« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

12 Şub

2008

MEDENİYETLER ÇATIŞMASI TEZİNİN İKİNCİ ADIMI: MEZHEPLER ÇATIŞMASI

12 Şubat 2008

CIA'nın işkence uçakları ve insan ticareti konusunda verdiği bilgiler yabancı basın kuruluşları tarafından referans olarak kullanılan araştırmacı yazar İbrahim Karagül, TİMAŞ tarafından yayınlanan "Hesaplaşma Yüzyılı" isimli kitabında "Medeniyetler Çatışması" tezinin ikinci adımını deşifre ediyor.

Yirmi birinci yüzyıl, küresel ölçekte büyük ve sarsıcı bunalımlarla başladı. Medeniyetler krizi, terörle mücadele, rejim değişikliği, enerji savaşları, silahsızlandırma, jeopolitik hâkimiyet tezleri, küresel iktidar ve pazar kavgaları, kimlikler üzerinden ayrıştırma ve çatıştırma senaryoları dünyayı ve insanlığı karanlık bir geleceğe, bilinmezliğe doğru sürüklüyor.

Ortadoğu; yeryüzünün orta kuşağını oluşturan ve yoğun olarak Müslümanların yaşadığı, enerji kaynaklarını barındıran, enerji koridorlarını kontrol eden, kara ve deniz ticaret yolları üzerinde bulunan, küresel hâkimiyet teorilerini şekillendiren bölge; işte bu büyük savaşın merkezi durumunda. Giderek daha büyük bir hedef haline geliyor.

"Hesaplaşma Yüzyılı", tam merkezinde bulunduğumuz coğrafyada yaşanan çatışmaların, taktiklerin, suikastların sebebini, niteliğini ve hedefini sorguluyor.

Ortadoğu'da başlayan yeni süreç, Sünni-Şii çatışmasını mı hedefliyor? ABD-İngiltere-İsrail, İslam Dünyası için tarihi bir trajedi olabilecek ayrışmayı nasıl planlıyor?

İsrail, Kuzey Irak'ta kimlerle ortak çalışıyor? Ankara, Kürt meselesinin çözümü için hangi pazarlıkları yapıyor?

Nükleer silahlanma bölgeyi nasıl bir sona yaklaştırıyor? Türkiye, nükleer güç olma yolunda ne tür adımlar atıyor?

Refik Hariri'yi kimler öldürdü? Ahmet Şah Mesud ve Şeyh Yasin suikastı, Arafat'ın şüpheli ölümü...

Ortadoğu'da karanlık ilişkiler ağı ve 40 milyar dolarlık Stoffel skandalı.

Ve CIA'nın gizli işkence merkezleri... Türkiye fotoğrafın neresinde?

Yazar İbrahim Karagül, kitabı için şunları söylüyor: "Kitabımda, mezhep çatışması perdesi arkasında siyasi etkinlik mücadelesi olduğu tezini savundum. Mezhep çatışmaları perdesi, ABD stratejilerinin bir uzantısı… Bir önceki kitabımın adı "Yüzyıllık Kuşatma" idi. Medeniyetler çatışması perdesi arkasına bakmaya çalışan yazılardan oluşuyordu. ABD'deki akıl hocaları, medeniyetler çatışması hikâyesi gündemdeyken, Doğu medeniyetinin kendi içinde çatışacağını söylüyorlardı. Bu bir projeydi. Kitabımda, bu projeye ve uzantılarına karşı uyarılar var…"







İbrahim Karagül soruları cevapladı!

İbrahim Karagül, ABD'nin İran'a saldırmasıyla birlikte Türkiye ve Pakistan için çöküşün başlayacağını savunduğu bugünkü yazısıyla ilgili sorularımızı yanıtladı…

ABD'nin planının gerçekleşmesi kaçınılmaz mı? Bölge ülkelerinin yapabileceği hiçbir şey yok mu? Irak diye bir devlet olmayacaksa, ne veya neler olacak? Türkiye, yaklaşan sonuna karşı bir hamle yapamayacak mı?...

