« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

18 Mar

2008

RUŞEN EŞREF ÜNAYDIN (1892-1959)

01 Ocak 1970

1892 yılında İstanbul'da doğan Ruşen Eşref Ünaydın, Galatasaray Sultanisi'ni ve Edebiyat Fakültesini bitirdi. Türkçe ve Fransızca öğretmenliği yaptı. Yazarlık hayatına 1914'te mütercimlikle başladı. 1918'de Yeni Gün muhabiri olarak Kafkasya'ya, Tasviri Efkar muhabiri olarak Sivas'a gitti. Dergi ve gazetelerde mülakat ve gezi türünde yazıları yayımlandı. 1920'de Anadolu hükümetinin çağrısı üzerine Ankara'ya geçip Milli Mücadeleye katıldı.

1922 yılında Buhara elçiliği başkatibi oldu. Lozan Konferansında matbuat müşavirliği yaptı. TBMM ikinci döneminde Afyonkarahisar Milletvekili seçildi. Riyaseti Cumhur Umumi Katipliğinde, Tiran,Atina, Budapeşte elçiliğinde ve Roma, Londra ve Atina Büyükelçiliği'nde bulundu. 1952 yılında emekliye ayrıldı.

Servet-i Fünun, Donanma, Tedrisat, Türk Yurdu ve Yeni Mecmua da yayımladığı mülakat, mensur şiir ve hatıra türünde yazılarıyla tanındı. Mustafa Kemal Paşa'nın yakın çalışma arkadaşlarından biri olan Ruşen Eşref Ünaydın, Mustafa Kemal Paşa'nın Gelibolu'daki başarılarını yayınlayan,O'nun Türk ve dünya kamuoyunda tanınmasını sağlayan ilk gazeteci idi. Kemalizmin yılmaz savunucuları arasındaydı. "Ropörtaj ve mülakat" türlerini Türk edebiyatına kazandırmıştır. Millî Mücadele döneminde, edebiyatımızın ünlü simalarıyla yaptığı bir dizi röportajı, Türk Yurdu dergisi ile Vakit gazetesinde yayımlamış, daha sonra Diyorlar ki adıyla kitaplaştırmıştır. Edebiyat dünyasında Diyorlar ki eseriyle şöhret kazanan ve bu münasebetle uzun seneler Diyorlar ki Muharriri olarak anılan Ruşen Eşref Ünaydın, özellikle Mütareke ve Milli Mücadele dönemlerinde kuvvetli bir tarih bilinciyle kaleme aldığı yazılarında, o yılların karamsar ve ezici atmosferi içinde bunalan dimağlara azim, iman ve ümit aşılamış; o kara günlerin her ne pahasına olursa olsun aşılacağı inancıyla, hem cephedeki askerin hem de cephe gerisindeki halkın mukavemetini diri tutmaya çalışmıştır. Milli Mücadelenin içinde fiilen yer alan yazar, kırk ay süren bu yürüyüşün hemen her safhasını takip etmiş, müşahede ve tahassüslerini de ustalıkla yazılarına yansıtmıştır.
Türk Dil Kurumu'nun kurucuları arasındadır.

Eserlerinden Bazıları:Diyorlar ki , Tevfik Fikret , Anafartalar Kumandanı Mustafa Kemal ile Mülakat, Boğaziçi Yakından, Atatürk'ü Özleyiş, İstiklal Yolunda, Çanakkale'de Savaşanlar Dediler ki, Atatürk Çanakkale'yi Anlatıyor,Damla Damla…

Bir Anı
Mustafa Kemal'in İzmir'e Gelişi

Konak Meydanı'na İzmirli Türklerin büyük kurtarıcılarına armağanı olan bir açık otomobil getirirler. Otomobilin her yanı kırmızı beyaz kurdelelerle küçük beyaz güllerle süslenmiştir. Gül bahçesi gibi arabayı beğenerek seyreder. İzmirlilerin inceliğinden duygulanır. Fakat; çiçeklerin arasındaki kuzuyu fark edince, Ruşen Eşref Bey'e dönerek:
"Aman! Çabuk gidin söyleyin; şu kuzuyu kesmesinler..."
Ruşen Eşref Bey anlatır:
"Aşağıya çok hızla koştum. Fakat; kapını önüne varınca gördüm ki beyaz mermere al kanlar yayılmış, vaktinde yetişemediğimi arz için başımı ve ellerimi kaldırıp yukarı sana doğru baktım. Gördüm ki balkondan çekilmişsin şimdi o anı bir daha hatırladıkça, saldırgan ordusunu yok etmiş bir Muzaffer Başkomutanın bir kuzu kanı dökülmesine bakamayacak derecede bir insan yüreği taşır olduğunu hasretle bir daha anıyorum."

Ziyaret -> Toplam : 125,32 M - Bugn : 80782

ulkucudunya@ulkucudunya.com