« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

29 Şub

2016

100 yıldır oynanan dört perdelik oyun: Maskeli Balo

Soner Yalçın 01 Ocak 1970

ABD ile Rusya’nın Suriye barışı için el sıkışması kimilerine şaşırtıcı geldi. Bu güçlerin “Kürdistan” kurmak için anlaşacaklarını yazmak da içi boş iddia olarak görüldü! Sizleri yaklaşık 100 yıl geriye götüreyim. O dönemin düşmanı İngiltere ile Rusya’nın anlaştıkları; “özerklik” ile başlayıp “bağımsızlık” ile biten bir ülke planını gözler önüne sereyim. Osmanlı’nın başına gelenler belki kimilerinin ders çıkarmasına yarar…

Önce bir ismi tanıtayım:
Adı, Aleksandros İpsilantis (1792-1828)…
İstanbul Fenerli Rum İpsilantis Ailesi’nin ferdiydi. Babası Boğdan voyvodası Konstantin İpsilantis 1805 yılında Osmanlı Devleti tarafından görevden alınınca Rusya’nın başkenti St. Peterburg’a kaçtı ve oğlu Aleksandros’u da beraberinde götürdü. Çarlık Rusya’sının ordusunda görev alan Aleksandros İpsilantis, binbaşı rütbesine kadar yükseldi. Çar I. Aleksandr’ın yaveri oldu.
Bugün Yunanistan’ın ulusal kahramanıdır…
Bir de “dostluk cemiyetini” tanıtayım:
Adı, Filiki Eterya…
Bir grup Yunan tarafından 1814 yılında kuruldu.
Amacı eski Yunanistan’ın diriltilmesi değildi; başkenti İstanbul olan “Doğu İmparatorluğu” kurmaktı.
Örgüt hızla büyüdü; 1818’de sadece İstanbul’da 17 bin üyesi vardı. 1820’de toplam üye sayısı 400 bine ulaştı.
Cemiyetin 12 Nisan 1820’de yapılan toplantısında başkanlığa, Aleksandros İpsilantis seçildi. Ve…


BİRİNCİ PERDE

Tarih: 6 Mart 1821.
Çar I. Aleksandr’ın “cesur çocuk” dediği Aleksandros İpsilantis, 3 bin askeriyle (bugün Romanya ve Moldavya sınırları içinde bulunan) Boğdan’a girdi. “Elenler, saat çalmıştır. Dinimizin ve vatanımızın intikam zamanı gelmiştir. İleri!.. Çok güçlü bir devletin halkımızı koruduğunu göreceksiniz.”
İsyanın buradan başlamasının nedeni bu bölgenin Rusya ile sınır olmasıydı!Fakat…
İpsilantis, Rusya’dan yardım beklerken ummadığı yanıtı aldı. Çünkü…
O sırada, İngiltere, Fransa, Avusturya, Rusya ve Prusya’nın katıldığı ve 1815’te biten Napolyon Savaşları sırasında bozulan dengeleri yerine oturtmak için Avrupa Uyumu/Laibach Kongresi düzenlemişlerdi.
İtalya ve İspanya’daki devrimcilerle başları zordaydı. Bu nedenle, Rusya dışındaki ülkeler Osmanlı’ya karşı yapılan kalkışmaya tepki gösterdi.
Bu arada Ulahlardan ve Sırplardan gerekli desteği de alamayan İpsilanti, Osmanlı askerleri karşısında başarısız oldu. Haziran ayında Macaristan’a kaçtı ve orada göz hapsinde iken öldü.
İstanbul’da bazı mahallelerde yapılan aramalarda top, tüfek bulundu.“Haşarat başıbozuklara” destek veren Rum Patriği ile Kuşadası ve İzmit metropolitleri yargılandı, idam edildi.
İlk perde çabuk kapandı…
Bakalım ikinci perdede ne olacaktı…

