« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

HARBİDEN

      Efendi BARUTCU

14 Oca

2016

İKİ MİLLİYETÇİ KURULUŞ, İKİ TÜZÜK

14 Ocak 2016

VEYA BAĞLANAN BASİRETLER-2
Efendi BARUTCU

Türk Ocakları, Türk Milliyetçilerinin 104 yıllık bir hizmet çınarı…
Günlük siyasetin dışında, bu vatan toprakları üzerinde Türk Milleti’nin hükümranlığını kabul eden,vatanın bütünlüğüne, milletin birliğine, Türk devletinin bekasına inanmış herkese kapısı ve gönlü açık bir milli mektep…
Bendeniz 1967 senesinde Kahramanmaraş Türk Ocağı’na ilk adımımı attığımda, Kahramanmaraş Lisesi 2. sınıf öğrencisiydim. Daha sonraki yıllarda Türk Ocakları’nın kuruluşunun 100. yılına tekabül eden ve 2012’de gerçekleşen 41. Büyük Kurultayı’na kadar genel başkanlık hariç her kademesinde defalarca vazife aldım ve çalıştım. Dolayısı ile yüz binlerce Türk evladı gibi bizim de fikri şahsiyetimizin oluşmasında büyük katkıları olan fikir ocaklarımızın başta gelenlerindendir. Ayrıca bu yapıyı da oldukça iyi bildiğimi ifade edebilirim.
Burada Türk Ocakları’nın tarihçesini anlatacak değilim. Bu konuyu merak edenler Prof. Dr. Yusuf Sarınay Bey’ in yazmış olduğu “Türk Milliyetçiliği’nin Tarihi Gelişimi ve Türk Ocakları 1912-1931” isimli kitabına bakabilirler.
Türk Ocakları’nda 1993’lere kadar uzun yıllar genel başkanlık yapan ve son dönemde iki yıl Türk Ocakları merkez heyetinde beraber çalıştığımız Merhum Prof. Dr. Orhan Düzgüneş Bey’ in vazifeyi devrine kadar her şey normaldi.
Orhan Düzgüneş Bey’ den sonra yapılan seçimli kurultayda iki liste yarışıyor. Biri Sayın Sadi Somuncuoğlu Bey’in başını çektiği liste, diğeri daha sonraki yıllarda uzun yıllar genel başkanlık yapmış olan Osman Nurettin Gürgür Bey’in listesi. Seçimi Sadi Bey’ in listesi kazanıyor. Osman Nurettin Bey’in ismi her iki listede olduğu için seçilen merkez yönetim kuruluna giriyor. Ama kendi listesinin kaybetmesini hazmedemediği için merkez yönetim kurulu toplantısına bir başka şahıs vasıtasıyla istifa dilekçesini gönderiyor. Bir sene sonra Sayın Sadi Somuncuoğlu, Mesut Yılmaz’ın genel başkanlığındaki Anavatan Partisi’nden milletvekili seçilmeyi tercih ediyor ve Türk Ocağı’nı günlük politikaya karıştırmamak için Türk Ocağı Genel Başkanlığı’ndan istifa ediyor. Yeniden olağanüstü seçimli kurultaya gidiliyor. Yine iki liste yarışıyor. Bu defa Osman Nurettin Gürgür Bey ve arkadaşları bir “sıffin” hilesine başvurarak listelerinin başına büyük Türk milliyetçisi merhum Galip Erdem ağabeyin ismini yazıyorlar. Tabii kurultay delegelerinin çoğunluğu, Galip Erdem ağabeyin Türk Ocakları Genel Başkanı olacağı zannıyla o listeyi destekliyor. Yapılan ilk merkez yönetim kurulu toplantısında beklenenin aksine Türk Ocağı Genel Başkanlığı’na merhum Galip Erdem ağabey değil, Osman Nurettin Gürgür Bey seçiliyor.
Sonrasında, özellikle 2000’li yıllardan sonra her kurultayda yapılan yeni tüzük değişiklikleri ile esasen istişari organlar durumunda olan hars heyeti, danışma kurulu, sanat edebiyat kurulu, hanımlar icra heyeti gibi kurullar oluşturuluyor ve sayıları yetmiş altıyı bulan bu kurul üyelerine tabii kurultay delegelikleri yetkisi veriliyor. Böylece Osman Nurettin Gürgür ve ekibi yapılacak bütün kurultaylarda kendilerini daima (76+14=90 delegelik bir blok oyla) avantajlı duruma getirerek ocak yönetimini devamlı kontrol altında tutmak imkânına