« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

01 Nis

2008

AKP günümüzün İttihat ve Terakki'si mi?

Sabahattin ÖNKİBAR 01 Nisan 2008

Türkiye’de ciddiye alınması gereken isimlerden biri Prof. Dr. Deniz Ülke Arıboğan’dır.

Bahçeşehir Üniversitesinin Rektörü olan Arıboğan önceki gün Erzurum’da ilginç şeyler söyledi.

İşte Arıboğan’ın söylediklerinden satırbaşları:

- Devletin hukuk sistemi iflas etmiştir.

- Ordu kıpırdayamaz haldedir.

- Yasama ve yürütmede kriz vardır.

- Devlet çökmek üzeredir.

- Devlet kendi içinde çatışırsa iki yıl sürmez Türkiye bölünür ve Kürt devleti kurulur.

- Mevcut tablo laik-antilaik çatışması değil, Kürt devletinin kuruluş aşamasıdır. Tablo uluslararası bir operasyonu çağrıştırıyor.

Kimilerinizin komplo teorisi diyeceği bu değerlendirmeyi sorgulayalım:

Gelinen noktadan sonra artık hiç kimse Türkiye’nin bir krizin eşiğinde olduğunu görmezden gelemez.

Dahası, yine hiç kimse ilanı sonrasında varlığı ile Türkiye’yi alenen tehdit edecek olan K.Irak’ta bağımsız bir Kürt devletine gidişatın olmadığını iddia edemez. Evet tablo net ve hatta son derece basittir.

ABD Kürdistan’ı ilan etmek için oyun kurmuş ve şimdi o oyun oynanıyor.

Bağımsız Kürt Devletinin ilan tarihi de Türkiye’nin hem siyasal hem de ekonomik olarak tam karışacağı gündür. Şimdi o güne doğru yol alınmaktadır.

Buradan bakınca ne yalan söyleyeyim AKP’yi ben Osmanlı’nın çöküşüne iklim, ya da zemin hazırlayan İttihat ve Terakki’ye benzetiyorum.

Hatırlayın İttihat ve Terakki’nin gelişi yani II. Meşrutiyetin ilanı süreci de güya reyle olmuş ve bana göre yüzyılın diplomasi dehası olan Abdülhamit Han ona binaen tahttan indirilmişti.

O dönemin canlı tanığı olan rahmetli dedem Osman Kibaroğlu’nun anlattıkları şöyledir: “Halka hürriyet mi, müsavat mı diye iki tercih sundular.. Biz hürriyeti biliyorduk ancak müsavattan kastı anlamamıştık. Biz de müsavatı reddedip hürriyet dedik.. Sonradan gördük ki bizim o tercihimiz Cihan İmparatorluğumuzun çöküşüne temel yapıldı. Biz yani ahali, hürriyet diyerek aslında Abdülhamit Cennet Mekan’a karşı çıktığımızı bilmiyorduk...”

Rahmetli dedemin geçtiğimiz yüzyılın başındaki döneme ait olan bu değerlendirmelerini bugüne uyarlayalım.

Bana göre bugün AKP’ye oy verenler de onun bir şekilde emperyalizmin Truva Atı olduğunu bilmiyorlar..

Dahası AKP’nin lider kadroları da tıpkı Enver-Talat-Cemal üçlüsü misali, elbette vatan satmak için yola çıkmış değiller.

Bugünün AKP kurmaylarının da tıpkı İttihat Terakki önderleri gibi kendilerine göre bir dünyaları, idealleri, reçeteleri ve öncelikleri var.

Her iki yapı da asla görevli ya da hain değil.

Tersine AKP de, İttihatçılar da vatanı kendi inandıklarına göre kurtarmaya çalıştılar.

Peki sonuç ne mi oldu?

İttihatçılar devlet yönetmede ehliyetsizlikleri, duygusallıkları, sığlıkları ve maceraperestlikleri ile Osmanlı’nın sonunu getirdi, AKP ise yine acemiliği, ideolojiye mahkümiyeti, sığlığı, öncelik sıralamasının eksikliği ve yanlış tehdit değerlendirmeleri ile Türkiye’yi adeta bir buhran sürecine soktu.

Tekrar ediyorum ben yapılan onca kabul edilemez yanlışa rağmen AKP kadrolarının bunu taammüden yaptığı kanaatinde değilim.

Peki bu hale rağmen AKP, tarih önünde sorumluluktan kurtulur mu?

Bir şeyin suç ya da yanlış olduğunu bilmemek kişiyi sorumluluktan kurtarmaz... Tarihin AKP hükmü, İttihat veTerakki’den çok farklı olmayacak kanatindeyim..

Ziyaret -> Toplam : 125,82 M - Bugn : 59749

ulkucudunya@ulkucudunya.com