İKİNCİ PERDE

İkinci ayaklanmanın adresi, Mora Yarımadası idi.
Buradaki Rumlar, Osmanlı’ya vergi vermemek için genellikle ıssız bölgelerde ve dağlık yerlerde yaşıyordu. Ayrıca yarımadada, “Kleftler” denen eşkıyalar vardı. Osmanlı bunlara karşı yerel halktan oluşan “Armotoli” denenkorucu sistemi kurmuştu.
Aleksandros İpsilantis, yarımadada isyan çıkarması için kardeşi Demetrios İpsilantis’i Mora’ya göndermişti. Fener Rum Patrikhanesi ve Filiki Eterya örgütü desteğiyle 17 Mart 1821’de isyan başladı.
Mora’ya 3 bin 500 askerle gönderilen Kapıcıbaşı Mustafa Bey bine yakın isyancıyı öldürse de başarılı olamadı. Dramalı Mahmut Paşa, 25 bin askerle Mora’ya gönderildi. 7 bin Arnavut asker ulufeleri ödenmediği için geri döndü! Ordu toparlanana kadar…
İsyancılar; Mizistre, Levendar, Fenar ve Bardine gibi yerlerden kaçıp Tropoliçe’ye saklanan 10 bin Müslüman’ı iki gün içinde öldürdü ve cumhuriyet ilan etti! Kalamata gibi Türk şehirler yakıldı. Tarihçi George Castellan “Balkan Tarihi” kitabına göre 40 bin; tarihçi Barbara Jelavic’in aynı isimli “Balkan Tarihi” kitabına göre 15 bin Türk öldürüldü. Bir yıl içinde, Türk, Arnavut, Musevi50 bin Osmanlı katledildi…
Tarih: 13 Ocak 1822.
Kleftlerin başkanı T. Kolokotronis öncülüğünde Epidavrum kentinde “kurucu
meclis” toplandı. Anayasa hazırlandı. Yunan Hükümeti kuruldu. Ve hükümet başkanı Fenerli A. Mavrocordato tarafından Yunanistan’ın bağımsızlığı ilan edildi…
Keza… İsyan dalgası büyüyordu. Sakız ve Girit adaları da ayaklanmıştı.
Osmanlı, -Mora ve Girit valiliği teklifiyle- Mısır Valisi Kavalalı Mehmet Ali Paşa’dan isyanın bastırılmasını istedi.
Sonuçta… Dramalı Mahmut Paşa ve Kavalalı’nın oğlu İbrahim Paşa komutasındaki askerler isyanları bastırdı.
II. Mahmut, İstanbul’daki Fener Patriği V. Gregorius’u Yunan isyanında parmağı olduğu yolundaki bilgiler üzerine Patrikhanenin kapılarından birinderesmi kıyafeti ile idam ettirdi.
Ve ikinci perde de böyle kapandı.
Ancak…
Üçüncü perdede oyuna Avrupa devletleri girdi…

ÜÇÜNCÜ PERDE…

Rum ayaklanması başladığında; İngiltere, Fransa, Avusturya ve Prusyaisyana destek vermeye isteksizdi. Osmanlı’nın toprak bütünlüğünden yanaydılar.
Rumların arkasında sadece Rusya vardı. Silah, cephane ve yiyecek yardımı yaptığı ortaya çıkınca Osmanlı, boğazdan geçen Rus gemilerini aramaya başladı. Keza…
İsyanı bastıran Osmanlı’nın, içlerinde din adamı da olan isyancıları idam etmesi üzerine Rus Büyükelçisi Strogonof, diplomatik nota verip İstanbul’u terk etti. Tarih: 13 Ağustos 1821 idi…

