« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

27 May

2008

Elde körük...

Güler KÖMÜRCÜ 27 Mayıs 2008

Kör noktalarda, çıkmaz sokaklarda patinaja devam, sanki tek derdimiz açma-kapama... AKP'nin tepesindekiler ortamı gerdirdikçe gerdiriyor, gerdiriyor, dayatıyorlar, 'bir tek bizim dediğimiz doğru' inadında ısrar ediyorlar, eleştiriye hiç tahammülleri kalmamış, ülkem yüksek gerilim altında, ipler kopuyor... Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun dün yayınladığı bildiri patlama noktasına ulaşıldığının mı göstergesi? Bildirideki özellikle şu bölümü altı kalın çizgili olarak kayda geçiniz efendim;

"Yargı huzurunda, kendini ve siyasi teşekkülünü hukuka uygunluk içinde savunmak, ithamların asılsızlığı inancına sahip olunuyorsa kendi karşı kanıtları ve gerekçeleriyle iddiaları çürütmek yerine, 'dilediği her şeyi yapabilme yetkisini halktan aldığı' gibi şaşırtıcı bir inançla, yargıyı ve mensuplarını halka şikayet ederek, hedef göstererek, hatta yabancı kişi ve kuruluşların yardım ve katkılarını sağlayarak, Türk yargısını etkileme niyet ve gayretine girmek suretiyle, açılan kapatma davasında lehe sonuç alma heves ve yöntemleri sıklıkla denenir olmuştur...

Yargı ve mensupları yabancılara şikayet ediliyor. Hazırlanan düzenlemeler bizden önce onlara gösteriliyor. Bu hiçbir devlet ciddiyeti ile bağdaştırılamaz... Kapatma davası açan Yargıtay Başsavcısı ile toplum arasında husumet yaratılmaya çalışılıyor..."

Hukuk devletini koruma adına haklı olarak feryat edenlere hepimiz kulak vermek zorundayız ki dün CHP, MHP, DSP'den de bildiriye, YARGI'nın feryadına destek geldi...

Peki... Hükümet'in A takımı toplumsal gerilimi düşürmek yerine aksine neden elinde körükle inadına devam ediyor?

Yoksa Sayın Baykal'ın dediği doğru mu? Türkiye 'ekim' ayında erken seçime mi hazırlanıyor? Dolayısıyla da AKP'de seçim startı verildiği için mi böyle sadece kendi tribünlerine yönelik slogan- açıklamalar tercih ediliyor?

Dün okudum, çok dikkatimi çekti, iddialara göre AKP kulislerinde çalışılan senaryolardan biri şöyle: 'AKP kapatılır ve en az 28 isme siyasi yasak gelir. Halen Meclis'in 550 sandalyesinden ikisi boş. Anayasa'nın 78'inci maddesine göre 'boşalan üyeliklerin sayısı, üye tamsayısının yüzde beşini (yani 30 üyeyi bulduğu hallerde, ara seçimlerin üç ay içinde yapılmasına karar verilir'. Öte yandan Anayasa'nın 127'nci maddesi ise, 'milletvekili genel veya ara seçiminden önceki veya sonraki bir yıl içinde yapılması gereken mahallî (..) seçimler milletvekili genel veya ara seçimleriyle birlikte yapılır' diyor.

Bu durumda, 29 Mart 2009 yerel seçimleri, Anayasa hükmü olarak ara seçimlerle birlikte yapılmak üzere erkene alınmış olacak. Anayasa Mahkemesi örneğin temmuz ayında karar verirse, ekim ayında ara seçim yapılması zorunlu. Kararın eylül-ekim aylarında verilmesi durumunda ise, ara seçimin aralık-ocak aylarında yapılması zorunlu. Yani bu senaryoya göre, Anayasa Mahkemesi kararına bağlı olarak, ekim-ocak döneminde ara seçimler ve yerel seçimlerin birlikte yapılması söz konusu...'

Evet, şayet bu senaryolar doğru ise yani kadersel karar tarihleri öne çekildiyse salı yazımda da belirttiğim gibi önümüzdeki kısa dönemde tempo her gün biraz daha, biraz daha yükselecek demektir...

Bu ucube gerginlik, bu yoğun dayatmalar altında Ankara'nın ülkemin acil sorunlarına çözüm üretmesi mümkün olacak mı? Bu gerginlik daha uzun süre kaldırılabilir mi?

Kilitlendik mi kırmızı pabuça?

Kilitlendik...

Bakalım bu kilidi hangi 'akıl' anahtarı açacak? O anahtar kimin/kimlerin elinde?

Ziyaret -> Toplam : 125,15 M - Bugn : 29493

ulkucudunya@ulkucudunya.com