Bahçeli hedef kitleyi genişletti
Fikret Bila 01 Ocak 1970
MHP diri ve coşkulu bir kongre yaptı. 8. Olağan Kongre'nin gerçekleştirildiği Atatürk Spor Salonu hınca hınç dolu olduğu gibi dışarıda salondan daha büyük bir kalabalık vardı
--------------------------------------------------------------------------------
--------------------------------------------------------------------------------
Parti içi mücadeleden en küçük bir iz taşımayan Kongre, büyük bir şölen ve seçim kampanyası havasındaydı.
MHP lideri Bahçeli'nin 2,5 saate yaklaşan konuşması boyunca salondaki ilgi ve tansiyon hiç düşmedi.
Bahçeli ve MHP'liler iktidara gelecekleri konusunda çok umutlu olmanın da ötesinde sonuçtan emin bir söylem ve görüntü sergilediler.
"Her kapıyı çalın"
Bahçeli'nin konuşması MHP tabanını aşan, hedef kitleyi büyüten mesajlar taşıyordu. Bahçeli, MHP'yi, "aşırı Türk milliyetçiliği", "kabadayı ülkücü hareket", "PKK'nın sokaktaki karşıtı" gibi dar anlayış ve çerçeveden çıkarmayı; "kurucu felsefe" ortak paydasında buluşabilecek her kesime açmayı amaçlayan bir konuşma yaptı.
Seçim kampanyasını başlattığını ilan eden Bahçeli, MHP'lilere, "yarından tezi yok her kapıyı çalın" diyerek, MHP'nin çemberini genişletme çağrısı yaptı.
Sağ-sol yok
Bahçeli'nin konuşmasına ustaca yerleştirdiği kavramlar, verdiği örnekler, bu seçimde sağ-sol ayırımı yapmadan, ülkenin sorunlarını "Türkiye Cumhuriyeti'nin bekası"yla ilişkili gören herkesten ve her kesimden oy istediğini gösteriyordu.
MHP'lilere karşıdan karşıya geçmenin sağlıklı yöntemi olarak bilinen bir "trafik kuralı"yla şöyle seslendi:
"Önce sağa bakın, sonra sola; sonra tekrar sağa bakın ve alayını kucaplayıp iktidara yürüyün."
Bu çağrı Bahçeli'nin soldan da oy beklediği, oy istediğinin işaretiydi. Atatürk'ün oluşturduğu "kurucu felsefe"ye sahip çıkılması gerektiğine inanan herkesi MHP çatısı altına topladı.
Bahçeli'nin hedef büyüten sözleri arasında, Türk milliyetçiliğini tarif ederken, başta Atatürk olmak üzere Türk milliyetçiliği ve kültürünü temsil eden isimler arasında Pir Sultan'ı, Hacı Bektaş-ı sayması Alevi kesimlere gönderilen sıcak mesajlardı. Keza, efelere, dadaşlara, lazlara, Kıbrıs Türklerine, Irak Türkmenlerine aynı sıcaklıkta hitap etti, Kürtler için "bölge halkını terör örgütünden ayıracağız ve koruyacağız" diyerek, bütün bölgelere uğrayan bir konuşma yaptı. "Millet ve milliyetçilik" anlayışını geniş bir zemine yaydı ve ırkçı, kafatasçı, soycu olmayan kurucu felsefeyle uyumlu bir milliyetçilik sergiledi. "Türk milleti ve milliyetçiliğini" bütün bu unsurları kapsayan, etnik ayırımcılık gözetmeyen biçimde tanımladı.
Türk milliyetçiliğinin ırkçı, soycu milliyetçiliğe yabancı olduğunu, bunu arayanların Avrupa'ya bakmaları gerektiğini vurguladı.
Baykal'a paralel
Başbakan Erdoğan ve DYP Lideri Ağar'ı sert dille eleştiren Bahçeli, Baykal ve CHP'ye herhangi bir eleştiri yöneltmedi. Aksine sağ-sol ayrımı gözetmeden yaptığı çağrılar, Baykal'ın sağdan da oy talep etmesini anımsattı. Kurucu felsefe konusunda Baykal'a yakın bir söylem kullandı.
Erdoğan'a uyarı
Bahçeli'nin sertleştiği ve sesinin tonunu en fazla yükselttiği anlar, Başbakan Tayyip Erdoğan'a yüklendiği anlardı. AKP iktidarını "gayri milli" zihniyete sahip olmakla suçlayan Bahçeli, Başbakan Erdoğan'ın alt-üst kimlik tartışması yaratmasının abesle iştigal olduğunu söyledi ve "Sayın başbakan buraya dikkat et" diyerek yüksek sesle bağırdı. "Bir Türkiye Cumhuriyeti varsa bir Türk milleti vardır" diyen Bahçeli, "tek millet, tek devlet, tek bayrak, tek dil ülküsüne"ne karşı siyaset yapmayı "ihanet" olarak niteledi.
Ağar'a yüklendi
Bahçeli, Başbakan Erdoğan kadar, DYP Lideri Mehmet Ağar'a da yüklendi. Ağar'ın, "dağda silahla gezeceklerine ovada siyaset yapsınlar" sözünü sert bir biçimde eleştiren MHP Lideri, Ağar'ı patenti PKK'ya ait olan söyleme sahip çıkmakla eleştirdi. Ağar'a seslenirken, "Kandil'e gitmek gerekirken, Kandil Dağı'nı Ankara'ya getirmek yarışına girenler çok iyi düşünmelidirler" uyarısında bulundu.
AB'ye tavır
Bahçeli, Avrupa Birliği'ne karşı da sert bir tavır aldı. AB'nin Türkiye'nin onurunu inciten bir yaklaşım içinde milli azınlık yaratmaya, mezhep çatışmasını körüklemeye çalıştığını belirterek, "yeri geldiğinde al Kopenhag kriterlerini, git, diyebiliriz" diye rest çekti.
Bahçeli ve MHP'liler, bilenmiş, bıçak kemiğe dayanmış, bu nedenle iktidar için gün sayan bir hava içinde kongreyi tamamladılar.
