« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

23 Nis

2019

Ahmed el-Kudûrî (428/1037)

Cengiz Kallek 01 Ocak 1970

362 (973) yılında Bağdat’ta doğdu. Nisbesinin kökeni kesin olarak bilinmemekle birlikte çömlek (kıdr, çoğulu kudûr) imalâtı veya satıcılığıyla ya da Bağdat köylerinden Kudûre ile ilişkilendirilmiştir. Bir kısım kaynaklarda ve bazı eserlerinde künyesi Ebü’l-Hasan şeklinde de kaydedilmiştir. Ebû Abdullah Muhammed b. Yahyâ el-Cürcânî’den fıkıh ve Muhammed b. Ali Süveyd el-Müeddib’den hadis tahsil etti. Irak’ta Hanefî mezhebinin önderi durumuna geldi. Otto Spies, Kudûrî’yi Cessâs’ın (ö. 370/981) talebesi olarak gösterirse de (EI2, II, 486) bu muhtemelen Kureşî’nin bir ifadesini (el-Cevâhirü’l-mu?ıyye, I, 223) yanlış anlamasından kaynaklanmıştır. Bir rivayete göre Abbâsî Halifesi Kadir-Billâh -muhtemelen Şiî Fâtımîler ve Büveyhîler’in karşısında Sünnîliği hâkim kılma çabası içinde- dört mezhebin otoritelerinden birer muhtasar fıkıh eseri hazırlamalarını istedi. Bu maksada hizmet için devrin Hanefîler’inin temsilcisi olarak seçilmesinden iktidar sahipleri nazarında büyük saygınlığa eriştiği anlaşılan Kudûrî, mezhebin temel metinlerinden biri sayılan el-Mu?ta?ar’ını hazırlayıp takdim etti (Yâkut, XV, 54). Onu müctehid olarak niteleyip Şemsüleimme el-Halvânî’den üstün tutanlar (Leknevî, s. 30) yanında tercih ehlinden sayanlar da (M. Zâhid Kevserî, s. 104) bulunmaktadır. 5 (veya 15) Receb 428 (24 Nisan veya 4 Mayıs 1037) tarihinde Bağdat’ta vefat eden Kudûrî, önce Derbüebîhalef’teki evinin hazîresine defnedildiyse de daha sonra naaşı Mansûr caddesindeki türbede Hanefî ulemâsından Ebû Bekir el-Hârizmî’nin kabrinin yanına nakledildi.

Mezhebin temel kaynaklarında görüşlerine sıkça yer verilen Kudûrî’nin, Hanefîlik yanında bölgede yaygın olduğu için Şâfiî fıkhını da iki imam arasındaki ihtilâfları ele alan bir kitap yazacak kadar iyi bildiği anlaşılmaktadır. İmam Şâfiî’den daha fakih ve münazaracı olarak tanıttığı Şâfiî fakihi Ebû Hâmid el-İsferâyînî ile münazaralarda bulunmuştur. Kaynaklar ayrıca, Şâfiî kadısı Ebü’t-Tayyib et-Taberî ile talâka dair bir mesele üzerindeki tartışmasını nakletmektedir. Bütün bunlar onun cedel ilmini iyi bildiğini göstermektedir. Hanefîler’e karşı eleştirel değerlendirmeleriyle tanınan talebesi Hatîb el-Bağdâdî dahi Kudûrî’yi sadûk olarak nitelemektedir. Ebû Nasr Ahmed b. Muhammed b. Muhammed el-Akta‘ el-Bağdâdî Kudûrî’den fıkıh öğrendi ve el-Mu?ta?ar’ını şerhetti. Başkadı Dâmeganî de kendisinden hadis dinledi.

