« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

12 Nis

2016

Amerika’da soruşturma 17 Aralık’tan büyük!

Ergun Babahan 01 Ocak 1970

İranlı Reza Zarrap, kara para aklama, Amerikan yasalarını çiğnemek ve dolandırıcılık gibi suçlardan tutuklu bulunuyor. Manhattan'da adalet ile karşı karşıya gelecek ve karanlık bir dönemin hesabını verecek.

Amerika'ya giderken kullandığı pasaporta göre Rıza Sarraf veya Reza Zarrab soruşturmasının Türkiye'deki yolsuzluk operasyonuyla ilgisi olmadığını açıklamış Savcı Bharara. Doğrudur, Türkiye'de 17 Aralık Skandalı olarak patlak veren soruşturma, Rıza Sarraf'ın Amerika'da tutuklanmasına yol açan eylemleri gerçekleştirmesi için Türkiye'de bakanlara verdiği iddia edilen rüşvetle ilgiliydi.

Evet, altın ticareti veya kaçakçılığı konuları da gündemdeydi ama asıl mesele, bir milyon liralık kol saati, Rıza'nın ‘‘önüne yatmalar'' ve çikolata kutularıydı. Amerika'daki dava ise doğrudan Rıza'nın Türkiye üzerinden İran'a uygulanan ambargoyu delmesiyle ilgili olacak.

Rıza bu ambargoyu tek başına delmedi elbette. Türkiye'nin cari açığınının bir bölümünü kapattığı söylenen eylemlerini dönemin iktidarı, bankaları ile birlikte gerçekleştirdi. Bunları yaparken Türk yetkililere verdiği rüşvet, Türkiye'nin iç hukukunu ilgilendirir.

Ancak, Türk siyasetçi veya yetkilileri, Rıza'nın uluslararası hukuk açısından suç teşkil eden bu eylemlerine ortaklık etmiş, yardım ve yataklık eylemini gerçekleştirmişse, durum değişir. Amerikan yönetiminin vereceği karar çerçevesinde, bu kişiler de aynı suçun zanlısı haline gelir ve Amerikan yargısının muhatabı olur.

Bharara'nın bu suçun kapsamını ne kadar genişleteceği, Türk siyasetçi ve kurumlarını dahil edip etmeyeceği, Türk-Amerikan ilişkilerinin seyrine bağlıdır. Kesin olan husus şudur: Amerikan yönetimi, İran'ın Türkiye üzerinden ambargoyu delmesini beş yıl boyunca izlemiş, Tahran'ın Zencani'ye açtığı davanın üzerinden harekete geçmiştir.

Yani, 2010'dan beri bilip izlediği, sessiz kaldığı bir konuda şimdi harekete geçmesinin Türkiye siyasetinin klasik deyimiyle ‘‘Zamanlaması manidar''dır. Davayı açan Savcı Bharara'nın Twitter'daki takipçi sayısındaki patlamayı izah için kullandığı tespit doğrudur: ‘‘Bunun nedeni, kısmen bir çok yerde bahsettiğimiz gibi, o ülkede yolsuzluğa karşı gereken önlemin alınmadığına dair kanaatti.''

Bharara, adaletle ilgili tespitine Havuz Medyası'nın saçma sapan haberlerini de eklemiş ve basın özgürlüğü konusuna da atıf yapmış: ‘‘Bir başka sebep ise, yine bir çok yerde yayınlandığı üzere oradaki insanların özgür bir basına sahip olmadıkları kanaatinden ötürü, sosyal medyanın özgür ortamına gösterdikleri rağbet idi.''

Rıza'dan hesap sormaya hazırlanan savcı, Türkiye'de adaletin ve basın özgürlüğünün sorunlarını gördüğünüz gibi gayet iyi biliyor.

Bundan sonraki sorun, Amerikan yönetimin Savcı Bharara'nın elini ne kadar serbest bırakacağı ve Rıza Sarraf'ın uluslararası ambargoyu delmek için işbirliği yaptığı kişi ve kurumlardan hesap sorulup sorulamayacağı. Adaleti ve medyayı sınırınız dışında denetleyemiyorsunuz işte

Ziyaret -> Toplam : 125,37 M - Bugn : 136441

ulkucudunya@ulkucudunya.com