« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

M. Metin KAPLAN

21 Ara

2020

TÜRKİYE’DE DEMOKRASİ YOK!

21 Aralık 2020

Biliyorum, başlığı okuyan ülküdaşlarımın yarısı; “Günaydın! Türkiye’de demokrasinin olmadığını yeni mi fark ettin?” diye alay edecekler, diğer yarısı ise tehditkâr bir üslûpla soracaklar; “Türkiye’de demokrasi yoksa diktatörlük mü var?” Ülkücüler, Devlet Bahçeli sâyesinde –maalesef- tam ortadan ikiye bölündüler, çünkü… Bir tarafta MHP ve BBP’de siyâset yapan ve dolayısıyla AKP’yi destekleyenler (% 50), diğer tarafta ise İYİ Parti’de siyâset yapan ve AKP’ye muhâlefet yapan (% 50) ülkücüler.

Devlet Bahçeli, Ülkücüleri önce pasifleştirmek ve sonra da ikiyi bölmek suretiyle NATO’nun kendisine tevdî ettiği “Ülkücü Hareket’i tasfiye etmek” vazifesinin büyük kısmını –maalesef- başarmıştır… Ancak henüz her şey bitmiş değil, Allah büyüktür! İnşallah, ER YA DA GEÇ BİR BOZKURT ÇIKACAK VE DEVLET BAHÇELİ’NİN DAĞITMIŞ OLDUĞU ÜLKÜCÜLERİ YENİDEN BİR ARAYA GETİRİP, BİRLEŞTİRECEK; ÜLKÜCÜ DÜNYA GÖRÜŞÜ’NÜ İHYÂ VE ÜLKÜCÜ HAREKET’İ YENİDEN İNŞÂ EDECEKTİR!

Ne ise o ayrı bir bahis… Ülküdaşlarımın suallerine dönersem; -müsâadenizle- önce ikinci sualle başlayayım; “Türkiye’de demokrasi yoksa diktatörlük mü var?” “Türkiye’de demokrasi yok!” diyebilirim, ama “Türkiye’de diktatörlük var” diyemem, böyle söylersem, bunu, ispat etmem istenir… Halbuki bugünkü düzen ve şartlarda bunu ispat etmem mümkün değil, üstelik böyle söylersem önce Güvenlik Şube Müdürlüğü ve sonra da Basın Savcılığı harekete geçerler ki bunlarla uğraşacak vaktim de gücüm de yok… Kalan ömrümü ‘zindanlarda’ yâhut Adliye koridorlarında geçiremem.

Birinci suale gelince; “Türkiye’de demokrasinin olmadığını yeni mi fark ettin?” Türkiye’de demokrasi yok! Ve ben, Türkiye’de demokrasinin olmadığını eskiden beri biliyordum, fakat bugüne kadar bunu ispat etmem mümkün olmamıştı… Ancak Türkiye’de demokrasi olmadığını ispat etmek artık mümkün… Çünkü Sayın Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Türkiye’de demokrasi olmadığını îtiraf ve ilân etti.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, İYİ Parti Milletvekili Ahmet Erozan'ın, "Bütçeyi iktisatlı kullanın. Yılın ikinci yarısı alacağız" sözlerine cevap verirken; "Ülkede seçim yok. SEÇİM OLSA DA İKTİDARIN SİZE VERİLMEYECEĞİNİ BİLİYORSUNUZ" dedi.

Dikkat edin, lütfen “SEÇİM OLSA DA İKTİDARIN SİZE VERİLMEYECEĞİNİ BİLİYORSUNUZ" diyor bir Bakan, hem de bu sözü TBMM’de söylüyor… Allah aşkınıza, bu söz Türkiye’de demokrasi olmadığının ispatı değilse, nedir? Demokrasilerde iktidarı millet tâyin etmez mi? Milletin verdiği iktidarın devredilmesini kim, nasıl engelleyebilir?

Türkiye’de demokrasi olsaydı, Mevlüt Çavuşoğlu bu cümleyi kurabilir miydi? “SEÇİM OLSA DA İKTİDARIN SİZE VERİLMEYECEĞİNİ BİLİYORSUNUZ" diyebilir miydi? Diyemezdi! Olmaz a, farz edelim ki bir gaflet anında dedi, o halde Bakanlık koltuğunda bir dakika daha oturabilir miydi? Oturamazdı!