İBRAHİM KARAGÜL:

"TÜRKİYE OLACAKLARI GÖRÜYOR AMA NE YAPABİLECEĞİNİ BİLMİYOR"

İbrahim Bey, bugünkü yazınızda (İran'a Saldırı, Türkiye'nin Çöküşü, Birleşik Kürdistan) "ABD'nin İran'a saldırmasıyla birlikte Türkiye'nin çküşü de başlayacak" diyor ve ABD politikasını ayrıntılı biçimde anlatıyorsunuz. Bu çok yakın felaketi Türkiye'de gören kimse yok mu? Türk yönetimi durumdan habersiz mi?

Türkiye'de bunu gören çok insan var ama ne yapacaklarını bilmiyorlar. Türkiye İran'ın çözülmesinin kendi çözülüşü anlamına geldiğini görüyor. İran'ın çözülmesi demek, önce İran'daki Kürtlerin koparılması demektir, çünkü ilk örgütlü yapı o olacaktır. Amerika oradaki örgütlerin yerine yeni örgütler kurdu, eğitiyor ve İran'a saldırtıyor. Daha geçenlerde 20 küsur tane İran askerini öldürdüler. Bir de, Sünni ve Arap bölgeler kopacaktır.

Tabii bunun olmayacağını düşünenler de var. Türkiye'de beli çevreler Türk-Amerikan ilişkilerine çok güveniyor. Yani 1950lerden beri çok köklü ilişkilerimiz var, diyorlar. Hattâ bu çevreler Amerika'nın Ortadoğu'daki "temizlik" harekatının sonuç itibariyle Türkiye'nin lehine olduğunu düşünüyorlar. Bu kadar "idealist" düşünenler de var. Türkiye'nin geleceğin Ortadoğu ve Avrasya'sına yönelik ABD politikalarından farklı orijinal stratejileri maalesef yok.

İran, Türkiye ve Suriye bu konuda bir şey yapmıyor mu?

Türkiye güneydoğuya yığınak yaptı Aynı şekilde İran da, Suriye de yığınak yaptılar. İran ırak topraklarına topçu ateşiyle saldırılar yapıyor, belli merkezleri füzelerle vuruyor….

Bir işbirliği başladı yani?

Bölge ülkeleri senaryoyu görüyorlar. Gerçeklemesini istemiyorlar da tabii. Ama Türkiye'nin de Suriye'nin de İran'ın da buna kalıcı çözüm projesi yok. Sadece dar anlamda güvenlik projeleriyle, güvenlik önlemleriyle cevaplar veriyorlar. Lakin ileriye dönük, kalıcı çözüm getirmesi mümkün değil bunların.

Türkiye ABD'den sürekli olarak PKK konusunda yardım istiyor ama alamıyor. Sebebi bu proje herhalde?

Evet, Amerika ile Türkiye arasında PKK pazarlığı yapılıyor, Türkiye diyor ki "PKK'yı tasfiye edin". Amerika'nın lehine bu aslında, ama ABD şu anda bunu yapmıyor , PKK'yı yedekte tutuyor, bir şekilde ilerde kullanabilirim diye. Tasfiye etse, Türkiye'yle işbirliği yapsa bile bunun ABD'nin planlarına hiçbir zararı olmayacak, çünkü ABD Kürt politikasını PKK üzerinden düşünmüyor zaten. Önceden beri de düşünmüyordu.

Türkiye açısından da düşünelim. PKK tasfiye olsa ne olacak? Kürt milliyetçiliği dizginlenebilecek mi? Hayır. Hiçbir etkisi olmayacak. Sadece kısa vadeli, terör anlamında konjonktürel başarılar elde edilecek. Ama uzun vadeli hesaplara bakarsak, Kürt milliyetçiliği bölgedeki üç ülkeyi de çok ciddi biçimde sarsacak. Çünkü çok ciddi uluslararası destek görüyor.

Artık Irak diye bir devlet olmayacak diyorsunuz. Ama bir yandan da Irak'ta bir hükümet kurma çalışmaları sürüyor. Cumartesi günü yeni bir başbakan bile belirlendi?