kavuşuyorlar. Bütün bu tüzük değişiklikleri merkez yönetim kurulunda istişare edilmeden -zira bizde o dönemde merkez denetleme kurulu üyesiydik-kurultaylarda delegelere hitaben okunmadan birkaç kişinin marifetiyle sessiz sedasız geçiriliyor. Ankara Valiliği Dernekler Masası’nın bu işlemlerin dernekler kanunu hükümlerine aykırı olduğuna dair yazıları yıllarca sümen altı ediliyor. Hukukçular; bu uygulamaların, Dernekler Kanunu’nun “Her dernekte 1.Genel Kurul 2.Yönetim Kurulu 3.Denetleme Kurulu oluşturulması zorunludur. Dernekler başka organlar da kurabilirler; ancak bu organlara genel kurulun, yönetim ve denetleme kurulunun görev, yetki ve sorumluluğu devredilemez” şeklindeki 2908\19. Madde hükümleri ile; şubelerin genel kurulda “seçilmiş delegelerle “ temsilini düzenleyen maddelerine açıkça aykırıdır. Yine bu uygulama 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 58. 68. 72. Ve 79. Maddelerinin açıkça ihlalidir demektedirler.
Bakınız Türk Ocakları’nın kuruluşundan o güne kadar Mehmet Emin Yurdakul’dan Hamdullah Suphi Tanrıöver’e, Osman Turan’ dan Orhan Düzgüneş’e kadar hiçbir genel başkan ve yönetimi bu tür delege oyunlarına tenezzül etmiyor. Ayrıca yukarıda bahsettiğim Prof. Dr. Yusuf Sarınay Bey’in (kendileri şu anda Türk Ocakları Genel Merkezi Hars Heyeti Başkanı’dır.) kitabının 151. sahifesinin ikinci paragrafında “11 Temmuz 1918 yılında yapılan kongrenin son toplantısında gizli oyla idare heyeti ile birlikte hars ve ilim heyeti seçimleri de yapılmıştır.” Yine aynı kitabın 284. sahifesinin son paragrafında ve 285. sahifesinin ilk beşsatırı: “1924 kongresinde hars heyetine Fevzi Paşa (Çakmak), Ağaoğlu Ahmet, Hamdullah Suphi, Ziya Gökalp, Halide Edip, Köprülüzade Mehmet Fuat, Mehmet Emin (Yurdakul), Akçuraoğlu Yusuf, Hüseyinzade Ali (Turan), Veled Çelebi (İzbudak), Samih Rıfat, Yahya Kemal (Beyatlı), Celal Esat (Arseven), Rıza Nur seçilmişlerdir.” (1. Türk Ocakları Umumi Kongresi Sahife 115-116) yazılmaktadır.
Görülüyor ki 1918’de de 1924’te de Hars Heyeti üyeleri atama ile değil seçimle gelmektedirler ve kurultay delegeliklerinden bahsedilmemektedir. Çünkü bu büyük şahsiyetler profesyonel değil gönüllü Türk Ocaklı idiler.
Türk Ocağı şube yöneticileri, kurultay delegeleri Türk Ocağı Genel Merkezi yöneticisi arkadaşlarımızı sözlü olarak ve mektuplarla defalarca ikaz ediyorlar. Türk Ocakları’nın bu ayıplı tüzükten kurtulması gerektiğini söylüyorlar fakat dikkate alınmıyorlar. En son 19 Nisan 2014 tarihinde yapılan Türk Ocakları 43. Büyük Kurultayı’nda yürürlükteki tüzüğün 11. maddesinin c fıkrasının ikinci paragrafında “…genel kurul gündemdeki konuların görüşülerek karara bağlanmasıyla sonuçlandırılır. Ancak toplantıya katılan üyelerin en az onda birinin yazılı talebi ile gündeme madde ilave edilebilir.” ifadesine istinaden gerekli sayının iki misli, yani altmışı aşkın kurultay delegesinin imzası ile divan başkanlığına bir önerge vererek gündeme tüzük değişikliği maddesinin de ilave edilmesini talep ediyorlar. Divan başkanı Av. Şerafettin Yılmaz, elli yıllık hukuk kariyerini hiçe sayarak sırf bir önceki genel başkan Osman Nurettin Gürgür’ün “Yenimahalle’den*” arkadaşlığı hatırına bu talebi doğruda gündeme alması gerekirken, tüzüğün açık hükmü hilafına gündeme alınıp alınmamasını oylattırıyor ve reddediliyor.
