« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

Nurullah KAPLAN

18 Mar

2008

O RUH!

18 Mart 2008

Bu yıl, Çanakkale Savaşlarının yıldönümü münasebetiyle düzenlenmiş olan rutin anma programları ülke ve dünya gündeminin gölgesinde kaldı. Adı, bayram olarak anılan diğer özel günler, tarihte iz bırakmış olayların yıldönümleri, hele de illerimizin "kurtuluş günleri"nin kutlanması umumiyetle alt dereceden folklor gösterileri ve basit tiyatro rolleri içine sıkıştırılmış, bol nutuklarla tahkim edilmiş programlardan ibarettir… Her sahada olduğu gibi şekilden ibaret bu gösteriler, ne bir heyecan dalgası, ne bir duygu hâlesi, ne de bir düşünce yoğunluğuna kırıntılarıyla dahi olsa yer vermezler.

Bu kutlama günleri, büyük bir içtenlikle sahiplenilmiş mazinin acı-tatlı hatıralarını geleceğe taşıyacak, bugünün iftihar ya da teessür algılamasına temaşa fırsatı hazırlamak niyet ve gayretinin değil, maalesef kaçılması gayri kabil bir gerekliliğin yerine getirilmesinin izlerini taşır. Şekil vardır, ruh yoktur; iskelet vardır, can yoktur.

Oysa Çanakkale Savaşlarındaki düşmanlarımız dahi başarımızı bir "ruha", akletmeyi bir türlü beceremedikleri, mantık ölçüleri ile kıymetlendiremedikleri bir "ruha" borçlu olduğumuzu ikrar ederler… Onlara pek bigâne kalan ama, bizim genlerimize işleyip, cesametimize dahi sinmiş olan apayrı bir "ruh".

Binlerce yıl evvelinden Issık Göl kenarından, Yenisey kıyılarından, Tanrı dağları eteklerinden kopup gelen, Mâvera'ün-nehir ikliminde İslâmın nuruyla yoğrulmuş ve imtizac ettiği bu yeni bedende şimşek gibi çakıp, güneş gibi parıldamış bir ruh. Dandanakan'da o ruh… Malazgirt'te o ruh… Niğbolu'da, Kosova'da, İstanbul önlerinde o ruh. Çaldıran'da, Ridaniye'de, Revan'da yine o ruh. Ve dahi Plevne'de, Aziziye'de, Çanakkale'de o ruh. Zaferler kazanırken de, mağlubiyetler yaşarken de o ruh. Kazanırken mütevazi, kaybederken mağrur kılan o ruh. Zalime Yavuzca, mazluma Yunusca görünen o ruh.

Çanakkale, Sakarya, Dumlupınar o ruh ile cûş eden bedenlerin son bir gayretlerinin hediyesidir bizlere. Son gayretleri çünkü, o ruh cephelerde tükendi. Cephelerden geriye, o ruhu yaşatıp, yeni nesillere teslim edecek güç ve kuvvet kalmadı. Nice haçlı seferinin cehennem ateşini sinesinde söndürmüş o ruh, koskoca Devlet-i Âliyenin yegâne bakıyyesi Anadolu'da tutunabilmek için nesi var nesi yok her şeyini külliyen feda etti. O fedakârlık üzerine mülk kuranlarsa, ne acıdır ki başkaları oldu.

O ruh cephelerde tükenmeseydi ne ezanlar ölgün, ne bayraklar mahzun kalırdı. Ne İslâm'a kelepçe vurulur, ne de Türklüğe sehpa kurulurdu. O ruh cephelerde tükenmeseydi.. mülkü üzerinde başkaları sefa süremez, adı gibi varlığı da Türk olan "Türk Devleti" hükmünü icra ederdi.

O ruh sonraki nesillere cereyan etseydi; inönüler-bayarlar cumhurbaşkanı olamazdı, pekerler-saraçoğlular başbakan olamazdı, tandoğanlar vali, günaltaylar diyanet reisi olamazdı. Dönme-devşirmeler kırbaç şaklatıp, urgan sallayamazdı. Vatan Türk'ün, devlet Türk'ün, söz Türk'ün olurdu.

O ruh cephelerde tükenmeseydi, bugün Federal Rezerv'in faiz oranına, IMF'nin stand-byına, Dünya Bankası'nın kredi notuna dönüp bakmazdık. Faiz-döviz-borsa kıskacında borç batağında debelenmezdik. Üçbuçuk Ermeniyi teskin etmek için Yahudi lobilerinin himmetine, başıbozuk peşmergeleri susturmak için ABD'nin iznine muhtaç olmazdık.

İnkıtaya uğramasaydı o ruh, binyıllık başörtüsü türban olup çıkmazdı karşımıza; cepheden geriye bir tek neferi bile kalmayan 57.alay yerine AKP'nin kapatılmasını konuşmazdık… Kandil geceleri, sadece zulmetin son bulmasına dair yakarışların kanayaklılığına hapsolmazdı.

Hayatımızdan çok uzaklarda olsa da, genlerimizde halen mevcut olan o ruh yeniden inkılâp eder mi acaba? Kandil gecelerinin yüzüsuyu hürmetine… medet ya Rab, medet!

Yazarın tüm yazılarını okumak için tıklayınız.

M. Metin KAPLAN

15 Nis 2024

14 Şubat 1977 M. Metin Kaplan’ın henüz yirmi üç yaşında Bursa’da üniversite öğrencisi iken, tutuklu bulunduğu sırada, arka sayfasını tamamen “Ülkü Ocakları Sayfası” adı altında ülkücü yazarlara tahsis eden milliyetçi bir gazetede, 6.

Yusuf Yılmaz ARAÇ

15 Nis 2024

Efendi BARUTCU

01 Nis 2024

Muharrem GÜNAY (SIDDIKOĞLU)

15 Mar 2024

Halim Kaya

11 Mar 2024

Nurullah KAPLAN

04 Mar 2024

Altan Çetin

28 Ara 2023

Hüdai KUŞ

19 Eki 2023

Ziyaret -> Toplam : 102,82 M - Bugn : 28576

ulkucudunya@ulkucudunya.com