Gazete haberinden bir cümle, aynen şöyle: Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Türkiye'de 36 etnik unsurun hepsi birdir, beraberdir, bütündür. Bunun da şemsiyesi Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığıdır'' dedi.
Allah aşkınıza, buna, Allah akıl ve fikir versin demekten başka, ne denir? Ne denebilir?
İlmî ve fikrî değerlendirmeler bir yana, onları sonraya bırakalım, söyleyin Allah aşkınıza, bir Başbakan söyledikleri doğru bile olsa, kaldı ki zerresi doğru değil, böyle konuşur mu? Böyle şeyler söyler mi?
Söylerse, bu suç değil midir? Hani kendisi, bilir bilmez ve olur olmaz yerlerde “Anayasa suçu” diye bir şeyler diyor ya, hadi ben de aynını söyleyeyim; bu Anayasa suçu değil midir?
Hey! Avukat Kemal Kerinçsiz neredesin? Ne yapıyorsun? Uyan! Recep Tayyip, 312’lik suç işliyor, sen de “tık” yok… Yoksa, seni de yıldırdılar mı?
Yahu, kanunlar Recep Tayyip’i de bağlamıyor mu, ben yanlış mı biliyorum?
Ne ise, bunu böylece bırakalım… Gerekirse, işin bu yönüyle Av. Kemal Kerinçsiz ilgilenir, zaten… Biz, meselenin diğer tarafına bakalım.
İlkokul seviyesinde tahsil yapmış olan herkes bilir ki, ABD, bundan hemen hemen yüz elli yıl evvel, dünyanın her tarafından ve fakat özellikle Avrupa’nın çeşitli devletleri ile milletlerinden gelen göçmenler tarafından kurulmuştur… Yani tam bir milletler halitasıdır… İngiliz, Fransız, Alman, İtalyan, Yunan, İspanyol, Macar vb. milletlerin harmanlanmasıyla kurulmuş bir devlettir… Elli yıldır Asya’dan da çok büyük yekûn tutan göçler aldı. Bu harmana Çinliler, Japonlar, Hintliler ve Ruslar da karıştılar… Son zamanlarda ise, insanlar Meksika başta olmak üzere, Güney Amerika’dan kitleler halinde geliyorlar… O kadar ki, ABD, Meksika sınırına elektronik duvar örmekten söz etmeye başladı.
Durum vaziyeti, hilesiz ve hurdasız tamı tamına böyleyken, ABD de bir ABD Başkanı’nın yahut başka herhangi bir Devlet yetkilisinin Recep Tayyip gibi konuştuğuna hiç şahit oldunuz mu?
Gerçeği tam olarak ifade etmesine rağmen, “ABD de yüz bilmem kaç etnik unsurun hepsi birdir, beraberdir, bütündür. Bunun da şemsiyesi ABD vatandaşlığıdır” diyen bir Devlet yetkilisinin konuşmasına, ABD de tanık olabilir misiniz? Olunabilir mi?
Yahut değiştirip, şöyle sorayım: Bir ABD yetkilisi böyle bir cümle kurar ve bunu kamuoyu önünde ifade ederse ne olur? Bu, normal karşılanır mı?
Hadi, bunu da bir tarafa bırakalım ve biz yolumuza devam edelim.
ABD Başkanı böyle bir cümle kursa ve bunu söylese ki, söyleyemez, söylerse de Beyaz Saray’da kalamaz.. bu bir gerçeği ifade ettiği için bir, ABD milletini birbirine bağlayan ABD vatandaşlığından başka hiçbir milliyet unsuru bulunmadığı için iki, bu çok da zararlı yahut tehlikeli bir şey değildir… Bu, bölünmeye doğru değil, birleşmeye doğru giden bir “şey”dir.
Ancak böyle bir söz Türkiye’de söylenirse, hele bunu, Recep Tayyip gibi Başbakanlık mevkiinde bulunan biri söylerse, bu, birleşme ve bütünleşmeye değil, bölünme ve parçalanmaya vesile olabilir… Çünkü Türkiye’de yaşayan “halkın” büyük, çok büyük bir çoğunluğunu bir birine bağlayan çok güçlü ve kuvvetli, din gibi dil gibi ve hatta soy gibi milliyet unsurları vardır… Yani Türkiye’de, Türk milletinin bir bölümü olan bir Türk halkı yaşamaktadır. Ve Türkiye Cumhuriyeti’ni Türkiye’de yaşayan bu Türk halkı kurmuştur.
Recep Tayyip, bütün bu bağları ve bunları bir yana bırakıp, sadece vatandaşlık bağını yani tabiyeti esas alarak, bu yanlış ve yanlış olmasından daha da büyük çağrışımlar akla getiren ve bu yüzden de çok tehlikeli olan, söz konusu cümleyi ulu orta söylerse, bunun, Türkiye’ye hepsinin toplamı bir milyonu bulmayan Rum, Ermeni ve Yahudileri “Türk halkına” dahil etmekten başka hiçbir faydası olmaz. Lâkin, Türkiye’de yaşayan halkı, Türk saymamak ve yahut Türkiye dışında bulunan milletdaşlarımızı Türk kabul etmemek gibi, ikisi de birbirinden büyük ve zararlı sonuçlar ortaya çıkarır.
Recep Tayyip’in maksadı bu mudur?
Maksadı buysa, bunun adı dünyanın her yerinde millete ihanettir… Ve bu, çok büyük cezalar gerektiren bir suçtur!
Maksadı bu değilse, bunun adı da gene dünyanın her yerinde cehalettir… Ve ben o zaman, böyle cahil bir adamın Başbakanlık makamında ne işi var, diye sorarım!
Ne diyeyim, Allah akıl ve fikir versin!
Yazarın tüm yazılarını okumak için tıklayınız.
