Askerle ittifak nereye kadar? Yeni Kuruculuğun iki aleti
Orhan Bursalı 01 Ocak 1970
Sürdürüyoruz: Bugünkü koşullarda RTE askeri yanına alarak yürüyor ve kendini sağlama alıyor, dedik. Asker için öne çıkan en önemli konu, ülkenin üniter birliği, RTE de bu noktada. Bir ittifak var. Zaten RTE çoktan bu noktaya gelmişti. Yiğit Bulut’u danışmanlar kadrosuna katmasından öncesi, “milliyetçilik” politikasına dönüşün tarihi olarak belirtilebilir.
Ama RTE’de genellikle vardı milliyetçilik görüntüsü ve MHP’ye yönelik “yutma”politikasının, tek kurtuluş şansı olduğunu biliyordu. Tek kurtuluş? Yani Meclis’te anayasal çoğunluğu ele geçirme ve istediği otoriter rejimi kurma açısından...
Milliyetçilik aleti
RTE’nin kaç yıldır planı: MHP seçmenini çekerek partisini yüzde 10 barajı altına itmek... HDP’yi de saf dışı bırakmak... Bunları yapabilir mi bilmiyoruz, ama yapmak için her şeyi sonuna kadar deneyecek.
Önce Meclis’te anayasayı oylatacak, hayır yanıtı çıkacak ve eylül-kasım arası genel seçime gidecek: Ey halkım gördüğün gibi Meclis’te engel koyuyorlar, sanageliyorum, millet iradesi sensin, senin dediğin olacak... Bu belalardan ancak Başkanlık Rejimi ile kurtulabiliriz, ben sizi selaha çıkartacağım ve sen her zamankarar verici olacaksın referandumlarla diyecek...
Yani popülarizmin doruk noktasını yaşayacağız. Meclis’ten ağırlıklı olarak ret yanıtı çıkması muhtemel. Seçime hazırlanın...
İki değişim ve savaş aleti
PKK’ye karşı savaş ve üniter birlikte ittifak iyi de...
RTE’nin bütün bu politikası, Atatürk Cumhuriyeti’ni sona erdirme ve “Yeni Türkiye” ve“Yeni Cumhuriyet”i kendisiyle başlatmaya yönelik. Sadece bu kadar değil! Toplumu iyice muhafazakâr, siyasal İslamcı mengeneye sıkıştıracak. Bütün otoriter rejim ve toplumların vardığı noktadır, özellikle İslam coğrafyasında...
İstendiği gibi güdülenebilecek çoğunluk bir toplum yaratma, bunu da toplumun diğer bölümleri üzerinde yok edici bir baskı unsuru olarak kullanma isteği, arzusu veya ütopyası... Bu böyle bir düzende asla kaybedilmeyecek bir iktidar hülyası...
İttifaklar birer birer yok edilir!
Peki asker ile ittifak nereye kadar ve nasıl?
Bütün ittifaklar geçicidir! RTE’nin 14 yıllık geçmişinde beraber yola çıktığı, sonradan kol kola girdiği, ama hepsini terk edip “düşman” ilan ettiği, kendi yakın arkadaşları dahil hepsinin birer birer defterini dürdüğü bir süreci hep birlikte yaşadık.
Kimsenin kuşkusu olmasın, sonra da sıra askerin “siyasal İslamileştirmesine”gelecek.
İktidarda, hedefine varmak için her aracı, altını çiziyorum, her aracı kullanan, kullanacak olan, hemen her şeyi göze alan, bir yeni durum var. Cumhuriyet bugüne kadar yaşadıklarının çok ötesinde bir aşama ile karşı karşıya. Bugüne kadar kuşku içinde gözlemleyerek ve derin kaygılarla yaşadıklarımızı aşıyor her şey.
Mesele “PKK ile savaş” ve üniter birliğin çok ötesinde, derinliklere sahip.
Zamanı dar, çok dar
Sıkışık bir zaman dilimindeyiz. Ya bir-iki-üç yıl içinde amaçlarını gerçekleştirecek ya da yeni bir dönemin sayfası açılmasına yol açacak bir politik figürün sahne oyunlarını izliyoruz.
Yeni Kuruculuk iddiasındaki irade, savaşını, hukuk aletini ve şimdilik sahip olduğu görülen sandıksal ve sistemsel çoğunluğu kullanarak sürdürüyor.
Bütün şiddetiyle... Her şeyin çok çabuk değişime açık olduğu ülkede, artık zaman fazla değil.
Çünkü, iktidarın dışındaki ve iktidarının oyun alanını daraltacak olaylar çok hızlı seyrediyor.
Bunlarla yarın baş etmek çok daha zorlaşacak. Zamanın darlığının temel nedeni de bu.
Kısa dönemli hesaplar, orta vadeli ve stratejik düşünme eksikliği, kısa zaman içinde yaşadıklarımızın esiri yapıyor herkesi. Ve kurumları da.
Tabii “Yedi düvel karşısında iktidar sürdürülür mü” sorusu da var. Buna bakacağız...