İsrail’in kuruluşu 14.05.1948
01 Ocak 1970
1936’da, Yahudi göçüne karşı çıkan bir Arap ayaklanmasının ardından, İngiltere, bölgenin Yahudilerle Araplar arasında paylaştırılmasını öngören bir planı uygulamak istediyse de bu plan Araplar tarafından reddedildi. İngiltere, durumun daha da kötüye gitmesini önlemek için 1939 yılında yapılan göçleri çok sınırladı. İlerleyen dönemde Menahem Begin’in yönettiği İrgun örgütü Filistin’deki İngiliz manda yönetimine karşı eylemlerini yoğunlaştırdı. 1946 yılında Kudüs’teki King David Oteli’nin dinamitlenmesi, Arap köyü Deyri Yasin’e karşı düzenlenen saldırılar, Yahudileri Filistin’e götürmekte olan Exodus adlı geminin İngiliz donanması tarafından geri çevrilmesi ve İngiliz askerleri ile Yahudiler arasında silahlı çatışmaların şiddetlenmesi gerilimi daha da arttırarak Filistin sorununu uluslararası bir sorun haline getirdi.
İngiltere Filistin meselesini Birleşmiş Milletlere havale ediyor
Pazarlıklarda olduğu kadar güç kullanma konusunda da başarısız olan İngiltere, 2 Nisan 1947’de sorunu Birleşmiş Milletler gündemine taşıdı. Konuyu görüşen Genel kurul, iki hafta süren müzakerelerden sonra meseleye bir çözüm bulunması için özel bir komisyon kurulmasına karar verdi.
Birleşmiş Milletlerin planı ve iki ayrı görüş
Büyük devletlerin yer almadığı Birleşmiş Milletler Filistin Komisyonu, 16 Haziran-24 Temmuz tarihleri arasında yaptığı incelemelerin ardından Ağustos ayında raporunu yayınladı. Bu raporda Komisyon, oy birliği ile Filistin’in bağımsızlığını teklif etti. Fakat Kanada, Çekoslovakya, Guetemala, Hollanda, Peru, İsveç ve Uruguay tarafından desteklenen görüşe göre, Filistin Araplarla Yahudiler arasında bölünerek iki ayrı bağımsız devlet kurulmalı ve Kudüs uluslararası statüde olmalıydı. Hindistan, İran ve Yugoslavya ve Araplar tarafından desteklenen görüşe göre de, Filistin, Yahudi ve Arap devletlerinden meydana gelen federal bir devlet olmalıydı.
Türkiye, Filistin’in taksimine ve İsrail Devleti’nin kurulmasına karşı ret oyu veriyor
Komisyonun bu teklifleri Genel Kurul’da tartışıldıktan sonra 29 Kasım 1947’de 13 ret, 10 çekimser, 33 kabul oyuyla Filistin’in topraklarının taksimiyle İsrail ve Filistin devletlerinin kurulmasına karar verildi. Kudüs ise uluslararası statüde kabul edildi. Amerika Birleşik Devletleri, Sovyetler Birliği ve Fransa taksim lehinde oy kullanırken İngiltere çekimser kaldı. Türkiye ise Arap ülkeleriyle birlikte taksime ret oyu verdi. Bu kararı izleyen günlerde Birleşmiş Milletlerin taksim kararı bütün Arap dünyasında tepkiyle karşılandı ve Arap ülkeleri 17 Aralık 1947’de taksimi önleyebilmek için İsrail’e karşı gerekirse savaşa girme kararı aldılar.
İngiltere’nin çekilmesi-İsrail Devleti’nin kuruluşu ve Arap-İsrail Savaşı
Amerika Birleşik Devletleri, bunun ardından taksim kararına evet oyu verdiği halde Filistin’in Birleşmiş Milletler denetimine girmesini teklif etti. Bu teklif ise, hem Araplar hem de Yahudiler tarafından reddedildi. Mayıs ayına gelindiğinde İngiltere başına dert olan bu meseleyi artık sonlandırmak için Filistin’deki bütün kuvvetlerini çekeceğini duyurdu. Çekilme işinin tamamlanmasından bir gün önce de David Ben Gurion başkanlığında 14 Mayıs 1948 Tel-Aviv’de toplanan Yahudi Milli Konseyi, İsrail Devleti’nin kurulduğunu açıkladı. Amerika Birleşik Devletleri aynı gün İsrail’i tanıdı. Bunun hemen ardından ertesi gün İsrail-Arap Savaşı başladı.