Artık böyle bir devlet olmayacak. Bunu kesin olarak söylüyorum. Bunlar geçici şeyler. Dikkat edin, Irak'ta siyasi tarafların, yani Şiilerin, Sünnilerin, Kürtlerin Bağdat'ta merkezi güçlü bir otorite kurmaya dönük hiçbir çabası yok; bütün çabalar Bağdat'ı zayıflatmaya yönelik. Ne merkezi bir Irak ordusu, ne de hükümet istiyorlar. ABD 1991'de Saddam'ı devirmediyse, bunun tek nedeni de bölgenin buna hazır olmamasıydı. Irak'ta da bugün bir zamana oynama var. Kuzey Irak için, güneydeki yeni Şii devleti için ortam henüz hazır değil. Bunun için işler sürüncemede bırakılacak, bu belki birkaç yıl devam edecek.

Peki ne olacak? ABD planını gerçekleştirecek mi? Bu kaçınılmaz mı? Hiç ümit ışığı yok mu?

Ümit ışığı var. Ben ABD'nin İran planlarının başarısız olacağını düşünüyorum. Çok ciddi biçimde. Çünkü Irak'ta sadece Sünnilerden aldığı darbe bile ABD'nin imajını sarstı, Ortadoğu'daki hareket kabiliyetini azalttı. Ortadoğu'daki ABD yanlısı ülkeler bile şimdi Çin'le, Rusya'yla, AB'yle ekonomiden savunmaya kadar köklü ilişkiler geliştirme ihtiyacı duydular. İran'ın direnci ABD'nin Ortadoğu politikalarını tersyüz edebilecek diye düşünüyorum. Bir de bölgenin genel refleksini küçümsememek lazım Hâlâ küçümsüyoruz. Ortadoğu'nun genelinde var olan ABD'nin bölge politikalarına tepkilerin giderek örgütleneceğini, başka güçlerin ortaya çıkacağını düşünüyorum. Tabii bu uzun bir mücadele. Irak en basit hedefti. Buna rağmen Irak belki 10 yıl daha durulmayacak. Merkezi bir Irak olmayacak, büyük çatışmalar olacak. Bakın Kerkük'te biz Kürtlerle Türkmenler çatışacak diyorduk, ama Şiiler silahlı güçler göndermeye başladılar. Belki de Kerkük'te Şiilerle Kürtler savaşacak. Amerika'nın bölgedeki müttefiki Şiiler İran'a saldırıda ABD'ye yüz çevireceklerdir. Bölgedeki senaryolar her an değişebilir. İran'a karşı senaryo netleştiğinde, ABD'ye karşı güçlü bir direncin ortaya çıkacağını tahmin ediyorum.

Şu halde ABD İran'a karşı bir saldırıya girişemeyebilir de mi?

Girişemeyebilir, girişse de fiyaskoyla sonuçlanma ihtimali yüksek.

Türkiye'nin bölge ülkeleriyle kurabileceği ittifakların bu konuda hiç mi rolü olmaz?

Türkiye, Suriye ve İran ABD'ye karşı açıktan işbirliği yapamazlar, güçleri yetmez buna. Ama Kuzey Irak merkezli güvenlik işbirliği var, bunu genele yaymaları ise zor.

M. Metin KAPLAN

22 Nis 2024

15 Şubat 1977 M. Metin Kaplan’ın henüz yirmi üç yaşında Bursa’da üniversite öğrencisi iken, tutuklu bulunduğu sırada, arka sayfasını tamamen “Ülkü Ocakları Sayfası” adı altında ülkücü yazarlara tahsis eden milliyetçi bir gazetede, 6.

Halim Kaya

22 Nis 2024

Yusuf Yılmaz ARAÇ

15 Nis 2024

Efendi BARUTCU

01 Nis 2024

Muharrem GÜNAY (SIDDIKOĞLU)

15 Mar 2024

Nurullah KAPLAN

04 Mar 2024

Altan Çetin

28 Ara 2023

Hüdai KUŞ

19 Eki 2023

Ziyaret -> Toplam : 103,01 M - Bugn : 4479

ulkucudunya@ulkucudunya.com