Yâhut daha iyi anlatabilmek için şöyle sorayım; “Bu cümleyi İngiltere’de, Almanya’da, Fransa’da veya herhangi bir Batı Avrupa ülkesinde bir Bakan söyleyebilir mi?” Söyleyemez! “Ezkaza / kazara söylemiş olsa, Bakanlık koltuğunda bir dakika daha oturabilir mi?” Oturamaz!

Neden? Çünkü İngiltere’de, Almanya’da, Fransa’da veya Batı Avrupa ülkelerinde demokrasi var! Bir Bakan böyle bir söz söylerse, Parlamento; “Bu sözü demokrasiye inanan bir kişi söylemez, söyleyemez. Bu sözü ancak ve sâdece demokrasiye karşı hatta düşman olan biri söyleyebilir. Demokrasiye karşı veya düşman olan bir kişi de demokrasiden faydalanarak, siyâset de yapamaz, Bakan da olamaz” diyerek, anında ayaklanır! Medya parlamentonun bu tavrını bütün gücüyle destekler! Demokrat olan halk -muhâlif veya muvafık fark etmez- meydanlara dökülür… Parlamentodaki, medyadaki ve meydanlardaki protestolar, Bakan istifâ edinceye kadar aralıksız devam eder… Bakan’ı mensubu olduğu siyasî parti dahi savunamaz ve Bakan sonunda istifâ etmeye mecbur kalır!

Peki, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu; "SEÇİM OLSA DA İKTİDARIN SİZE VERİLMEYECEĞİNİ BİLİYORSUNUZ" deyince, Türkiye’de ne oldu?

HİÇ! Hiçbir şey olmadı! Yanlış oldu… Durumu şöyle özetlersem daha doğru olacak: Yandaş medya, Bakan’ın bu sözünü hiç vermedi… Bakan böyle bir söz etmemiş veya Bakan’ın bu sözünün haber değeri yokmuş gibi davrandı… Sözde muhâlif medya da farklı davranmadı, Bakan’ın ‘bu sözünü’ üç-beş satırlık bir habercik olarak verdi… Geçti.

Muhâlefet partilerinin sözcüleri ise Bakan’ın ‘bu sözünü’ birkaç cümlelik sözde tenkit ile geçiştirme yoluna gittiler… Sözde tenkit diyorum, zirâ hiçbiri konuya demokrasi açısından yaklaşmadı... Konuyu, iktidarın devir-teslim meselesi olarak değerlendirdiler. Halbuki konu doğrudan doğruya demokrasi ile ilgilidir... DEMOKRASİLERDE HİÇ KİMSE DEMOKRASİYE AYKIRI BÖYLE BİR SÖZ SÖYLEYEMEZ! DEMOKRASİLERDE SEÇİMİ KAZANAN SİYÂSÎ PARTİ, İKTİDARI DEVRALIR! BUNA HİÇ KİMSE, HİÇBİR KURUM ENGEL OLMAZ, OLAMAZ!

Halk’a gelince, halk ne yapsın? Ne yapabilir? Halk bir yandan salgından ötürü diğer yandan ise yokluk ve yoksulluktan dolayı can derdiyle uğraştığı için –haklı olarak- ‘konuya’ tamamen ilgisiz kaldı… Hepsi bu!

TÜRKİYE’DE DEMOKRASİ YOK! BUNUN SORUMLUSU DA İKTİDARI VE MUHÂLEFETİYLE SİYÂSET VE MEDYA KURUMLARI; SİYÂSETÇİLER, SİYASÎ PARTİLER VE GAZETECİLERLE BASIN-YAYIN KURULUŞLARIDIR!

Yazarın tüm yazılarını okumak için tıklayınız.

M. Metin KAPLAN

22 Nis 2024

15 Şubat 1977 M. Metin Kaplan’ın henüz yirmi üç yaşında Bursa’da üniversite öğrencisi iken, tutuklu bulunduğu sırada, arka sayfasını tamamen “Ülkü Ocakları Sayfası” adı altında ülkücü yazarlara tahsis eden milliyetçi bir gazetede, 6.

Halim Kaya

22 Nis 2024

Yusuf Yılmaz ARAÇ

15 Nis 2024

Efendi BARUTCU

01 Nis 2024

Muharrem GÜNAY (SIDDIKOĞLU)

15 Mar 2024

Nurullah KAPLAN

04 Mar 2024

Altan Çetin

28 Ara 2023

Hüdai KUŞ

19 Eki 2023

Ziyaret -> Toplam : 103,24 M - Bugn : 32414

ulkucudunya@ulkucudunya.com