olmak üzere toplam 7 dernek hakkında yeniden açılabilecekleri hükmedildi. Yine 668 sayılı KHK ile kapatılmış 6 gazete ve 675 sayılı KHK gerekçesiyle 5 gazete olmak üzere toplam 11 yerel gazetenin yeniden açılmasına hükmedildi.

OHAL gerekçeli 23 Ocak tarihli 683 sayılı KHK kapsamında ise 2 yerel TV kanalı hakkında kapatma kararı alındı.

Son olarak 29 Nisan tarihli 689 sayılı KHK çerçevesinde, 14 dernek, 18 vakıf ve 13 özel sağlık kuruluşu kapatıldı. Yine kararname gerekçesiyle bir yerel gazete ve bir dergi hakkında kapatılma kararı verildi. Açılan dernekler arasında daha önce 667 sayılı KHK ile kapatılmış olan Ankara Girişimci Kadınlar Derneği’nin bulunduğu görüldü.

Gazetecilere soruşturma tutuklama
OHAL gerekçesiyle yayınlanan KHK’lar dışında yargı soruşturmalarıyla muhalif kesimlerle bağlantılı medya kuruluşlarına yönelik uygulamalar da dikkat çekti. Hükümetteki AKP’ye muhalif tutumlarıyla tanınan medya kuruluşları Cumhuriyet ve Sözcü gazetelerine ilişkin farklı soruşturma dosyaları açılarak, gazeteciler tutuklandı.

Geçmişte “FETÖ” yapılanmasıyla ilgili aleyhte araştırmaları ve haberleriyle gündeme gelmiş gazeteci Ahmet Şık gibi isimler hakkında tutuklu yargılama kararları alındı. Cumhuriyet’ten Kadri Gürsel, Murat Sabuncu gibi gazeteciler tutuklanırken, gazete yöneticileriyle ilgili de tutuklama kararları alındı.

Muhalif haberleriyle tanınan Diken internet haber sitesi editörleri, Özgür Gündem, Jin Haber Ajansı gibi Kürt siyasi hareketi bağlantılı yayın organları çalışanı gazeteciler hakkında da tutuklama kararları alındı.

Çağdaş Gazeteciler Derneği’nin tutuklu gazeteciler listesine bakıldığında son durumda 158 gazeteci tutuklu görünüyor. İlgili listeye http://www.cgd.org.tr/index.php?Did=222 adresinden ulaşılabilir.

M. Metin KAPLAN

22 Nis 2024

15 Şubat 1977 M. Metin Kaplan’ın henüz yirmi üç yaşında Bursa’da üniversite öğrencisi iken, tutuklu bulunduğu sırada, arka sayfasını tamamen “Ülkü Ocakları Sayfası” adı altında ülkücü yazarlara tahsis eden milliyetçi bir gazetede, 6.

Halim Kaya

22 Nis 2024

Yusuf Yılmaz ARAÇ

15 Nis 2024

Efendi BARUTCU

01 Nis 2024

Muharrem GÜNAY (SIDDIKOĞLU)

15 Mar 2024

Nurullah KAPLAN

04 Mar 2024

Altan Çetin

28 Ara 2023

Hüdai KUŞ

19 Eki 2023

Ziyaret -> Toplam : 102,98 M - Bugn : 7248

ulkucudunya@ulkucudunya.com