« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

Yusuf Yılmaz ARAÇ

15 Eki

2008

ZEKÂ ÖLÇER

15 Ekim 2008

Üşenmedim tek tek saydım. Ondokuz adet çıktı. Gören de moda olduğu üzere mukaddes kitabın şifrelerini çözme merakına kapıldığımı zannedecek. Bu kadar fazlası tereddüde düşürdü, göz yanılır, güvenmedim, kontrolF ile taradım. Sayımda mükerrerlik yok, tersine ilkinde epey noksan saymışım, bir köşe yazısında başlık dâhil tam yirmialtı kez gerizekâlı kelimesi geçiyor. İmlâ yeknesak değil, yedi adedinde bitişik, ondokuzunda ayrı. Yazım Kılavuzu adı verilen TDK İmlâ Kılavuzunda ayrı yazılmış. Gerizekâlılık başlı başına bir kavrama tekabül ettiğinden bitişik yazılmasının daha doğru olacağı kanaatindeyim.

Alışkanlık icabı her gün ilk önce bakmaktan vazgeçmediğimiz bizim koyu taraftar gazetenin halim selim aklıbaşında muharrirleri arasında ateşin yazılarıyla göze çarpan acar bir genç var. Ozan Arif'le ilgili haddi aşan zehir zemberek yazıları epey menfi tepki aldıydı. Kafasına göre muhalif saydığı kimselerle girdiği söz kavgaları dikkat topladı. Cüzi bir kısmına haklılık payı verilebilecekken çıkan kuru gürültü arasında onlar da kaybolup gidiyor. Üslubu göz yorduğu ve muhtevası zihni tırmaladığı için yazılarını baştan sonra okumaya sabrım yetmiyor. Ancak maraziliğe tipoloji teşkil ettiği kesin.

Bölücübaşının idam edilmemesinde ve idam cezasının kaldırılmasında genel başkanının ve partinin kusuru bulunduğunu iddia edenleri gerizekâlılıkla itham ederek aksini isbat etmek ve iftiralara cevap vermek maksadıyla geçen yıl yayınlanan yazısı okuyuculardan gelen yoğun istek üzerine bu defa tekrar yayınlanmış. Tarihler, tahliller, mukayeseler, alâkalı alâkasız malumatlar. Kan damlayan kaleminin keskinliğinden o kadar emin ki hiç tevazu yok, yazısını okuyanların cümleye okutmasını tavsiye ediyor.

Anlaşılan okurları topluca tezahüratla nümayişe kalkarak; yazar bey üstadımız ne derin hususlara temas etmiş ve nice sırlı hikmetler buyurmuşsunuz, biz bir vakitler gerizekâlıydık, yazdığın muhteşem yazının tesiriyle birdenbire zekâmız arttı, aydınlandık, cahiliye devrimizde zekâmızın azlığından sadır olan hatalarımızın cümlesine pişman olduk, bir daha işlememeye azmi cezmü kast eyledik diyerek tevbe etmişler, hele lütfedip şu hikmetli yazıyı bir daha yayınlayın, biz de cümleye irşad için tebliğ edelim, alemde zerre-i miskal zekâ geriliği, kalplerde kırıntı miktarı kötülük kalmasın, diye yalvarmaları üzerine tekrar yayınlamak zorunda kalmış.

Kimse de akıl edip sormamış, yirmialtı adet gerizekâlı kelimesi ihtiva eden bir metne normal zekâlı bir Allah'ın kulu köşe yazısı diyebilir mi?

Bunlara göre partiye oy vermeyenler peşinen kusurlu, suçlu ve gerizekâlıdır. Kendileri Allah'ın camiaya lütfettiği mükemmel bir mürşid, eşi benzeri bulunmaz süper zekâlı birer kahramandır. Sürekli tepeden bakarlar, acaba bizde bir gerilik var mı diye sormak hiç bir zaman akıllarına gelmez. Ulaşılmaya tenezzül edilmeyen, icraat gösterilerek ikna edilmeye lüzum duyulmayan millet, aklıyla, hissiyatıyla, sezgisiyle doğruyu bulmakla mükelleftir ve seçim zamanı reyini isabetli kullanmak mecburiyetindedir.

