Bedri Rahmi Eyüboğlu
01 Ocak 1970
Bedri Rahmi Eyüboğlu (1913, Görele - 21 Eylül 1975, İstanbul), dünyaca ünlü Türk ressam ve şairdir.
1927’de Trabzon Lisesinde ünlü ressam Zeki Kocamemi’nin öğrencisi oldu. Onun yönlendirmesi ile 1929’da İstanbul Güzel Sanatlar Lisesi’ne girdi. İlk şiirlerini de lise yıllarında iken yazdı. 1933’ten sonra edebiyat dergilerinde şiirler yayınladı, 1941’den sonra şiir kitapları yazdı.
Resimlerinde geleneksel halk sanatlarından seçtiği motifleri başarılı bir biçimde kullandığı gibi şiirlerinde de halk edebiyatının masal, deyiş gibi türlerine karşı duyduğu hayranlığı yansıttı.
1940’lardan sonra duvar resimlerine yönelen Bedri Rahmi, Paris’te İnsan Müzesi’nde ilkel kavimlerin sanatını inceledikten sonra güzelin yararlı, yararlının güzel olabileceği fikrini benimsedi ve eserlerinde bu görüşü yansıttı. 1950’de mozaik çalışmalarına başladı ve bu alanda uluslararası başarılar elde etti. 1958'de Uluslararası Brüksel Sergisi için 272 m²'lik bir mozaik pano gerçekleştirdi ve bu eseriyle serginin büyük ödülü olan altın madalyayı kazandı. Bundan bir yıl sonra Paris'teki NATO yapısı için, şimdi Brüksel'de bulunan, 50 m²'lik bir mozaik pano hazırladı. 1960 ve 1961'de iki kez ABD'ye gitti. Orada birçok geziye katıldı, konferanslar verdi ve resim çalışmaları yaptı. 1969'da Sao Paulo Bienali'nde onur madalyası kazandı.
1927’de başladığı resim öğretmenliğini ise ölümüne kadar sürdürmüş ve çok sayıda öğrenci yetiştirmiştir.
Şiirleri ve yazıları
Bedri Rahmi 1928'de daha lise öğrencisiyken şiir yazmaya başlamıştır. Şiirlerine, 1933'ten sonra Yeditepe, Ses, Güney, İnsan, İnkılapçı Gençlik ve Varlık dergilerinde yer verilmiştir. 1941'den başlayarak çeşitli şiir kitapları yayımlanmıştır. Halk edebiyatının masal, şiir, deyiş gibi her türüne karşı duyduğu hayranlık, şiirlerine de yansımıştır. Halk dilinden ve şiirinden aldığı öğeleri kendine özgü bir biçimde kullanarak halk diline yaklaşma çabasını sonuna dek götürmüştür. Bu nitelikleriyle şiirleri, resimleriyle büyük bir benzerlik gösterir. Akıcı, rahat bir dille kaleme aldığı gezi ve deneme yazılarında ise sürekli gündeminde olan halk kültürü, halk sanatı konularındaki görüşlerini sergilemiştir.
Başlıca yapıtları
Paris, 1930
Mustafa Eyüboğlu, 1933
Yazılı Natürmort, 1936
Salı Pazarı, 1938
Eren, 1940
Nallanan Öküz, 1947
Düşünen Adam, 1953
Köylü Kadın (Tren-Yataklı Vagon), İstanbul Resim ve Heykel Müzesi
Karadut Satıcısı, 1954
Çömelmiş Köylü, 1972
Ankara'nın Kavakları, 1973
Han Kahvesi, 1973
Mor Takkeli Hacı, 1974
Son Kahve, 1975
Anadoluhisarı, Ankara Resim ve Heykel Müzesi
Çıplak
Ev İçi, İstanbul Resim ve Heykel Müzesi
Han, 1975 (son resmi)
Duvar Resmi
Lido Yüzme Havuzu'nda duvar resmi
İstanbul Hilton Oteli'nde duvar resmi
Divan Oteli'nde duvar resmi
Mozaik Pano
Uluslararası Brüksel Sergisi için mozaik pano, 1958
NATO yapısında mozaik pano, 1959, Brüksel
İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ndeki seramik pano, 1959, Samatya/İstanbul
Etibank yapısında seramik pano, Ankara
Marmara Oteli'nde mozaik pano, Ankara
Vakko Fabrikası'nda mozaik pano, Topkapı/İstanbul
Duvar Kabartması
Manifaturacılar Çarşısı'nda duvar kabartması, Unkapanı/İstanbul
Aksu İşhanı'nda duvar kabartması, Karaköy/İstanbul
Şiir
Yaradana Mektuplar, 1941
Karadut, 1948
Tuz, 1952
Üçü Birden, 1953
Dördü Birden, 1956
Karadut 69, 1969
Dol Karabakır Dol, 1974
Yaşadım, 1977 (ölümünden sonra yayınlanan tüm şiirleri)
Türküler Dolusu
Sevgi Üstüne
Üç Dil
Mavi Gezi
istida
Çakıl
Bahar ve Biz
deniz Türküsü
Gel Vur
Büyük Şehir
Zindanı Taştan Oyarlar
Taze Taze
Gezi ve Deneme
Cânım Anadolu, 1953
Tezek, 1975
Delifişek, 1975
Resme Başlarken, 1977 (ölümünden sonra)
Monografi
Nazmi Ziya, 1937
Resim Albümü: Binbir Bedros, 1977 (ölümünden sonra)
Karadut, 1979 (ölümünden sonra)
Babatomiler, 1979 (ölümünden sonra)
Babacan mert 1971
Bedri Rahmi'nin Atölyesinin Girişinde Asılı Yemin
Bugüne kadar resim sanatı alanında
Yapılagelmiş olanları inceleyeceğime
Kendini bütün dünyaya kabul ettirmişler
Arasında beni en çok saranlarını ayırarak
Onlara kendi aramalarımı, denemelerimi
Katacağıma
Alışılagelmiş, basmakalıp, hazırlop
Klişeleşmiş çiğnene çiğnene tadı tuzu
Kalmamış hiçbir şeyi tekrarlamayacağıma
Elimden çıkan her çizgiye
Her lekeye
Her renge
Her beneğe
Kendi aklımı
Kendi tecrübemi
Kendi tasamı
Kendi ömrümü, yüreğimi basacağıma
Aldığım nefes, içtiğim su, bastığım toprak
Gözüm, kulağım, burnum,
Elim, belim, dilim, derim üstüne
Yemin ederim
Yemini bozduğum gün
Burdan giderim.