« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

24 Nis

2007

Siyasi cinayetler ve denklemler

Deniz Ülke ARIBOĞAN 01 Ocak 1970

Anlayamadığımız şeylerin de bir açıklaması vardır, üstelik de çoğu zaman son derece anlaşılabilir içerikte. Bizlerse anlaşılmama durumunu kendi algı güçlüklerimize değil, olayın karmaşıklığına bağlarız. Üst üste yığılmış bir ipin, bir ucundan çektiğimiz anda düzgün bir biçimde elimize gelmesi her zaman beklenen bir durum değildir ne de olsa. Mutlaka ipin alttan üstten, birbirinin içinden geçirilmesi ve düğümlerin çözülmesi gerektiğini düşünürüz. Ancak eğer ortada düğümleşmiş bir ip yığını yoksa, çözme çabamızın olayı bir kördüğüm haline getirmesi de mümkündür. Bu nedenle çözüm modelini en sade yapıda kurup, düğüm düğüm öne gelen karmaşaların çözülmesi en doğrusudur. Sadeleştirmekse olayın basitleştirilmesi değil, soyut düzleme taşınıp, bir modelin içerisine oturtulması anlamını taşır, tıpkı matematikteki gibi.

Matematikte hangi işlemin en önce yapılması gerektiğini belirlenmiştir. Doğru sonuca ulaşmanın yolu, doğru işlemden başlamaktır. “Üç düzine kalemden (3x12=36) bir tane aldım kaç kaldı?” dediğinizde, evvela düzineden bir kalem alıp sonra 11’i 3 le çarpmanız sizi yanlışa götürecektir. Önce 3 düzinenin kaç kalem ettiğini bulmanız gerekir. Sonra içinden bir kalem alabilirsiniz.

İyi bir matematikçi için kuralları doğru uygulayıp, doğru işlemleri art arda getirmek çözüm için yeterlidir. Problemin çözümsüzlüğü, karmaşıklıktan değil, matematik bilmemekten ve daha da önemlisi karmaşadan korkmaktan kaynaklanır. Sorunlar üst üste yığılı göründüğü anda çözememe korkusu, paniğe ve gereksiz girişimlere yol açar. İp dolaşır da dolaşır. Oysa çoğu zaman olaylar değil, insanların kafası karışıktır.

Sosyal, siyasal olayların çözümü de bir matematik problemine benzer. Kafanız karışıksa ya da yanlış işlemden başlamaktaysanız, doğru sonuçtan uzaklaşmanız kaçınılmazdır. Örneğin bir politik cinayette ölen ile öldüren arasındaki ilişkiyi, birbirinin diğerinden nefret etmesi fikri üzerine bina edebilirsiniz. Katil, kötü kalpli, akıl sağlığı bozuk, yönlendirilmiş, beyni yıkanmış, aşırı milliyetçi, aşırı solcu, aşırı dinci birisi olabilir. Eline silah verdiğiniz anda gider ve bir politik kimliği ortadan kaldırır. Çözüm için katili yakalarsınız ve arkasından birkaç kişiyi daha tutuklayabilirsiniz. Yani düzinenin içinden bir kalem alabilirsiniz. Lakin buradan hareketle bir sonuca varmayı düşünürseniz, büyük bir yanlışa düşersiniz. Zira düğümsüz ipe düğüm atmak, düzineyi 11’e indirmekle başlar.

Çözülmek istenen problemin çok bilinmeyenli olması karmaşık olduğunu göstermez. Çok bilinmeyenli denklemlerin gayet basit bir çözüm yöntemi vardır. Matematik bilen birisi açısından 2+2 ile x, y, z ler içeren bir denklemi çözmek arasında bir fark bulunmaz. Doğru yerlere doğru simgeleri yerleştirdiğiniz anda çözüm elinize geliverir. Siyasi problemlerde de basitliği yakalamanın yolu, doğru simgeleri doğru yerlere yerleştirmekten geçer. Bir siyasi cinayette katillere ulaşmak problemin sonucunu vermez. Zira problem katilin değil, eylemin gerçek motifinin bulunmasıdır. Siyasi cinayetlerin zamanlama ve simgesellik açısından önü arkası bulunur. Eylemde çoğu zaman görünenlerin dışında nedenler, bağlantılar ve sonuçlar vardır. Çok bilinmeyenli bir denklemde diğer bütün verileri göz önüne almazsanız, tek başına x’i , ya da y’yi bulmanız imkansızdır. Önce her şey yerli yerine konmalıdır. Sonra sonucun topluca ortaya çıkması mümkün olabilir.

Malatya’daki olayın karmaşık olup olmadığını anlayabilmek için de benzer bir metodoloji kullanılabilir. Bilinmeyenleri alt alta yazalım;

-Neden şimdi? Zamanlama açısından ne anlamı olabilir?

-Neden bu denli vahşice? Irak’taki radikal İslamcı teröristlerin (boğaz kesenlere direnişçi demiyorum) yöntemiyle gerçekleştiriliyor?

-Neden kaydediliyor ve muhtemelen youtube sitesinde gösterilerek alenileştirilmek isteniyor?

- Gerçek kurban ölenler mi yoksa ölenler üzerinden, üstüne radikal elbisesi giydirilecek olan Türkiye mi (rahip Santoro ve Hrant Dink suikastlerini de akılda tutmakta fayda var)?

- İçeriye mi, dış siyasete mi mesaj verme anlamını taşıyor? Yoksa ikisini birleştiriyor mu?

Olayı basitçe, aklı başında olmayan bir takım radikallerin vahşi saldırısı olarak görmek de mümkün elbette. Buradan tehlikeler, kötülükler, canilikler bulabilirsiniz. Size kalmış!

M. Metin KAPLAN

22 Nis 2024

15 Şubat 1977 M. Metin Kaplan’ın henüz yirmi üç yaşında Bursa’da üniversite öğrencisi iken, tutuklu bulunduğu sırada, arka sayfasını tamamen “Ülkü Ocakları Sayfası” adı altında ülkücü yazarlara tahsis eden milliyetçi bir gazetede, 6.

Halim Kaya

22 Nis 2024

Yusuf Yılmaz ARAÇ

15 Nis 2024

Efendi BARUTCU

01 Nis 2024

Muharrem GÜNAY (SIDDIKOĞLU)

15 Mar 2024

Nurullah KAPLAN

04 Mar 2024

Altan Çetin

28 Ara 2023

Hüdai KUŞ

19 Eki 2023

Ziyaret -> Toplam : 103,02 M - Bugn : 10085

ulkucudunya@ulkucudunya.com