Rusya, İngiltere’den çekindiği için Osmanlı ile savaşı göze alamadı.
Bu arada Rum isyanına soğuk bakan İngiliz Dışişleri Bakanı R.S.V. Castlereagh intihar etti. Yerine George Canning geldi. Yeni bakan, Rumlarasempatiyle bakıyordu. Ayrıca Rusya’nın Rumlar üstündeki nüfuzunun artmasının Doğu Akdeniz’deki çıkarlarını kötü etkileyeceğini düşünüyordu. Doğu Akdeniz’de kuvvetli bir Mısır paşası veya kuvvetli bir Rusya yerine,zayıf bir Osmanlı Devleti ile küçük bir Yunanistan’ın bulunması İngiltere’nin çıkarlarına daha uygundu! Canning isyancılara destek verilmesini savundu.
Ve bir İngiliz kurnazlığı yaparak, Rusya’nın kendilerine verdiği Ocak 1824’teki planı açıkladı. Plana göre; Ruslar, Rumların bağımsızlığını istemiyordu; Teselya ve Attika Yarımadası ilk prensliğe; Epir ve çevresi ikinci prensliğe; Mora ve Girit üçüncüsüne dahil olacaktı! Her üç parça da Osmanlı Devleti’ne bağlı “özerk” olarak kalacaktı!
Rusya’nın bu planı Rumlar gibi, -iç sorununa yabancı bir ülkenin karışması- Osmanlı’yı da kızdırdı. Kızdı da ne oldu?..
Fransa, Avusturya ve Rusya, St.Petesburg’ta yan yana gelip Rumlara “özerklik” verilmesini Osmanlı’dan talep ettiler. Osmanlı reddetti. Tarih: 7 Nisan 1825 idi…
Bu yıl sonunda Rus Çarı I. Aleksndr öldü; yerine Osmanlı’yı yıkıp Rusya’ya bağlamak isteyen I. Nikola geldi. Ardından Rusya, 17 Mart 1826’da Osmanlı’ya; -Eflak-Boğdan’dan Türk askerinin çekilmesi; asilerin salıverilmesi gibi sebepler ileri sürerek- yine nota verdi.
Bu arada İngiltere, Rusya ile krizin bitirilmesi için arabuluculuk önerdi.
Osmanlı soğuk baktı.
İngiltere adına Dük Wellington ile Rus Dışişleri Bakanı Kont Lieven,Petersburg’ta yan yana gelip Yunanistan konusunda birlikte hareket etmek için protokol imzaladı. Bu anlaşmaya göre; Eflak-Boğdan voyvodalarıatamayla değil seçimle olmalıydı. Rusya’nın izni olmadan voyvodalar görevden alınmamalıydı! Kafkasya’daki kimi kaleler Rusya’ya bırakılmalıydı vs.
İki büyük güç İngiltere ve Rusya anlaşınca Osmanlı ne mi yaptı? Hiç!..
Çünkü, Osmanlı askeri teşkilatını/Yeniçerileri yıkmakla meşguldü! Savaşı göze alamadı.
Rusya ile Akkerman Antlaşması imzaladı. Tarih: 7 Mart 1826 idi…
Peki Rum meselesi ne olacaktı?
İngiltere ve Fransa’nın da değişen tavrıyla Avrupa’da Yunan isyanı basında geniş yer almaya başladı. Dostluk dernekleri kuruluyordu ardı ardına…
İngiltere ve Rusya anlaştı. Mora, Osmanlı’ya vergi vermeye devam edecek ama iç işlerinde özerk bir devlet olacaktı! Müslümanlar bu bölgeden çıkarılacak ve mallarını yöre halkına satacaktı. İki güçlü ülke aldıkları kararları 4 Nisan 1826’da açıkladı.
Milliyetçilik hareketlerinden rahatsız olan Avusturya ve bu ülkenin etkisindeki Prusya protokolü reddetti. Fransa kabul etti.
Bu üç ülke protokol şartlarını Osmanlı’ya iletti. Tarih: 23 Ocak 1827 idi.
Osmanlı reddetti. Rusya bu kez maslahatgüzar aracılığıyla Osmanlı’ya notaverdi. Altı yıldır Osmanlı’nın onca şiddet uygulamasına rağmen isyanı bastıramadığı gibi nedenler ileri sürerek özerkliği kabul etmesini dayattı! Osmanlı iyice sıkıştırılmak isteniyordu.
İngiltere, Fransa ve Rusya bu kez Londra’da buluştu. Osmanlı’ya karşı ne yapacaklarını konuştular. Osmanlı özerklik tekliflerini kabul etmezsedonanmalarını Akdeniz’e gönderecekleri notasını verdiler. Düşünme süresi 15 gün idi. Tarih: 4 Ağustos 1827 idi…
Osmanlı; Rumlara özerklik verilmesinin diğer tebaasının da isyanına yol açacağını; Müslüman mallarının bırakılamayacağını; halen yeni çıkarılan çatışmaların sadece bir-iki yerle sınırlı olduğunu söyleyerek alınan kararlara uymayacağını açıkladı. Sadece… Seçimle yapılacak bir valiyi atayabileceğini belirtti.
Bu kez üç ülke ültimatom verdi. Osmanlı yine taviz vermedi. Tarih: 31 Ağustos 1827 idi…
Ve…

