Necip Hablemitoğlu 28.11. 1954 – 18.12.2002
01 Ocak 1970
Türk tarihçi, yazar.
Evinin önünde uğradığı suikast sonucu 18 Aralık 2002 tarihinde hayatını kaybetmiştir. Bu suikastın failleri halen bulunamamıştır. Ancak Ergenekon Davası tutuklu sanıklarından Osman Yıldırım ifadesinde Hablemitoğlu'nu Osman Gürbüz'ün öldürdüğünü ve Veli Küçük ile Muzaffer Tekin'in azmettirdiğini iddia etmiştir.[1] Ayrıca MİT Kontrterör Dairesi eski başkanı Mehmet Eymür "Hablemitoğlu, askeri ihalelerle ilgili (yolsuzluk.com'a) bilgi sızdıranca Ergenekon'un hedefi haline gelmiş olabilir..." demiştir.[2].
Evli ve iki kız çocuğu babası olan Necip Hablemitoğlu Türkiye dışındaki Türk topluluklarının yakın tarihi ile ilgili olarak çalışmalar yapmıştır. Orta Avrupa ve Balkanlar'da Türk eserleri, Türk azınlıkları ve Türk şehitlikleri konularında alan çalışmaları yürütmüş, ve bu konularda çeşitli projelerde aktif rol almıştır. Çalışma alanına ilişkin çok sayıda kitap ve makalesi bulunan Hablemitoğlu, öldürüldüğü 18 Aralık 2002 tarihine kadar Ankara Üniversitesi'nde doçent doktor öğretim görevlisi olarak yirmi yıl süresince Atatürk ilkeleri ve devrim tarihi derslerini verdi.
Kendisi gibi öğretim üyesi olan Prof. Dr. Şengül Hablemitoğlu ile evli, Kanije (Kanije, Osmanlı devletinin en batıdaki kalesi) ve Uyvar (Uyvar, Osmanlı'nın en kuzeydeki kalesi) adında iki kız çocuk babası idi.
Dr. Necip Hablemitoğlu, 18 Aralık 2002 tarihinde evinin önünde uğradığı silahlı saldırı sonucunda hayata gözlerini kapadı.[3] Köstebek isimli kitabı ölümünden sonra basılmıştır. Cinayet sonrasında Hablemitoğlu'nun elektronik postasına ve telefonuna gelen tehdit telefonları emniyet mensuplarınca incelenmek üzere alınmıştır. Ailesinin İçişleri Bakanlığı aleyhine Ankara 5. İdare Mahkemesi'nde açtığı dava neticesinde, İçişleri Bakanlığı 40 bin lira manevi tazminat ödemeye mahkûm edildi. İçişleri Bakanlığı, savunmasında Hablemitoğlu'nun cinayetini "adi bir cinayet vak'ası" olarak değerlendirdiğini bildirmişti. Ayrıca cinayetin üzerinden 7 sene geçmesine rağmen İçişleri Bakanlığı hâlâ "hazırlık soruşturmasının" sürmekte olduğunu bildirmektedir.[4]
Ölümü üzerine birçok iddia ortaya atılmıştır. Bir teoriye göre Bergama ve Alman Vakıfları üzerine araştırmaları nedeniyle, Alman GSG 9 timleri tarafından öldürülmüştür.[5] Bir diğer teoriye göre ise Hablemitoğlu laiklik konusundaki hassasiyeti nedeniyle öldürülmüştür.