« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

23 Ara

2019

23 ARALIK 1876:BİRİNCİ MEŞRUTİYET’İN İLAN EDİLMESİ

01 Ocak 1970

1.Meşrutiyetin ilanı Osmanlı'daki ıslahat teşebbüslerinden biriydi.1. Meşrutiyet Mithat Paşa ve arkadaşlarının çabaları ve yeni padişah 2. Abdülhamid'in önceden verdiği söze sadık kalarak 23 Aralık 1876'da Kanun- i Esasi'yi ilan ettirmesi ile yürürlüğe girmişti. 1. Meşrutiyet ülke idaresinin tek bir kişinin inisiyatifinden çıkarılarak idare edilenlerin de vekiller aracılığıyla yönetime katılması arzulanan ilk açılımdı.

Hukuk tãrihimizde ilk anayasa olarak kabul edilen 1876 tarihli Kanun-i Esasi,aynı zamanda meşrutiyetin de hukukî teminatı sayılmaktaydı.

Mezkûr anayasa, Server Paşa'nın başkanlığında 16 mülkiye memuru, 10 ilmiye mensubu, 2 ferik rütbeli asker ve 3 Hıristiyan müsteşardan müteşekkil bir heyet tarafından Fransız Anayasası ve 1831 Belçika Anayasası örnek alınarak hazırlanmıştı.

Aynı yıl yapılan seçimlerle siyãsî tãrihimizde ilk defa bir meclis teşekkül ettirildi. O devirde henüz ülkemizde siyãsî parti yoktu. Milletvekilleri seçim bölgelerinden aldıkları oylara göre seçilip, İstanbul'a geldiler.

Bu şartlar altında ilk Osmanlı Meclisi 20 Mart 1877'de Dolmabahçe Sarayı'nda merasimle açıldı. Meclis-i Mebusan, milletvekilleri ve Ayan (Senato)'dan müteşekkildi. Her 50 bin erkek nüfus 1 milletvekili çıkarıyordu. Ayan azaları padişahça tayin edilmiş, Mebuslar ise halk tarafından seçilmişti. Meclis-i Mebusan, 130 mebustan oluşuyordu.

Birinci Meşrutiyet'in ardından oluşturulan Osmanlı Parlamentosu'nda ana dili Türkçe olan milletvekili sayısı % 50'yi ancak buluyordu. Mecliste Rum, Bulgar, Romen, Ermeni, Yahudi, Sırp gibi gayrimüslim milletvekilleri olduğu gibi, Kürt, Laz, Çerkez vs. Müslüman fakat Türk olmayan milletvekilleri de vardı.

Meclis'e ilk dönem sadece 119, ikinci dönem 113 mebus katıldı. Mebuslar doğrudan değil; vilayetler, sancaklar ve kazalardaki müslim ve gayrimüslim yerel elitlerden oluşan idare meclisleri tarafından seçildi. Mebusların "seçimi" halkın sürece ilgisiz kaldığı bir atmosferde gerçekleşti. Çünkü doğrudan seçim yapılmıyordu ve birçok mebus düpedüz mahalli idareciler tarafından seçiliyordu. (Karpat,2007:140)

Ziyaret -> Toplam : 125,36 M - Bugn : 120469

ulkucudunya@ulkucudunya.com