VE FİNAL…

Tarih: 20 Ekim 1827.
İngiltere, Rusya ve Fransa donanmaları, İngiliz amirali Sir Edward Codrington kumandasında birleşerek Mora Yarımadası’ndaki Navarin Kalesiönüne geldiler.
Osmanlı Donanması’ndan yarımadayı terk etmesi istendi. Reddedildi.
Bunun üzerine amaçlarının savaş olmadığını söyleyerek limana girmek istediler. İzin verildi. Çoğu büyük 22 savaş gemisi limana girdi. Girmeleriyle, savaş için bahane aramaya başladılar. Kendilerine ateş açıldığını ileri sürerek, savaşı başlattılar. Osmanlı 57 gemi ve 4 bin 109 askerini kaybetti…
Navarin faciası İstanbul’dan duyulunca saldırgan üç ülkenin tercümanları “barış” isteklerini iletmek için (Osmanlı Dışişleri Bakanı) Reis-ül Küttap Pertev Efendi’ye ziyarete gittiler. II. Mahmut sert çıktı. İngiltere ve Fransa elçileri ile Rus maslahatgüzar Hollanda elçisi Baron de Zuylen’i vekil bırakıpİstanbul’u terk ettiler. Tarih: 8 Aralık 1827 idi…
Bu arada Rusya, Osmanlı’nın gemilerine boğazları kapatmasını gerekçe göstererek saldırıya geçti. Eflak’a girerek Bükreş’i ele geçirdi. Diğer koldan Tuna nehrini geçerek Dobruca’ya yürüdü. Varna’yı teslim aldı. SilistreRuslara teslim oldu. Kafkas cephesindeki Rus ordusu da, Ahıska, Ardahan, Posof, Erivan, Kars ve Erzurum’u ele geçirdi. Balkanları boydan boya geçerek Burgaz’ı ve Sliven’i teslim aldı. Edirne’ye kadar ilerleyen Rus ordusuİstanbul’un sadece 68 km uzağına ulaştı. II. Mahmut, Edirne Antlaşması ile yenilgiyi kabul etti.
Bu arada Rum özerkliği ne durumdaydı?..
Osmanlı Rusya ile savaşırken; İngiltere, Fransa ve Rusya anlaşarak,Fransa’nın Mora’ya asker sevk etmesine karar verdi. Kavalalı’nın oğlu İbrahim Paşa Fransızlar ile anlaşarak Mora’yı terk etti.
Tarih: 29 Ağustos 1828.
Fransız filosu 60 savaş gemisi ve 10 bin piyade 800 süvariden oluşan kuvvetleriyle Mora’ya çıktı. Yetmedi. Ege’deki Rodos gibi 12 adayı da aldılar.
Tarih: 22 Mart 1829.
İngiltere, Fransa ve Rusya Londra’da yeni bir protokol imzaladı. Mora Yarımadası’ndaki yeni özerk devlet; Osmanlı’ya yılda 1.5 milyon kuruş vergi veren ve başında Hristiyan bir prensin bulunacağı krallık olacaktı! Karada Arta-Volo sınırı çizilerek, Attika ve Mora ile denizde irili ufaklı yüzlerce ada bu yeni özerk devlete verildi. Yeni özerk devletin adı, Yunanistan’dı…
Rusya’ya yenilen Osmanlı, 15 Ağustos 1829’da Londra protokolünü kabul etti.
Özerklik verildi ama mesele kapanmadı…
Üç devletin asıl amacı Yunanistan’ı bağımsız yapmaktı. Anlamışlardı ki, Osmanlı’nın buna karşı çıkacak artık gücü yoktu. Zaten 14 Eylül 1829’da Edirne Antlaşması’yla yenilgiyi kabul etmişti.
Tarih: 3 Şubat 1830.
Emperyal oyun sürüyordu. İngiltere, Fransa ve Rusya Londra’da bir araya geldi. Yunanistan’ın bağımsız olmasını karara bağladılar.
Tarih: 24 Nisan 1830.
Osmanlı Devleti, Yunanistan’ın bağımsızlığını kabul etti!..
Girit… Makedonya… İşkodra… Sofya…
Benzer oyun hep oynandı.
Oynanıyor…
Neymiş! “Kürdistan” için ABD ile Rusya yan yana gelmezmiş! Hadi canım sizde…
Anlayana…

Ziyaret -> Toplam : 125,32 M - Bugn : 78525

ulkucudunya@ulkucudunya.com