« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

Yusuf Yılmaz ARAÇ

29 Haz

2012

GÖKLERDEN DENİZE ÇAKILAN İSTİKBÂL VE MİLLİ HAYSİYET

29 Haziran 2012

Nüfusu yirmi milyondan az. Türkiye’nin dörtte biri. Ayrıca gündeme getirilmeyerek, adları zikredilmeyerek unutturulmaya çalışılsa da nüfusunun yüzde ondan fazlası Türk. Yüzölçümü yüzseksenbeşbin kilometrekare. Bunun da üçte ikisi çöl. Kalan arazisi Türkiye’nin onda biri kadar. Kişi başına düşen milli gelir ikibinbeşyüz dolar. Bizimki çok şüpheli olmakla birlikte onbin dolar olduğu söyleniyor. Dört katı.

Milli tarih, milli mefahir, milli seciye gibi moral değerler de hesaba eklendiğinde Türkiye’nin yirmide biri kadar etmeyen uyduruk bir devlet Türk savaş uçağını düşürdü. İki Türk subayı hâlâ gaip. Aklından bile geçiremeyeceği böyle bir işe cüret edebilmesi için delirmiş, çıldırmış, kudurmuş veya cinnet geçirmiş olması lazım. Ya da hesabının sorulmayacağına dair kesin kanaati ve buna dair içeriden aldığı bazı karineler ve dışarıdan verilen bir takım taahhütler olmalı.

Henüz karşı tarafta açık bir özür dileme emaresi yok, bizde de mukabele edecek tavır görünmüyor. Demek ki milletlerarası münasebetlerde, maç fanatikleri gibi sağda solda bayrak göstermek yetmiyor. Bayrağı imanla tutmak ve hedefe dikme ülküsü gütmek gerekiyor.

Önce buraları fethederek yüzyıllar boyu Türk idaresi tesis eden büyük Türk hükümdarları Timur Han ve Yavuz Sultan Selim Han’ı rahmetle yâd edelim. Sonra bu büyük hakanların ayaklarının tozu olamayacak kadroların Türk Devletinde iktidarı ve muhalefeti nasıl işgal ettiklerine hayıflanalım.

Daha başlangıçta uçağın Suriye tarafından düşürüldüğü anlaşılmışken enkaz arama çalışmalarının düşmanla ortak yürütülmesi devleti yöneten anlayışın ne kadar aciz, kişiliksiz ve sorumsuz olduğunun göstergesidir. Gerisi laf ü güzaftır. Enkaz bulunsa ne olacak, bulunmasa ne olacak? Adam saklamıyor ki, korkmadan ben düşürdüm diyor. İster hava sahasına girmiş olsun, ister girmemiş olsun ne fark eder. Karşıdaki müsavi bir güç olsaydı, o zaman ciddi bir savaş ihtimali doğacağından tam haklılığı isbat için, girdi mi, girmedi mi gibi ince tahkikatlara ihtiyaç duyulabilirdi.

Bunu dilemeyi hamaset olarak niteleyen alçaklara rağmen, uçak düştükten yirmidört saat zarfında Türk Bayrağı Şam’da dalgalandırılamamışsa söylenen sözlerin, derin analizlerin ve müzakerelerin hiçbir kıymeti yoktur. İktidar ve iktidara destek veren muhalefetin sözde milliyetçi kanadı fos çıkmıştır. Hükümetin iç ve dış politikası iflas etmiştir. Müttefiklerin, Birleşmiş Milletlerin ve NATO’nun samimiyetsizliği ortaya çıkmıştır. Türkiye Büyük Ortadoğu Projesinin taşeronluğundan vazgeçmeli, Orta Asya’daki Türk yurtlarına ve Batıya açılmalıdır. Ortadoğuya günü gelince Milliyetçi Türkiye’de Yavuz gibi girilir. İstikbalde oraların bizden başka kalıcı efendisi yok.

Suriye politikası baştan beri yanlıştı. Ne hikmetse adı Esed’e dönüştürülen Esad, henüz Esad iken kurulan göstermelik dostluk bağları yanlıştı. Türkiye’nin burada görülecek hesabı varken dostluk ilişkisine girmek milli politikaya ters düşüyordu. Sonra yüzseksen derece çark ederek Amerika’nın talimatları doğrultusunda hasım olup, ikide bir üstümüze vazife olmadığı halde sataşmak da milli menfaatlere aykırıydı. Halkına zulmediyormuş, halkına sadece Esad mı zulmediyor. Türklere her yerde zulmediliyor.

Neticede, izini yüzyıllar boyu utançla yüzümüzde taşıyacağımız bir kılıç yarası yedik.

Düştüğümüz zillete oturup ağlayalım. İhanetlerden nasıl kurtulacağımızı, büyük devlet, büyük millet statüsünden şamar oğlanı mesabesine düşürülmemizin hesabını nasıl soracağımızı düşünelim. Siyasetin tasmalı çekirge sürüsüyle bir yere varılamayacağını idrak edelim. İş karabudundan çerilere kalmıştır.

Yazarın tüm yazılarını okumak için tıklayınız.

M. Metin KAPLAN

15 Nis 2024

14 Şubat 1977 M. Metin Kaplan’ın henüz yirmi üç yaşında Bursa’da üniversite öğrencisi iken, tutuklu bulunduğu sırada, arka sayfasını tamamen “Ülkü Ocakları Sayfası” adı altında ülkücü yazarlara tahsis eden milliyetçi bir gazetede, 6.

Yusuf Yılmaz ARAÇ

15 Nis 2024

Efendi BARUTCU

01 Nis 2024

Muharrem GÜNAY (SIDDIKOĞLU)

15 Mar 2024

Halim Kaya

11 Mar 2024

Nurullah KAPLAN

04 Mar 2024

Altan Çetin

28 Ara 2023

Hüdai KUŞ

19 Eki 2023

Ziyaret -> Toplam : 102,77 M - Bugn : 9412

ulkucudunya@ulkucudunya.com