« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

Yusuf Yılmaz ARAÇ

14 Kas

2016

TAŞLARIN HAKANI

14 Kasım 2016

Heyder Baba, ıldırımlar şakanda,
Seller, sular şakkıldayıb akanda,
Kızlar ona saf bağlayıb bakanda,
Selâm olsun şefkatize, elize
Menim de bir adım gelsin dilize.
Benim de bir adım gelsin dilinize… Şehriyar’ın enfes şiiri her insanın gönlünden geçen unutulmamak dileğinin ifadesidir bir bakıma. Biz de ailesi ve dostları olarak Servet Somuncuoğlu’nu unutmadık, adını dile getirdik.
Taşların Hakanı Servet Somuncuoğlu Armağan Kitabı çıktı. Sayın Nevin Somuncuoğlu’nun çağrısıyla başlayan altı aylık mesai hayırlısıyla neticelendi. Çok şükür yazı gönderen eşe dosta mahcup olmadan İstanbul Tüyap Kitap Fuarına yetişti.
Kitap dörtyüzelli sayfa. Ciltli. Birbirinden değerli dostların yazdığı, birbirinden güzel yetmiş adet yazı yer alıyor. Sayfa aralarında bir o kadar da fotoğraf kullanıldı.
Yazar kadrosunda saygın üniversite hocalarından, istikbal vaad eden genç üniversite öğrencilerine kadar geniş bir yelpaze yer aldı. En başta birlikte uzun yıllar saha çalışmalarında bulunduğu Göktürk Dönemi Türk Tarihi otoritesi Ahmet Taşağıl ve Türk Damgaları mütehassısı Mustafa Aksoy. Türkolojinin Başbuğu unvanıyla andığı muhterem Dursun Yıldırım Hocamız. Ozan Arif’ten M. Metin Kaplan’a, Rasim Ekşi’den Alev Alatlı’ya çok sayıda ilim, kalem ve gönül erbabı katkıda bulundular.
Bu bir dostluk ve sevgi kitabıdır. İnsanın gözünü yaşartan, burnunun direğini sızlatan duygu dolu gönül yazıları bir araya geldi.
Yarini yitirenin yürek yangını… “Sabah ezanları okundu az önce...” diyerek tevekkülle gönül sızısını dindirmeye çalışıyor.
Kapı gıcırtısından gelenin ağabeyi olduğunu sezen bir kardeş. “Kapuyu çalan kimdir, Aç bahım gelen kimdir, Yaram derine düştü, Belki gelen hekimdir” demektedir Mukim Tahir.
Kimi kısa ve öz, yarım sayfa. Kimi sayfalarca sürüyor.
Koştura koştura bir yere yetişmeye çalışan lise talebesi. Kürşad’ın Çin Sarayı’nı bastığı gece yağmurda koşarak arkadaşlarına yetişmeye çalışan Göktürk erinin ayak sesi duyulmaktadır. Kafeye, şuraya buraya koşmuyor, Taştaki Türkler Konferansını dinlemeye koşuyor. Bu insanın gözünü yaşartan bir tablodur.
Bir başkasında haritaya damlayan gözyaşı Orhun Irmağı’na karışıp gidiyordur.
“Servet ağabey, keşke bir kırlangıç ömrü daha yaşayabilseydin” diyor bir başka dostu. Bu ne kadar naif iç çekiştir.
Saymalıtaş’a gelen atlı... Dağ keçilerinin üzerindeki karları eliyle silen Bilge Adam... “Buradan bir atlı geçti” türküsünü yakan muhayyile ile o kaya resimlerini çizen elin aynı olduğu daha güzel nasıl canlandırılabilir.
Balkonundaki radyosunda sürekli müzik dinleyen bir büyüğü; “Servet vefat ettiği gün radyoyu kapattım. Bir daha hiç açmadım. Açmam da…” diyor.
Şüphesiz çok daha zengin olabilirdi. Bir yerden başlanmasaydı bitirilemezdi. O yüzden ulaşamadığımız dostlarımız haklarını helal etsinler. Ferden noksanlık kalmış olsa da dönem ve muhit itibariyle hayatının her safhasına tanıklık etmiş yakınları bütünlük arz etmektedir.
Üç yıl boyunca gün geçmedi ki onunla ilgili bir etkinlik yapılmamış olsun. En son Ekim ayında Türk Dünyası Belgesel Film Festivali’nde Servet Somuncuoğlu adına ödül ihdas edildi.
Titiz bir çalışmayla bütün faaliyetler derlenmeye çalışılmış ve kitabın sonunda bibliyografya kısmında detaylı olarak verilmiştir.
Bilhassa gençlerin Servet Somuncuoğlu’na ilgisi Türk Milletinin ebediyen bu topraklarda yaşayacağına ve Türk Devletinin dünya durdukça var olacağına dair inancımızı güçlendirmektedir. Allah yollarını açık etsin. Türkçülük, Türk Milliyetçiliği ve Türk İslam Ülküsü Davası yolunda güç kuvvet versin. Bunların hepsi aynıdır, boş isim tartışmalarına kulak asmadan ve dosdoğru çizgiden sapmadan mücadelelerinde muvaffak kılsın.
Türk Kaya Resimleri ve Yazıtları konusunun tanınması, işlenmesi, sahip çıkılması onun arzusunun, vasiyet ve temennisinin yerine getirilmesi kabilinden düşünülebilir. Gençler onu örnek alarak şevkle çalışmalı ve Türk Milletinin şanına layık büyük eserler ortaya koymalıdır. Taşların Hakanı kitabı inşallah daha ilmi ve kapsamlı çalışmaların başlangıcı olur.
Sevgili kardeşim Servet Somuncuoğlu’nun ruhu şad olsun.

Yazarın tüm yazılarını okumak için tıklayınız.

M. Metin KAPLAN

15 Nis 2024

14 Şubat 1977 M. Metin Kaplan’ın henüz yirmi üç yaşında Bursa’da üniversite öğrencisi iken, tutuklu bulunduğu sırada, arka sayfasını tamamen “Ülkü Ocakları Sayfası” adı altında ülkücü yazarlara tahsis eden milliyetçi bir gazetede, 6.

Yusuf Yılmaz ARAÇ

15 Nis 2024

Efendi BARUTCU

01 Nis 2024

Muharrem GÜNAY (SIDDIKOĞLU)

15 Mar 2024

Halim Kaya

11 Mar 2024

Nurullah KAPLAN

04 Mar 2024

Altan Çetin

28 Ara 2023

Hüdai KUŞ

19 Eki 2023

Ziyaret -> Toplam : 102,79 M - Bugn : 34607

ulkucudunya@ulkucudunya.com