« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

08 Ağu

2006

ATOM BOMBASI (NÜKLEER SİLAH)

01 Ocak 1970

İlk bomba Hiroşima kentinde patladı. Bu patlamayla 140.000 kişi bir anda yok oldu. Bir o kadarı da yaralandı. Bununla da yetinmeyen ABD, 3 gün sonra yani 9 Ağustos 1945'te bu sefer Nagasaki 'ye kinini kustu. Bombanın muhatabı bu sefer Nagasaki'li masumlardı. Bu patlamayla da 80.000 kişi öldü.

Atom Bombası'nın fiziksel olarak icadı 1911 yılında gerçekleşmesine rağmen, gücü ve etkileri 1930'lu yılların sonuna kadar anlaşılamadı. Atom enerjisinin silahlarda kullanılmasını ilk olarak düşünen ve kısmen uygulayan Almanlardır. 1939 Ağustos'ta fizikçi Albert Einstein bir mektupla başkan Roosevelt'i uyararak, Atom Enerjisi'nin Dünya üzerindeki en etkili güç olduğunu belirtti. Bu mektup üzerine ABD, Manhattan Project olarak bilinen, gerçekte Atom Enerjisinin insanları nasıl öldürebilir hale getirilebileceği, doğa ve çevreye nasıl daha fazla zarar verebileceğini araştıran projeyi başlattı. 1945 yılında Manhattan Proje'sine bağlı olarak çalışan 40 laborotuvar ve 200.000 bilim adamı bulunmaktaydı. Bu sayı o sırada ABD'deki tüm makine sektöründe çalışan işçi sayısından bile fazlaydı. 16 Temmuz 1945'te Manhattan Projesinin ilk meyvesi olan "Fat Man" isimli ilk atom bombası New Mexico'nun Alamogordo bölgesinde denendi. Bu yeryüzündeki ilk patlamaydı. Doğa atom enerjisi'nin korkunç yüzüyle ilk defa karşılaşmış oldu. 2. Dünya Savaşı'nın neredeyse bitmesine rağmen Başkan Harry Truman aslında Fat Boy'un denenmesinden çok önce bu bombayı Japonya üzerinde denemeye karar vermişti. Hırs, öldürme isteği , kişisel bozukluklar ve intikam duyguları bunun başlıca nedenleri arasında sayılabilir. Üzerinde bu kadar konuşulan, binlerce insanın hayatına mal olan bu atom bombasının enerjisi nerden gelmekteydi? Atom çekirdeklerinde çok sayıda proton ve nötron bulunan belirli atom türleri radyoaktiftir ve bunlar karasızdır. Aniden parçalanabilirler. Başka atom türleri ise bir nötron ile bombalandıklarında parçalanırlar. Bu olayda çekirdeğin kütle sayısı geçici olarak bir artar ve enerji açığa çıkmak suretiyle, tüm çekirdek ikiye bölünür. Kütle numarası 235 olan bir plütonyum türünün birer atomu bu şekilde bölünerek aynı zamanda ortama enerji de verirler.

Uranyum 235 iki veya üç nötron, plutonyum 239 ise daha fazla nötron yayar. Atom bombasında ya uranyum 235 ya da plutonyum 239 kullanılır. Bir nötron ile bombalandıktan sonra bu elementlerin bir atomu birçok nötron yayar ve zincir reaksiyonu oluşur. Atomların yeterli konsantrasyonda olmaları halinde bu nötronlar komşu atomlarla çarpışır ve onlar tarafından tekrar bombalanırlar. Böylece komşu atomlarda füzyon oluşur ve daha fazla nötron açığa çıkar.

Böylece devam eden zincir reaksiyonu gittikçe daha fazla nötron ve enerji üretir. Ortamın uygun olması halinde sonuç olarak büyük bir patlama oluşur. Bir patlamaya yol açmak için gerekli füzyon yapabilen malzeme miktarına kritik kütle veya tetikleme miktarı denir. Zincir reaksiyonu hemen başladığından bu malzeme her biri kritik boyutundan daha küçük parçalar halinde tutulmaktadır. Bu parçalar kritik üstü büyük bir parçada birleştirilir ve patlama anında nötronlarla bombardıman edilir. Füzyon yapan her atomun açığa çıkardığı enerji küçük olmakla birlikte, bu atomların milyarlarcasının toplam enerjisi patlamaya yol açar. Ancak bu enerjinin kütle eşdeğeri düşüktür. Örneğin Nagasaki'ye atılan bomba bir metal paranın 1/3 ağırlığına eşdeğer miktarda enerji açığa çıkarmıştır. Atom Bombası'nın enerjisi işte bu zincir reaksiyonu ve Einstein'ın ünlü E = mc² formülüne dayanır. Hiroşima'ya atılan ilk bomba olan Little Boy'un içinde temel olarak iki Uranyum-235 parçacığı bulunuyordu. Klasik bombalarda kullanılan bir tetik mekanizması ve barometre sayesinde bomba şehirden hedeflenen yükseklikte olduğu anda patlatıldı. Ne olursa olsun, Atom Enerjisi'ni hala savunanlar olabilir.

İnsanlık yaşanılanları unutur ancak doğa hiçbir zaman sizleri unutmayacak ve affetmeyecektir.

M. Metin KAPLAN

15 Nis 2024

14 Şubat 1977 M. Metin Kaplan’ın henüz yirmi üç yaşında Bursa’da üniversite öğrencisi iken, tutuklu bulunduğu sırada, arka sayfasını tamamen “Ülkü Ocakları Sayfası” adı altında ülkücü yazarlara tahsis eden milliyetçi bir gazetede, 6.

Yusuf Yılmaz ARAÇ

15 Nis 2024

Efendi BARUTCU

01 Nis 2024

Muharrem GÜNAY (SIDDIKOĞLU)

15 Mar 2024

Halim Kaya

11 Mar 2024

Nurullah KAPLAN

04 Mar 2024

Altan Çetin

28 Ara 2023

Hüdai KUŞ

19 Eki 2023

Ziyaret -> Toplam : 102,76 M - Bugn : 34

ulkucudunya@ulkucudunya.com