« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

M. Metin KAPLAN

09 Nis

2024

KAPİTALİZM - 8 -

09 Nisan 2024

13 Şubat 1977

M. Metin Kaplan’ın henüz yirmi üç yaşında Bursa’da üniversite öğrencisi iken, tutuklu bulunduğu sırada, arka sayfasını tamamen “Ülkü Ocakları Sayfası” adı altında ülkücü yazarlara tahsis eden milliyetçi bir gazetede, 6.2.1977 – 15.2.1977 tarihleri arasında on gün süreyle yayınlanan, “Kapitalizm” başlıklı iktisadî araştırma – inceleme yazı dizisinin sekizinci bölümü.

- 8 -

İkinci mühim mesele iş hürriyetidir. İşaret edildiği gibi, ferdiyetçi hukuk sistemi kimseyi çalışmayı mecbur tutmamayı esas kabul etmiştir. Her fert çalışıp çalışmamakta, çalışma sahasını seçmekte tamamıyla hürdür.

Ferdiyetçi ekonomik sistemde, serbest rekabet prensibine çok mühim rol isabet etmektedir. Burada ekonomik olarak faal olan her kişi kendi başına terk edilmiş gibidir. Bu sistem içinde faaliyette bulunan her kişi en çok kendisine itimat eder. O, hareketlerinde başkalarını dikkate almaz, o hususta kimseden yardım ve himaye beklemez.

Görülüyor ki ferdiyetçi ekonomik sistemde herkes kendi mukadderat, refah ve saadetinin yaratıcısıdır. Ölçü, kişilerin sunabildiği kabiliyet, enerji ve başarının neticesidir. Zaten tüketicinin kıymet hükümleri, kişilerin özelliklerini, özel vasıflarını dikkate almaz. Önem verilen şey sahibinden daha çok, eseridir. Başarının ölçüsü de bu esastan çıkar.

HÜRRİYET PRENSİBİ:

Kapitalist ekonomik sistemin gelişme ve tekamülünde hürriyet prensibinin oynadığı rol hiçbir zaman inkâr edilemez. Zaten kapitalist ekonomik sistemde esas olan, hürriyet ve serbestidir.

Bünyede kanunî ve örfî bir takım tahdit edici kayıtlar görülüyorsa da, bunlar, faaliyet hürriyetini ortadan kaldırır vaziyet alabilecek durumları ortadan kaldırmaya yöneliktir. Ve münferit ekonomik prensiplerine tamamıyla uygundur.

Hudutları çok geniş olan bu hürriyet sistemi içinde her kişi istediğini yapar ve yaptırır. Fakat, her kişi faaliyetinden doğacak menfaate sahip olduğu kadar, çıkacak zorlukları, zarar ve ziyanı, mesuliyeti de peşinen kabul etmiş demektir.

Zaten ekonomik liberalizmin esas muhtevası da bundan ibarettir.

RASYONALİZM PRENSİBİ:

Kapitalist ekonomi sistemine, onun mahiyetine nüfuz edercesine tesir eden özelliklerinden biri de rasyonalizmidir.

Hakikaten kapitalist sistem ve onun vücuda getirdiği bütün müesseseler rasyonalist görüşün çok derin bir tesiri altındadır.

Ekonomik rasyonalizm tasavvur ve tasarılara varıncaya kadar bütün ekonomik faaliyetin azami ölçüde rasyonel olması, her işin belli bir mâkûl maksada dönük ve her şeyden önce hesaba uygun olarak plânlı bir şekilde yürütülmesi ile temin olunur. İşte kapitalist sistem, ekonomik hayat faaliyet sahasına uzak görüşlü bir plân esasında çalışma usulünü getirmiştir.

Rasyonelleşme hadisesi ekonomik fiil ve faaliyetin bütün çeşit ve kısımlarını kapsar. Fakat o her şeyden önce üretim sahasına nüfuz ve en ince iş, usül ve tekniği bulup tatbik etme yolunda ilerlemiştir.

Mahsul sürümünün rasyonelleşmesi hadisesi de, elde edilen üretim vetiresinin rasyonelleşmesine paralel olarak cereyan eder. Zaten rasyonel üretim vetiresinin gelişmesi ve umulan neticeye ulaşması, her şeyden önce dağıtım ve sürüm ameliyesinin aynı nisbette rasyonelleşmesi ile mümkündür.

