İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ’NİN KURULUŞU
01 Ocak 1970
İstanbul Üniversitesi Türk eğitim tarihinde hiçbir okulun olmadığı kadar önemli bir yere sahiptir. Bakın cumhuriyet tarihi değil, Türk tarihi… Çünkü İstanbul Üniversitesi; 1453’te İstanbul’un fethedilmesinden beri kesintisiz olarak eğitime devam eden, canlı tarih niteliğinde bir eğitim kurumudur.
İstanbul Üniversitesi’nin Avrupai tarzda eğitim vermesine daha yakın çağlarda karar verilmiş olsa da; üniversitenin eğitim geçmişine geleneksel medrese tarzında eğitim verdiği dönem de dahil edilir. Bu resmi kabule göre bilgi verecek olursak İstanbul Üniversitesi; 30 Mayıs 1453’te, Medaris-i Semaniye ve Fatih Darüşşifası ismiyle Fatih Sultan Mehmet tarafından açılmıştır.
Uzunca bir süre burada İslami tarzda bilim ve sanat eğitimi verilmiş; dönemin önemli insanları yetiştirilmiştir. Ta ki gerilemeye kadar…
Osmanlı Devleti’nin duraklama ve gerileme dönemine girmesiyle beraber birçok alanda ıslahat hareketleri başlamış; eğitim sektörü de bundan nasiplenmiştir.
Eğitimin en önemli kuruluşlarından olan İÜ’nün ismi de 1846 yılında Darülfünun şeklinde değiştirilmiş ve batılı tarzda eğitim vermeye başlamıştır.
Darülfünun döneminden itibaren okulda fen bilimlerine ve teknik bölümlere ağırlık verilse de Osmanlı tarihinde tahmin edileceği gibi bu girişimler devleti ayakta tutmaya yetmemiştir. 1846’dan cumhuriyetin kuruluşuna kadarki bu dönemde İstanbul Üniversitesi’nin aldığı isimler şu şekildedir:
-Darülfünun-i Osmani (1869)
-Darülfünun-i Sultani (1873)
-Darülfünun-i Şahane (1900)
-İstanbul Darülfünunu (1924)
1924 versiyonu olan İstanbul Darülfünunu; bizzat TBMM tarafından tanınmış ve ilerleyen yıllarda gelen inkılaplara göre eğitim tarzını sürekli yenilemiştir.
Buradan çok önemli bir dipnot daha verecek olursak İstanbul Üniversitesi; Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk üniversitesidir.
İstanbul Darülfünunu ismiyle geçen 9 yıllık geçiş döneminden sonra okulun ismi 1933’te İstanbul Üniversitesi olarak değiştirilmiş ve bugünkü halini almıştır.