Derin devlete hayır derin haine evet
BEHİÇ KILIÇ 06 Şubat 2007
BAŞBAKAN’IN “taktire şayan” bulduğu, “cenaze üzerinden siyaset” kortejini düzenleyen ekip içerisinde, Soros Çetesi’nin parmak izleri ortaya çıktı. “Katil devlet soykırımın hesabını verecek” pankartı falan bu çetenin işi... Kendilerini, Başbakan’ın “taktirlerini” toplayacak kadar başarılı bir iş yaptıkları için elbette milletçe kutlamamız gerekir!..
Çete eylemini sürdürüyor!..
Hakim medyadaki uzantıları ile birlikte, “cenazeyi” diri tutarak, Türkiye içerisinde iç gerginliği tırmandıracak tahrikleri üst boyuta taşıyorlar... Oluşturdukları cepheden salvolarla, Türk Milleti’ni ağır tahriklerle bunaltıp sokağa çekmeye uğraşıyorlar!..
Mesele bir Avrupa Birliği projesidir!..
Avrupa Birliği karargâhlarında organize edilen stratejiler, içimize saldıkları beslemeleri ile uygulanılıyor. Tepeden bakılınca Türkiye Cumhuriyeti Devleti üzerinde, “böl-yönet” başlığı altında bir federasyon niyetinin uygulandığı görülüyor. İşin eşiğinde bir “azınlık-ikiz yasa” uygulaması seziliyor. AB, öncü birlikleri ile Türk toplumunun ulusal direncini salvo atışına almış bulunuyor.
Dikkat çekici durumdur...
Milli şuur, ulusal sağduyu, ülkeyi yöneten Başbakan tarafından da hedef tahtasına oturtulmuş durumdadır. Siyasi iktidar, Dink cinayetinin ardından, saldırıyı tüm ulusal hassasiyete sahip kesimin üzerine yönlendirici bir tavır içerisinde görülüyor... Türk kimliği, birinci ağızdan, ırkçı bir tavrın simgesi olarak değerlendiriliyor ve milletin kendisini “Türküm” diyebilmesinin neredeyse önü kesiliyor, toplumsal bir yıldırma psikolojisi tercih ediliyor. Türk Milleti’nin karşısına, bir iç cephe çıkıyor, bu cephede, bölgesel milliyetçilik, etnik kimlik ve hatta tarikat kardeşliği temelinde kafatasçı bir tavır, hem de “demokratız” yutturmacası ile güç odağı haline geliyor... Bu güç odağı, dışa bağlı hakim sermaye tarafından destekleniyor, “Türk” tanımından vazgeçilmesi için kampanya başlatılıyor. Ülkeyi yöneten Başbakan, bu durum karşısında ortaya çıkıp; Bu devletin adı “Türk Devleti’dir, milletinin adı “Türk Milleti’dir, vatanının adı da “Türkiye”dir. Anayasamızın 66’ncı maddesinde, Türk tarifi mevcuttur: Türkiye Cumhuriyeti’ne vatandaşlık bağıyla bağlı olan herkese Türk denir.
Demiyor!..
Aksine tutumu ile dikkatleri çekiyor!..
Başbakan, “Türk milliyetçiliği ırkçı bir çıkıştır” diye dayatan, niyeti belli kesimlerin çıkışlarını destekleyecek demeçler vermekten çekinmiyor... O çıkışları yapan kesimlerin “derin ihanet” ilişkilerini sorgulamıyor, o kesimlerin etnik ırkçı tavırlarının silahlı güçlerini tehdit unsuru olarak kullandıkları gerçeğini hiç dile getirmiyor. Türk Milleti, vatanları üzerinde oynan oyunları endişe ile izliyor. Vatandaşlar birbirlerine, “Neler oluyor,ne olacak” diye sorup çare bekliyor. Fitnenin merkezi olarak sinyaller gelen Avrupa Birliği’ne karşı bir öfke odaklaşıyor. Başbakan, bu hareketlenmeler büyür endişesi ile demeçler veriyor. Türkiye’yi tekrar dünyadan koparmak, yalnızlaştırmak, kendi içinde birbirine düşürmek isteyenlerin gayretlerine tanık oluyoruz. Bunu vatanseverlik kılıfı altında yapanlar olduğunu da biliyoruz. Hamaset yaparak yükselen, refaha, huzura kavuşan hiçbir millet gösteremezsiniz. Milli hassasiyeti hedefine oturtan “derin hainlerİ”, bir türlü direncini kıramadıkları Trabzon’umuzu linç tahtasına oturtuyorlar, Trabzon’lu asla teslim olmuyor, “Hepimiz Trabzonluyuz, hepimiz Türk’üz hepimiz Mustafa Kemal’iz” pankartı açıyorlar, bu pankart için, Soros Çetesi ayağa kalkıyor, iktidardan polisi harekete geçirip bu gençlerin yakasına yapışmasını istiyor. Trabzon’daki, “Hepimiz Türküz, hepimiz Mustafa Kemal’iz” kampanyası il il yayılıyor, Ankara’dan valiliklere, bu tür eylemleri organize edenlerin takibe alınıp engellenmeleri talimatı gidiyor!..
CHP Lideri Baykal, grup konuşmasında iktidarın başının duyması gereken sözler sarfediyor:
“Milliyetçilik bu toplumun ana çimentosudur. Milliyetçiliği de kimse bir suçlama konusu yapmasın. Milletin kimliğinden onur duyacağız, hepimizi, kimseyi dışlamadan, herkesi bu milletin parçası olarak kabul edeceğiz. Bizim milliyetçiliğimiz bütünleştirici milliyetçilik. Herkes var bunun içinde, hepimiz var, bu topraklarda yaşayıp bu ülkeyi seven herkes bu milliyetçilik tarifinin içinde.”
Başbakan,Anayasa’daki “Türk Milleti’nin tarifini yapmayı bile aklına getirmiyor. Derin devletten dem vuruyor, derin hainler bu sözlerini memnuniyetle karşılıyor!..