Bahçeli'den yeni `Kıble` ayarı mı?
Hakan AYGÜN 01 Ocak 1970
MHP lideri Bahçeli, sıkı bir entelektüel ve "sözcüklerin efendisi" diyebileceğimiz bir ideolog.
MHP Kongresi'nde çizdiği "yeni rota"ya dikkat: "Önce sağa, sonra sola, tekrar sağa bakın, alayını kucaklayın" Zaten bu sözler söylenmeden, ülkücüler CHP'lileri kucaklamıştı. Salonda Bahçeli'den sonra en çok alkışlananlar CHP'li konuklardı. Bahçeli, ustaca "çift vuruş" yaptı, "double meaning"le sözcüklerle oynadı... "Önce sağa, sonra sola, sonra tekrar sağa bakın" sözleri, öncelikle koalisyon hazırlığı yaptığı "CHP'ye bir gönderme"ydi...
Ama hemen anımsatalım, "önce sağa, sonra sola, sonra tekrar sağa" hepimizin bildiği "namaz selamı"dır! Yani Bahçeli, asla "ülkücü iman"dan çıkmıyor. Sola göz atıp, sağa dönüyor! Çağrısını "namazın bitiş selamıyla" yapan Bahçeli, kuşkusuz "MHP'nin yeni rotası"na işaret ediyor ama "kıble"sini değiştirmiyor. Bir ideolojik açılım ancak bu kadar iyi anlatılır! İşte "sözcüklerin efendiliği" budur!
AĞLA SEVGİLİ MEMLEKETİM!
"Cry the beloved country" en sevdiğim gençlik romanlarımdan biridir. Alan Paton'ın romanı, "toplumun yapısal bozukluklarına karşı bir sosyal protesto"dur! Roman, Güney Afrika Cumhuriyeti'ni anlatır. Yazar, memleketinin yoksulluğu geri kalmışlığı ve sefaleti yetmiyormuş gibi, çıkar çevrelerinin çıkardığı terör olayları nedeniyle toplumun çektiği sefaleti anlatır. Türkçe'ye "Ağla sevgili memleketim" olarak çevrilen bu romanın başlığı, sanki "Türkiye'nin kaybolan yılları"nı da anlatır. MHP kongresini seyrederken, 1970'li yıllara daldım! MHP-CHP flörtüne bakıp, "kaybolan yıllarımıza" üzüldüm. Meşhur "gökkuşağı teorimi" tekrarlamak istiyorum. Türkiye bir "gökkuşağı ülkesi"dir.
Sabah düşman kalkanlar akşama dost olur, gece düşman yatanlar sabaha dost uyanırlar. 10 yılda bir yaşadığımız budur! Bir sabah uyanırız, tüm dengeler değişmiş! "Gökkuşağı teorisi" nereden gelir? Anadolu'daki yaygın bir inanışa göre, "gökkuşağının altından geçen" damat, bir anda bıyıklı telli duvaklı gelin oluverir. Gelin de, takım elbiseli bir damat! İşte, Türkiye'nin her 10 yılda bir altından geçtiği "gökkuşağı" budur. "Komunistlik"le suçlanan Ecevit, bir sabah Türkiye'nin en önemli "vatanseveri" olarak kabul görüyor.
"Dincilik"le suçlanan Demirel, bir anda "laikliğin sigortası" haline geliyor! MHP ile CHP'nin "birbirlerindeki vatanseverliği" keşfetmesi için ise, AKP gibi bir "ortak düşman" gerekiyor! Emin olun, aradan bir 10 yıl geçsin, "AKP-CHP aşkı"nı da görürüz! DYP-MHP koalisyonunu da yaşarız! Her şey bir kez daha "gökkuşağının altından geçmemize" bağlı! Geçmişi bilip, geleceği görünce de, "kaybolacak yıllar"a üzülüyorum!