Kurultaydan sonra da imza sahiplerinden Nevşehir delegesi Ömer Ay Bey, Ankara 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne dava açarak 43. Kurultay’daki usulsüzlükler ve tüzük değişikliği isteklerinin gündeme alınmamasından dolayı kurultayın iptalini talep ediyor. Ankara 4. Asliye Hukuk Mahkemesi 29\12\2015 tarihli 8. Celsede 2014\261 esas sayılı kararıyla Türk Ocakları’nın 43. Kurultayı’nın iptaline karar veriyor. Biz de bunu Sayın Ömer Ay’ın bize de gönderdiği mahkeme kararı örneğinden ve Türk Ocağı Genel Merkezi’nin haber sitesindeki her biri bir ültimatom niteliğindeki bildirilerinden öğrendik. Karar kesinleşmiş değildir ve daha işin temyiz safhası vardır.
Ömer Ay:“Tabii takdir yüce mahkemenindir ama ben bu davayı temyizde de kazanacağıma ve Türk Ocağı tüzüğünün ayıplı maddesini iptal ettireceğime inanıyorum. Çünkü adalete güveniyorum. Bana dava açtığım için kızıyorlar. Ortada bir hukuksuzluk varsa mahkemeye başvurmayayım da mafyaya mı başvurayım?”Demektedir. Yine Ömer Ay:“43. Kurultaydan sonra Türk Ocağı Genel Merkezi, 6-7 Eylül 2014 tarihinde Ankara Kent Otel’de tüzük değişikliği gündemiyle yapılan iştişari toplantıya Nevşehir Şubesini temsilen katılmakla vazifelendirilmiştim. Genel Başkan Mehmet Öz Bey, bana hitaben:“-Sen bizim düşmanımızsın, buraya katılamazsın” dedi. Hayretler içinde kaldım, bir hizmet yarışı nasıl düşmanlık olarak algılanır. Israrım ve diğer temsilcilerin ısrarı üzerine toplantıya katılabildim. Tüzük değişikliği ile ilgili tekliflerimi ifade etmek için söz almak istedim. Toplantıyı yöneten Mehmet Öz Bey söz vermek istemedi. Çok ısrarım üzerine söz verilse de konuşmamın her cümlesi genel başkan tarafından kesilip cevap verilerek sabote edildim. Bende:“Yazıklar olsun, bu tavırlarınız bu toplantının manasına ve seviyesine yakışmıyor” diyerek salonu terk ettim. Benden önce söz alan konuşmacılardan hiç birisi tüzükten, tüzük değişikliğinden söz etmedi. Esasen bu konu o gün enine boyuna konuşup, tartışılıp bir karara bağlanmış olsaydı, bugün bu sıkıntıları yaşamıyor olacaktık.
Ayrıca, Türk Ocağı Genel Merkezi yöneticileri, bizleri suçlayan her bildirilerinde bütün milliyetçi camianın saygı duyduğu danışma kurulu ve hars heyetindeki muhterem şahsiyetlerin arkasına sığınarak bize ateş etmekten vazgeçmelidirler. O şahsiyetler hepimizin ortak değerlerimizdir. Böylesine kısır çekişmelerin içinde isimlerinin yıpratılmasına gönlümüz razı olmaz. Bizim derdimiz o çok saygıdeğer şahsiyetlerle değildir. Bizim davamız mensubu olmakla şeref duyduğumuz Türk Ocaklarının kurultaylarında dernekler kanununa uygun hareket edilip, adalet ve hakkaniyet ölçüleri içerisinde bir yönetim anlayışının sergilenmesidir.” Demektedir. (Ömer Ay Tel:05322146050 Elmek:omaray1@gmail.com) yarın devam edeceğiz…

Yazarın tüm yazılarını okumak için tıklayınız.

M. Metin KAPLAN

22 Nis 2024

15 Şubat 1977 M. Metin Kaplan’ın henüz yirmi üç yaşında Bursa’da üniversite öğrencisi iken, tutuklu bulunduğu sırada, arka sayfasını tamamen “Ülkü Ocakları Sayfası” adı altında ülkücü yazarlara tahsis eden milliyetçi bir gazetede, 6.

Halim Kaya

22 Nis 2024

Yusuf Yılmaz ARAÇ

15 Nis 2024

Efendi BARUTCU

01 Nis 2024

Muharrem GÜNAY (SIDDIKOĞLU)

15 Mar 2024

Nurullah KAPLAN

04 Mar 2024

Altan Çetin

28 Ara 2023

Hüdai KUŞ

19 Eki 2023

Ziyaret -> Toplam : 103,01 M - Bugn : 946

ulkucudunya@ulkucudunya.com