KAPİTALİZMİN ARİSTOKRATİK KARAKTERİ:

Kapitalist sistem ekonomik mahiyeti ve kuruluşu itibariyle aristokratik bir karakter taşır. Zira ekonomik faaliyet sahasındaki kimselerden pek azı ekonomik subje olmak durumuna erişmiştir.

Özelliklerini ancak olgunluk çağında hakiki şekilde ortaya atan kapitalist sistem, ekonomik faaliyeti haiz kimselerin sayısına nazaran kapitalist teşebbüsler ve işletmeler ile onları idare edenlerin sayı ve oranını gittikçe azaltmıştır. Bu gelişmenin neticesinde tasarruf selahiyeti ve umumiyetle servet, pek az sayıda kimselerin meydana getirdiği bir tabaka etrafında toplanmış bulunmaktadır.

Ekonomik sistem müteşebbis olarak faaliyetlerde bulunacaklardan çeşitli vasıflar, özellikler ve kabiliyetler istemektedir. Böyle çeşitli vasıfları, kabiliyet ve özellikleri bir arada toplayabilen şahsiyetler ise oldukça azdır.

KAPİTALİZM VE PİYASA:

Kapitalist ekonomik sistem her şeyden önce gelişmiş bir mübadele ekonomisidir, esas itibariyle piyasaya dayanır. Kapitalist sistemde, cereyan eden bütün faaliyetlerin kökü piyasadan çıkmaktadır. Piyasa kaynaklı ekonomik faaliyeti düzenleyici rehber ise kâr mefhumudur.

Piyasa derken, başlıca para-sermaye, iş ve eşya piyasası gerektiği için bu üç saha ayrı ayrı incelenmelidir.

Para ve sermaye piyasasındaki borç muamelesi eskiden şahsi münasebetler şeklinde cereyan ederdi. İş ve geçim için gereğinden fazla paraya sahip olan kişi, ya şahsi itimat veya rehin ve kefalet gibi usullerle diğer kişiye borç verirdi. Kişiler arasında yapılacak olan muameleler her defasında ayrıca tanzim olunan bir uzlaşma veya anlaşmaya dayanırdı.

Kapitalist sistem, bu vazifeyi esastan değiştirmiştir. Belli olan kişiler arasında yapılan borç muamelesi yerine belli olmayan kişiler arasında yapılan borç muamelesi kaim oldu. Bu cihet kısmen teşkilât, kısmen de yeni borç muamelesi vesikası formülleri bulunarak temin edilmiştir. Sırf para ve sermaye ile ilgili muamelatla iştigâl eden banka müessesesi, para ile ilgili bütün işleri temelinden değiştirmiştir.

Fazla parası olan kimse parasının fazla kısmını bankaya yatırır. Para ve sermayeye ihtiyacı olan da bankaya müracaat ederek ihtiyacını karşılar.

İnkişafın ikinci merhalesi olarak kıymetli evrak ve esham prensibi gelmiş, borç meselesi tamamiyle sübjektif bağlılıktan kurtulmuştur.

Zincirin sonuncu halkası da nakitsiz ödeme esasının uygulanmasıdır. Bununla sistem tamamlanmıştır. Muamelelerin son şekli hesaptan hesaba geçirme yoluyla ödem şeklidir.
(DEVAMI VAR)

Yazarın tüm yazılarını okumak için tıklayınız.

M. Metin KAPLAN

22 Nis 2024

15 Şubat 1977 M. Metin Kaplan’ın henüz yirmi üç yaşında Bursa’da üniversite öğrencisi iken, tutuklu bulunduğu sırada, arka sayfasını tamamen “Ülkü Ocakları Sayfası” adı altında ülkücü yazarlara tahsis eden milliyetçi bir gazetede, 6.

Halim Kaya

22 Nis 2024

Yusuf Yılmaz ARAÇ

15 Nis 2024

Efendi BARUTCU

01 Nis 2024

Muharrem GÜNAY (SIDDIKOĞLU)

15 Mar 2024

Nurullah KAPLAN

04 Mar 2024

Altan Çetin

28 Ara 2023

Hüdai KUŞ

19 Eki 2023

Ziyaret -> Toplam : 103,14 M - Bugn : 27639

ulkucudunya@ulkucudunya.com