‘Meslek Örgütlerini Bölmek FETÖ Projesi’
Yıldız Yazıcıoğlu 01 Ocak 1970
ANKARA —
Türkiye Barolar Birliği (TBB) Yönetim Kurulu Başkanı Metin Feyzioğlu, meslek örgütlerini dernekleştirme projesinin Fethullahçı Terör Örgütü (FETÖ) üyesi akademisyenlerce geliştirildiğini savunarak, Hükümet’e devlet geleneğinden kopulmaması çağrısı yaptı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, Türk Tabipleri Birliği (TTB) ile Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) örgütlerindeki “Türk” ifadesiyle Türkiye Barolar Birliği’ndeki “Türkiye” ibaresini kaldırılması yönündeki görüşü tepkilere neden olmaya devam ediyor. Erdoğan’ın, “Türk” ve “Türkiye” ibarelerini kaldırarak meslek örgütlerini “yasal ve kamusal örgütler” yerine detaylı yasal değişikliklerle dernekleştirmeyi amaçladığı biliniyor.
Bugün Erdoğan’ın hedefindeki örgütlerden TBB, “Söz Savunmada” diyerek “TBB ve Barolar Türkiye’dir” sloganıyla 81 ildeki baro yönetimleri ve avukatları Ankara’da buluşturdu.
Ankara Spor Salonu’nda avukatların yoğun katılımıyla yapılan toplantıya CHP’nin hukukçu vekillerinden Necati Yılmaz, Ali Haydar Hakverdi ve Şenal Sarıhan da katıldı. Ancak Feyzioğlu, dernekler oluşturularak bölünme yerine meslek örgütlerinde bütünleşme çağrısı yaparken, AKP Hükümeti ile uzlaşma mesajları vermesi üzerine protestolar da yaşandı.
TBB Başkanı Feyzioğlu, “Meslek örgütlerinin parçalanmasına yönelik proje, bugün FETÖ'cü olduğu gerekçesiyle kapatılan, öğretim üyeleri de KHK ile ihraç edilen bir üniversitede yazılmıştır. Bu proje daha sonra Devlet Denetleme Kurulu'na resmi bir proje olarak intikal etmiştir. Ancak hainler bu projeyi o zaman uygulamaya geçirme fırsatı bulamamıştır. Bu hain örgütün amacı bizim dayanışma kültürümüzü yok ederek meslek örgütlerini yıkmak, ele geçirmektir” dedi.
Bunun FETÖ projesi olduğu gerçeğinden hareketle meslek birliklerini bölerek terör örgütlerine hizmet edilmemesi gerektiğini söyleyen Feyzioğlu, “FETÖ örgütün kriptoları hala iş başındadır ve devletimizi yönetenleri bu hain planlarına alet etmek istemektedir. Biz bu planları belgeleriyle ortaya koyduğumuzda bizi dikkatle dinleyen, diyalog imkanı sağlayan başta Sayın Başbakanımız Binali Yıldırım'a, bu hain planı anlattığımızda bizi dikkatle dinleyen, notlarını alan ve bize haklılık payımızın olduğunu ima eden Sayın Adalet Bakanımız Abdulhamit Gül'e ve devletimizin yüksek bürokratlarına teşekkür ediyorum. Diyalog kapısı açılmıştır” sözlerine ise protestoları tetikledi.
Salonda Başbakan ve Adalet Bakanı’na teşekkür ettiği dakikalarda “Yuh” sesleri yükselmesi üzerine Feyzioğlu, “Asla, asla” diyerek yuhalama yapılmamasını istedi. Bu sırada salonda müzik sesi yükseltilerek protesto sesleri de bastırılmaya çalışıldı.
Salonda “Savunma hakkı engellenemez” sloganı atılarak destek verilen Feyzioğlu ise, “Meslek örgütlerinin bölünmesi ve parçalanmasından sadece terör örgütleri ve onları maşa olarak kullanan karanlık güç odakları istifade eder. Son günlerde buna yönelik edilen sözler Türkiye'yi yıkmak, Türkiye'yi ele geçirmek, milli birliği yıkmak isteyen bu terör örgütlerinin ve arkalarındaki maşaların en çılgın fantezilerinde bile hayal edemeyecekleri kadar, onlar açısından muhteşem bir yepyeni bir örgütlenmek fırsatı vermiştir. Bu sebeple meslek birliklerinin bölünmesi Türkiye'nin bölünmesidir. Buna izin vermemeliyiz, vermeyeceğiz. O halde baroların bölünmesi ve parçalanması avukatların mesleğe kabulünü ve meslekten ihracını bakanlığa verme projesidir. Avukatları hükümetin avukatı yapma projesidir” diyerek konuşmasını sürdürdü.
Yargıda ve özellikle kürsüdeki hakimler açısından siyaset yapılmasına karşı çıktıklarını vurgulayan Feyzioğlu, “Biz, doğruya doğru yanlışa yanlış demek zorundayız. Çünkü bizim ne kölemiz oldu ne efendimiz. Biz avukatız. Biz, herhangi bir ideolojinin veya siyasi partinin temsilcisi değiliz. Partiler üstü, partiler dışıyız. Hiçbir meseleye siyasi parti gözlüğüyle bakmayız, sadece hukuk gözlüğüyle bakarız. Tek bir idealimiz vardır; herkes için adalet. Tek bir hedefimiz vardır; güçlü ve refah içinde bir Türkiye. Biz barolar, hep birlikte Türkiye Barolar Birliği’yiz. Adalet için daima yanında yer aldığımız halkımızla omuz omuzayız. Başka bir ülkenin, başka bir milletin değil, Türkiye’nin ve milletimizin emrindeyiz. Adımızın başındaki 'Türkiye' kelimesi, Türk milletinin yüreğine kazınmıştır. Biz, hukukun üstünlüğünü istiyoruz” diye konuştu.
Protestocu avukatlar Feyzioğlu’na tepkiliydi
Ancak Feyzioğlu’nun konuşması sırasında protestolar zaman zaman devam etti. Diyarbakır Barosu’ndan bazı avukatlar da “Tahir Elçi onurumuzdur” sloganı atarak protestoda bulundu. Protestocular, Feyzioğlu’nun uzun süre konuşması sırasında, eğer AKP’nin meslek örgütleriyle ilgili yasal düzenlemeyi gündeme getirmesi durumunda ne yapılacağı konusunda bilgi vermemesi nedeniyle tepkilerini sürdürdü.
Feyzioğlu’nun konuşması sırasında ayağa kalkıp uzun süre düdük çalarak protestoları tetikleyen avukatlardan Ezgi Altınkurt da, Amerika’nın Sesi’ne yaptığı açıklamada, TBB Başkanı’nın meslek birliği için somut öneriler sunmamasını protesto ettiklerini ifade etti.
Avukat Altınkurt, “Feyzioğlu’nun konuşması demagoji idi. Bizler, avukatlar bugün meslek birliğimiz ve geleceği için toplandık. Kendisi başkanlık görevinde yıllarca siyasi konularda çıkışlar yaptı. Bugün yaklaşık iki saat kürsüde olmasına karşın mesleğimiz için neler yapmamız gerektiğini konuşmadı, siyasi demagojiye devam etti. Bizler bugün meslek birliğimizi hedef alan yasa çalışmasına karşı neler yapılacağını konuşmayı istiyorduk. Ayrıca kendi konuşması bitince de salonu terk etti. Söz almak isteyen pek çok meslektaşımıza da söz verilmedi” sözleriyle tepkisini aktardı.