Ülkücü Hareket doğduğu günden beri akıl almaz derecede haksızlığa, iftiraya, ihanete uğramıştır. Siyasette ve siyaset dışı zeminlerde üslubunu hiç bozmadan, seviyesini asla düşürmeden hepsine usulü dairesinde hak ettiği cevabı vermesini bilmiştir. En önemlisi oy oranı en düşük olduğu en umutsuz zamanlarda dahi müessiriyetini korumuş, millete küsmemiş, kızmamış, hizmetine devam etmiştir.

Başbuğ Alparslan Türkeş'in bölücü terör karşısındaki kesin ve net tavrı milletimizin hafızalarındadır. Bu yiğit duruş gönüllerde yaşatılmakta, dilden dile söylenmekte ve derin bir hasretle yâd edilmektedir. Türk Milleti birlik ve bütünlüğünü Türkeş'e borçlu olduğunun farkındadır. Her geçen gün Başbuğ'un Türk Milletinin gönlündeki yeri daha büyümekte ve derinleşmektedir. Ancak daha sonra idam konusunda yasak savmak kabilinden gösterilen yetersiz ve aciz tavır milletimizi tatmin etmemiş, istifhamlara ve tabii olarak istismarlara yol açmıştır. Bunun kusuru millette değil, icra makamındakilerde ve çevrelerindeki dalkavuklardadır.

Millete hizmet millete tepeden bakmakla, topluma öfkelenmekle, halka hakaret etmekle olmaz. Politik hesaplarla mükâfat umarak herkesi gerizekâlı yerine koyar sadece kendinizi allâme sayarsanız millet cevabını çabuk verir. Kendinizi millete anlatmaya sabrınız kalmazsa, söyleyecek bir şeyiniz yoksa, sıkıntılara tahammül edemeyecekseniz çeker gidersiniz. Denilebilir ki, iktidardakiler millete daha da tepeden bakıyor. Onlar boş buldukları meydanda şimdilik canbazlığı iyi götürüyor. Ömrümüz olursa düşüşlerini, hazin akıbetlerini hep birlikte görürüz.

Ortadoğu, Hergün, Millet gibi gazeteler Ülkücüler için tarihi manası olan fikri neşriyatlardır. Genç kalemler bu gazetelerin eski nüshalarını, Milliyetçi Ülkücü yazarların yazı ve kitaplarını bulup okurlarsa ufukları açılır, fikir sahibi olurlar, kültürleri artar, kaliteleri yükselir. Dündar Taşer, Erol Güngör, Seyyid Ahmet Arvasî, Necmettin Hacıeminoğlu ve daha nice ilim sahibi kalem erbabının aziz hatırasına hürmeten haleflerinden daha seviyeli yazılar beklemek camianın hakkıdır.

Yazarın tüm yazılarını okumak için tıklayınız.

M. Metin KAPLAN

22 Nis 2024

15 Şubat 1977 M. Metin Kaplan’ın henüz yirmi üç yaşında Bursa’da üniversite öğrencisi iken, tutuklu bulunduğu sırada, arka sayfasını tamamen “Ülkü Ocakları Sayfası” adı altında ülkücü yazarlara tahsis eden milliyetçi bir gazetede, 6.

Halim Kaya

22 Nis 2024

Yusuf Yılmaz ARAÇ

15 Nis 2024

Efendi BARUTCU

01 Nis 2024

Muharrem GÜNAY (SIDDIKOĞLU)

15 Mar 2024

Nurullah KAPLAN

04 Mar 2024

Altan Çetin

28 Ara 2023

Hüdai KUŞ

19 Eki 2023

Ziyaret -> Toplam : 103,14 M - Bugn : 31529

ulkucudunya@ulkucudunya.com