« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

Yusuf Yılmaz ARAÇ

30 Tem

2008

NUMARA

30 Temmuz 2008

Işık doğudan yükselir...

Binbir Gece Masallarını dünya edebiyatına hediye eden yorgun şark dimağı küllenen muhayyilesini uzun fasıladan sonra nihayet tekrar işletmeye muvaffak olarak bütün masalların efsununu gölgede bırakacak yeni bir ışık manzumesini garp âleminin dikkatine sundu. Aslında şark medeniyetin beşiğidir, ilmin doğduğu yerdir, aklın kaynağıdır. Kim uğraşacak şimdi o kadarıyla, masal uydurmak daha kolay. Yüzyılın en büyük davası gösterime girdi. Kıymetini bilene ikibinbeşyüz gün ve gece yeter. Dön dön, oku. Kes, kopyala, yapıştır, manşet at, yazına başlık yap, gazetenin yarısını doldur. Hem uyu, hem uyut. Yetmezse devamı var.

Hem ne numaralar var. Az biraz saçmalığına bakmayıverin. Saçmasız sapansız hazır lokmayı kim bulmuş. Büyük balıklar yakalandı deniliyor, öyleyse Marmaris dolaylarında serbestçe gezinen koca şey nedir, ahtapot mu? Yoksa yakalananlar sazan mı? Kaldırılan toz kurbağaların gözünü patlatmalı değil mi efendim, yok öyle değildi, neydi? Köpeksiz köyde kasaptaki et kokarsa soğan mı doğramalıydı? Şu sözün aslını bilen biri varsa beri gelsin, adam ne derin halk kültürüne malikmiş. Birçok bahtsız gibi o da yanlış meslek seçenlerden.

Hafta sonu gazetelerde bir numaranın eşkâli yer aldı. Sarıymış, altmış, altmış beş yaşlarındaymış, göçmen tipliymiş, saçları seyrekmiş, sert mizaçlıymış. Ağaçta mı yaşar, öter mi, o kadarı belirtilmemiş. Temel fıkrası bunun yanında daha ciddi ve anlaşılır kalır. En azından bilmece olduğu baştan belli. Sarıdır, ağaçta yaşar, öter. Ya kanaryadır, ya da hamsi.

Bu durumda bir numara nasıl bulunacak? Hiç ipucu yok. Sarıymış... Bir milyar Çinliyi de zan altında bıraktık ya, helâl olsun.

Edebi değer aranmayan karikatür mizahında saçmalık bir dereceye kadar makul karşılanabilir, fakat mevzu ciddi gazete haberlerine çıkmışsa ne yapılabilir. Muammayı hazırlayanların fikrini, maksadını sezemezseniz, söylenenlerin neresinin yanlış ne kadarının doğru olduğunu bilemezseniz verilerden yola çıkarak neticeyi bulamazsınız. Verilecek her cevap baştan yanlış olmaya mahkûmdur. En iyisi basit muhakemedir. Bilmeceyi kim soruyor? Temel. Temel'in derdi ne? Hamsi. O halde Temel'in sorduğu bilmece ne olursa olsun cevabın ısrarla hamsi olduğunu söylerseniz boş yere kıvranır durur sizi kandırmak için. Hamsisini ister sarıya boyasın, isterse yeşile.

CIA var mı, CIA? Yok. Mossad var mı? Yok. KGB var mı? Yok. İngiliz ve Alman gizli servisi var mı? Yok. Ama biz onları katmadan da bin yılın tedhiş hareketlerini yedi kısım tekmili birden izah ediveririz. Tekaüt maaşıyla, av tüfekleriyle darbe yapılacağını Türk Milletine yutturmaya kalkarız.

Otuzbin kişinin katilinin benim adımı bunlarla zikrederek kirletmeyin demesi gözden kaçırılır, paşaların adı o pislikle özellikle yan yana yazılır. Albayın telefon görüşmelerinde sövmesi göze sokulur. Gazetelere çıktığı için özür dileyerek yazıyorum, mazur görünüz, kendilerine en galiz küfürleri saysan aldırmayacak mezhepsizler kamuoyunu aleyhte şartlandırmak için işlerine yarayacak kısımları cımbızla seçip yazıyorlar. Bu millete yıllardır sövenler hep bir arada işbirliği içinde. Kimisi kâfir der, kimisi kanı karışık der, hepsi birlik olup 1923'e, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne ve onu kuran yüce Türk Milleti'ne hakaret ederler.

Elmanın diğer yarısı, AKP kapatılırsa ne olur? Analizler, senaryolar, korkular. Bir şey olmaz. Kapanmış olur. Kurulunca kıyamet kopmadıysa, kapatılırsa da kopmaz. Darbelerin ülkeyi geri götürdüğü doğrudur, ancak çarpık demokrasinin ne kadar ileri götürdüğü tartışılır. İktidar mesuliyetini omuzlamaya korkanlar siyasi partiler kapatılırsa demokrasiye halel geleceğinden bahsedeceklerine, ülkenin meselelerini milli bakış açısıyla çözmeye kafa yorsalar ve korkusuzca iktidara talip olsalar mesele kalmayacak.

Yazarın tüm yazılarını okumak için tıklayınız.

M. Metin KAPLAN

22 Nis 2024

15 Şubat 1977 M. Metin Kaplan’ın henüz yirmi üç yaşında Bursa’da üniversite öğrencisi iken, tutuklu bulunduğu sırada, arka sayfasını tamamen “Ülkü Ocakları Sayfası” adı altında ülkücü yazarlara tahsis eden milliyetçi bir gazetede, 6.

Halim Kaya

22 Nis 2024

Yusuf Yılmaz ARAÇ

15 Nis 2024

Efendi BARUTCU

01 Nis 2024

Muharrem GÜNAY (SIDDIKOĞLU)

15 Mar 2024

Nurullah KAPLAN

04 Mar 2024

Altan Çetin

28 Ara 2023

Hüdai KUŞ

19 Eki 2023

Ziyaret -> Toplam : 103,14 M - Bugn : 31561

ulkucudunya@ulkucudunya.com