Eserleri. 1. el-Mu?ta?ar*. Fıkıh sahasında yüzyıllarca ders kitabı olarak okutulan önemli bir eser olup erken dönemde baskıları yapılmış (Lahor 1287; Bombay 1303; İstanbul 1309, 1310; Dehli 1847; Leknev 1876; Kazan 1880, 1909), Türkçe’ye, Farsça’ya ve bazı Batı dillerine tercüme edilmiştir. Eser üzerine Akta‘ el-Bağdâdî, Hâherzâde, Muhammed b. Ahmed el-İsbîcâbî, Zâhidî, Ebû Bekir el-Hâddâd, İbn Kutluboğa, Abdülganî el-Meydânî gibi âlimler tarafından şerh ve hâşiyeler yazılmıştır. 2. et-Ta?rîb. Kudûrî önce, Ebû Hanîfe ile öğrencileri arasındaki mezhep içi ihtilâfları meselelerin delillerine yer vermeden ele alan tek ciltlik bir nüsha hazırlamış (et-Ta?rîbü’l-evvel), daha sonra bunu delillerle zenginleştirerek genişletmiştir (et-Ta?rîbü’s_-s_ânî). Eserin bir nüshası Beyazıt Devlet Kütüphanesi’nde kayıtlıdır (nr. 18832). 3. et-Tecrîd. İlm-i hilâfa dair yedi cüzlük bir eser olup İmam Şâfiî ile Ebû Hanîfe ve talebeleri arasındaki ihtilâflı meseleleri inceler ve mezhep imamını savunur. 23 Zilkade 405 (15 Mayıs 1015) tarihinde talebelerine imlâ ettirmeye başladığı eserinde ele aldığı konulardaki farklı görüşleri verdikten sonra taklid ehline rehberlik için kendi tercihini de belirtir. Eserin Beyazıt Devlet (nr. 18827-18829), Nuruosmaniye (nr. 1405), Süleymaniye (Fâtih, nr. 2040; Damad İbrâhim Paşa, nr. 679) ve Topkapı Sarayı Müzesi (III. Ahmed, nr. 981) kütüphanelerinde kayıtlı nüshaları vardır. Cemâleddin Konevî tarafından bunun üzerine et-Tefrîd adıyla dört ciltlik bir çalışma yapılmıştır (kaynakların bazıları bunu şerh, bazıları da muhtasar olarak kaydetmektedir; bk. Kureşî, III, 435; İbn Kutluboğa, s. 71; Keşfü’?-?unûn, II, 1357; Osmanlı Müellifleri, I, 219). 4. Şer?u Mu?ta?ari’l-Ker?î (Süleymaniye Ktp., Lâleli, nr. 1000, Damad İbrâhim Paşa, nr. 563; Köprülü Ktp., Hacı Ahmed Paşa, nr. 93-95; Beyazıt Devlet Ktp., Veliyyüddin Efendi, nr. 1226-1229; Âtıf Efendi Ktp., Âtıf Efendi, nr. 910; Millet Ktp., Feyzullah Efendi, nr. 804; Murad Molla Ktp., nr. 895-897). 5. Nüb?e min menâ?ıbi Ebî ?anîfe. Râgıb Paşa Kütüphanesi’nde kayıtlı (nr. 1479, vr. 69a-71a) müstakil bir nüshası bulunan risâle Şer?u Mu?ta?ari’l-Ker?î’nin girişinde de yer almaktadır. Bunlardan başka Köprülü Kütüphanesi’nde kayıtlı (Fâzıl Ahmed Paşa, nr. 1584, vr. 41a-44a), Kudûrî’nin rivayet ettiği bazı hadisleri kapsayan bir cüz bulunmaktadır (yukarıdaki eserlerin diğer yazmaları için bk. Ahlwardt, IV, 59-60; Brockelmann, GAL, I, 183-184; Suppl., I, 295-296; Arberry, III, 11, 31; Sezgin, I, 451-455; M. Mutî‘ el-Hâfız, I, 456). Kudûrî ayrıca Hassâf’ın Edebü’l-?a?î’sini de şerhetmiştir (Keşfü’?-?unûn, I, 46)

Ziyaret -> Toplam : 125,29 M - Bugn : 47404

ulkucudunya@ulkucudunya.com