Recep Tayyip başta olmak üzere AKP’nin bütün kodamanları, son zamanlarda sanki sıra ile bir bir “Seçim ekonomisi uygulamayacağız” diye âdeta yırtınıyorlar… Uygulamayacaksanız uygulamayın, “mezarlıkta ıslık çalan korkak gibi”, bunu, niye sık sık tekrarlıyorsunuz?
Üstelik, “yapmayacağı şeyi, yapacağım diye söyleyen” bir dil mantığı nerede görülmüş? Bir şeyi yapacaksan söylersin, yapmayacağın bir şeyi söylemenin neresi mantıklı? Yoksa, böyle diyerek, şuuraltılarında gizli olan bir gerçeği mi ifade etmiş oluyorlar? Herhalde öyle! Bütün alâmetler, zaten, bunu gösteriyor.
Hatırlayacaksınız, Hükûmet tarafından 2, 3 gün önce, “elektrik dağıtım ihalesi” iptal edildi… Bu iptalin yahut da daha doğru bir ifade ile, bu tehirin gerekçesi neydi, onu da anımsıyor musunuz? Hadi, onu da ben hatırlatayım… AKP’li Enerji Bakanı’nın söylediğine göre: Eğer bu ihale yapılırsa, elektriğe zam yapma hakkı ihaleyi kazanan şirketlerin uhdesine geçer… Ve şirketler, elektriğe mutlaka zam yaparlar. Genel Seçimler öncesinde yapılacak olan bu zam da, AKP’nin rey kaybetmesine sebep olur.
Ne diyeyim, bu, seçim ekonomisi uygulamak değilse.. Allah aşkınıza siz söyleyin bana, “seçim ekonomisi uygulamak” nedir?
Beyler; ekonominin gerekleri, ülkenin vaziyeti, vatandaşın durumu “elektrik zammını lüzumlu kılıyor mu, kılmıyor mu? Buna bakacaksınız… Zam lâzım geliyorsa yapacaksınız, gerekmiyorsa yapmayacaksınız! Bunun aksi her davranış yanlıştır. Hele hele rey kaybetme endişesi ile yapılacak olan her şey, seçim ekonomisi uygulamaktır. Hiç, vatandaşı kandırmaya çalışmayın!”
Kaldı ki, söz konusu ihalelerin tehir edilmesinin, iki seçimle de alâkalı çok daha ehemmiyetli ve kapsamlı bir sebebi var! Bu, çok iddialı bir hüküm değil mi? Evet, öyle… Lâkin bilerek söylüyorum, bunu. Müsaade ederseniz, mümkün olduğu kadar kısa olarak, arz edeyim.
Bu, elektrik dağım işleri ihaleleriyle en çok kimler, hangi şirketler ilgileniyordu? Püf noktası bu sualin cevabında, gizli!
Bu ihalelerle, Türkiye’de bir çok firma ilgileniyordu… Çok kârlı ve itibarlı bir iş çünkü… Fakat bu ihalelerle en çok alâkadar olan iki büyük holding var… Biri, Doğan Holding, diğeri ise Ciner Holding… Hükûmet’in yaptığı kurnazlığı biraz da olsa anladınız değil mi? Anladınız, anladınız! Ancak ben, anlamayanlar için anlatmaya çalışayım.
Biliyorsunuz, Türkiye’nin en önemli, en büyük ve en etkili iki medya grubu, bu iki holdingin bünyesinde… Birçok mühim ve müessir televizyon kanalı, radyo, gazete ve dergi bunlara ait. Bir seçimde bu iki medya grubu kimi veya hangi partiyi desteklerse, o parti yahut politikacı çok büyük bir avantaj sağlamış olur. Bunda bir şüpheniz var mı? Yok. Olamaz!
Yok, olamaz da, bunun elektrik dağıtım ihalesiyle ne ilgisi var? İşte bunu, tam olarak anlayamadık?
Anlatayım: Bu iki holding de bu ihaleleri almak istiyor. Doğru mu? Elbette! Ve Hükûmet bu ihaleleri, “ihaleyi kazanan şirketler seçim öncesi elektriğe zam yaparlar bu da AKP’nin rey kaybetmesine sebep olur” diye düşünerek, seçimlerin sonrasına tehir etti. Bu da doğru mu? Doğru! Ama bence, Hükûmetin ileri sürdüğü bu gerekçe doğru değil… Bu, sadece bahane… Bu doğru olsa idi, bu mahzuru başka türlü halletmek de mümkündü… Meselâ, ihale şartnâmesine şu tarihe kadar zam yapılmayacak, diye bir madde konulurdu. Bu mahzur ortadan kalkardı. Ama öyle yapmadılar. Demek ki, başka bir maksatları var!
İktidarın maksadı ne olabilir?
Meselâ, “Ey medya patronları! Ey, Aydın Doğan ve Turgay Ciner… Bu ihaleleri, eğer almak istiyorsanız; Recep Tayyip’i, hem Cumhurbaşkanlığı seçiminde hem de Genel Seçimlerde desteklemelisiniz… Aksi halde, bu ihaleleri unutun! İhaleleri iki seçimin de sonrasına tehir ettik… Çünkü sizin, seçimlerde Recep Tayyip’i destekleyip desteklemeyeceğinize görmek istiyoruz… Eğer, desteklemiş iseniz, bu ihaleleri size vereceğiz, yok desteklememişseniz vermeyeceğiz” demiş olabilirler mi? Bal gibi olabilir! Niye olmasın?
Peki, medya patronları, iktidarın bu şantajına boyun eğerler mi? Hem de nasıl… PO’ya bir vergi cezası verildi, Doğan Holding medyası nasıl hizaya girdi, görmüyor musunuz?
Yazarın tüm yazılarını okumak için tıklayınız.
