FETÖ'nün hedefindeki komutan neden terfi ettirilmedi
Müyesser Yıldız 01 Ocak 1970
15 Temmuz'dan sonra TSK'da en çok konuşulan isimlerden birisi Cihat Yaycı oldu.
Darbe teşebbüsünün ardından Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Personel Başkanlığı'na atanan Tümamiral Yaycı, 2017'de de Deniz Kuvvetleri Kurmay Başkanlığı görevine getirildi.
Perşembe günü 1.5 saate tamamlanan, 2.5 gündür konuştuğumuz Yüksek Askeri Şura toplantısında Tümamiral Yaycı'nın Korgeneralliğe terfi ettirilmesi bekleniyordu, ama olmadı.
Yaycı ismi neden çok konuşuldu ve hep gündemde oldu, özetleyelim.
FETÖ METRENİN MUCİDİ
Birincisi, “FETÖ metre” sisteminin kurucusu olarak tanındı.
Yaycı'nın geliştirdiği bu sistem ve ankesör soruşturmalarının uyumu sonucu TSK'da 25 bin “FETÖ” şüphelisinin tespit edildiği söylendi.
En başta Star, Yeni Şafak, Sabah tüm iktidar medyasının yanısıra, Anadolu Ajansı ve diğer medya grupları da sık sık Cihat Yaycı'nın bu başarısını haberleştirdi.
Keza Ardan Zentürk'ten Mehmet Metiner'e iktidarı destekleyen birçok yazarın dışında Nedim Şener, Ahmet Zeki Üçok, Mustafa Önsel başta olmak üzere çok sayıda kumpas mağduru isim her fırsatta Yaycı'nın Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'nda “FETÖ'yle mücadelesini” övüp, “FETÖ metre” uygulamasının tüm kurumlarda hayata geçirilmesini savundu.
Bu geniş desteğe karşın Yaycı'yı hedefe oturtanlar da oldu. Bunlar yurtdışındaki firari “FETÖ”cülerdi. Twitter hesaplarından hemen her gün ağır şekilde eleştirilen Yaycı'ya, ayrıca e-mail üzerinden tehdit mesajları gönderildi. Medya, bu gelişmeleri de gündeme taşıdı.
KIBRIS'LA İLGİLİ ÇALIŞMALARI
Tümamiral Yaycı son aylarda ise Kıbrıs'la ilgili çalışmalarıyla gündeme geldi.
Türkiye'nin Akdeniz'deki haklarını, bu konudaki uluslararası hukuk hükümleri, anlaşma ve sözleşmelere dayanarak anlattığı “Sorular ve Cevaplarla Münhasır Ekonomik Bölge” adlı kitabıyla çok konuşulan Yaycı'nın, “Deniz Kuvvetleri’nin yetiştirdiği yetenekli bir subay olduğu, fizik mühendisliği ve elektronik mühendisliği alanında master, uluslararası ilişkilerde doktora yaptığı” vurgulandı.
Geçtiğimiz Mayıs ayında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'nde “Doğu Akdeniz'de Siyaset ve Hukuk” konulu bir panele de akademisyen kimliği ile katılan Yaycı'nın, Türkiye'nin Doğu Akdeniz'de Münhasır Ekonomik Bölge ilân etmesini ve Libya ile anlaşmaya öncelik verilmesini istediği bildirildi.
NORVEÇ'TEKİ SENARYO SKANDALI
Yaycı'yla ilgili bir notu daha aktaralım.
Hatırlanacağı üzere Kasım 2017'de Norveç'teki NATO Harp Merkezi'nde icra edilen tatbikatta oynanan senaryoda Atatürk ve Recep Tayyip Erdoğan hedef alınmıştı.
NATO'daki bu skandalı deşifre eden isim de kumpas mağdurlarından Binbaşı Ebru Nilhan Bozkurt olmuştu.
Bu skandalın ardından Yazar Murat Bardakçı, Binbaşı Bozkurt'un Norveç'teki tatbikatta Cihat Yaycı tarafından görevlendirildiğine dikkat çekmişti.
Toparlarsak; İşte bu özelliklerinden dolayı Tümamiral Yaycı'nın bu yıl Korgeneralliğe terfi ettirileceğine kesin gözüyle bakıldığından YAŞ öncesi yapılan tüm haberlerde ismi geçti.
Ancak olmadı.
YAŞ kararlarına tepki gösteren isimlerden Balyoz kumpası mağduru emekli Kurmay Albay Mustafa Önsel, emekliye sevk edilenler için “Kimlere öpücük gönderiyorsunuz?” diye sorarken, Yaycı'yla ilgili şunları söyledi:
“Cihat Yaycı, FETÖmetre… Bütün devlette uygulansın diyoruz. Onun için en büyük temizlik Deniz Kuvvetleri’nde oluyor. Adam bu sene terfi etmesi lazım. Terfi etmedi. Sadece emekli edilenler değil, aynı zamanda terfi etmeyenlerin durumu da var.”
AKAR KİMİ İŞARET ETMİŞTİ
İktidar medyasının, Yaycı'nın terfi ettirilmemesine şu ana kadar sessiz kaldığını da belirtip, 9 ay öncesine ait bir açıklamayı aktaralım.
Tarih, 1 Kasım 2018... Yer, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu... Konuşan, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar.
Bakanlığın bütçesini savunan Akar, TSK'da “FETÖ'yle mücadeleyi” anlatırken, şu ifadeleri kullandı:
“Burada mücadeleyi bazı basın organlarımız bilerek veya bilmeyerek bazı kişilerle, bazı kuvvetlerle anıyorlar. Bu doğru değil, bu gerçeği yansıtmıyor. Türk Silahlı Kuvvetlerinin tüm komuta katı, Genelkurmay Başkanı, Genelkurmay Başkanlığı, Kara Kuvvetleri Komutanı, Kara Kuvvetleri Komutanlığı, Deniz Kuvvetleri Komutanı, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı, Hava Kuvvetleri Komutanı, Hava Kuvvetleri Komutanlığı, herkes ve Milli Savunma Bakanı ve Bakanlığı büyük bir şiddetle, azim ve kararlılıkla bu mücadeleyi aralıksız sürdürmektedir.”
Acaba Akar'ın, “FETÖ'yle mücadelenin bazı kişiler, bazı kuvvetlerle anılması doğru değil, gerçeği yansıtmıyor” sözleriyle rahatsızlığını dile getirdiği bu kişi ve kuvvetler kimlerdi?
