« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

29 Kas

2006

Papaz-Papa-AB hançeri. Nerdesin Cemal Paşa

Sadi Somuncuoğlu 01 Ocak 1970

 Papaz Bartholomeos, ABD-AB eliyle bütün isteklerini Türkiye'nin önüne koydurdu. Sıra resmi davetlimiz Papa 16. Benedikt'in ağzından ekümenliğini ilan etmeye geldi.

Papa'nın programını Patrikhane'nin "Aziz Andreas Yortusu"na göre ayarlaması, gerçek niyetleri yeterince ifşa ediyor. Ama anlamak istemeyenlere bir de Papa'nın sağ kolu Kardinal Kasper'ın, geçen yıldan beri bu ziyaretle ilgili yaptığı bazı açıklamaları hatırlatalım:

"Papa öncelikli olarak Bartholomeos'u güçlendirmek amacıyla Türkiye'yi ziyaret etmek istiyor... Bu ziyaret, Patriği, Katolikleri ve inançlarını kolay olmayan şartlarda yaşayan tüm diğer Hıristiyanları desteklemek için bir fırsat olacak... Papanın ziyareti, Hıristiyan-Müslüman ilişkileri açısından sınav olacak... Ziyaret, Hıristiyan okulları ve kiliseler üzerindeki kısıtlamaların azaltılması için Türkiye'ye baskı yapmada kullanılacak... Papa'nın Türkiye'de bir Hıristiyan mirası bulunduğunu netleştirmesi gerekiyor... Vatikan Türkiye'deki Hıristiyan mirasını korumaya yardımcı olmak istiyor. Hıristiyan azınlığa ait bazı kiliselerin hukuki statüsü yok, kiliseler mülk sahibi olamıyor ve Bartholomeos 30 yıldır kendi din adamlarını yetiştiremiyor."

Rusya ve Çin'e girişi yasak olan Papa'nın ülkemize geliş sebebi bu kadar açık. İyi de yıllardır ABD ve AB'nin bu dayatmalarını "makul" bulup, Hıristiyan dünyasına üzerimize çullanma cüreti veren Erdoğan-Gül ikilisi, acaba şimdi niye Papa'dan bucak bucak kaçıyor görünüyorlar? Resmi davetli bir devlet başkanının ağzından "Ekümenliğin" ilanının faturasını ortada bırakmak için mi? Yoksa ABD ve AB'ye, Lozan'ı resmen delen bir "jest" daha yapmak için mi?

Gerçi bu iş geçen yıl halloldu. Bilindiği gibi Papa, Cumhurbaşkanı Sezer, "Aziz Andreas Yortusu" sonrasına randevu verince, gelmedi ama o törene, Kardinal Kasper'ı ve Patrik'e "ekümenik" diye hitap ettiği bir mektubunu gönderdi. Ses çıkmadı. Şimdi "Hıristiyan-Müslüman diyalogu" sopasıyla, AB'nin müzakereleri kesme giyotini de sallandırılırken, hem "Ekümenlik" resmileşecek, hem Papaz'ın diğer talepleri önümüze konacak.

Lozan'da Patrikhane'ye, sadece İstanbul'daki Rumların dinî hizmetlerini yapması şartıyla izin verilmişti. Bu gerçeğe rağmen Bartholomeos, daha geçen hafta bakın Türkiye'yi nasıl tehdit etti:

"Amerika, İngiltere, Almanya, Batı Avrupa, Yeni Zelanda, Kore, Hong Kong kiliseleri bize bağlı. Papa, dünya hükümetleri, İran, Libya gibi Müslüman ülkeler dahil herkes yazışmalarında ekümenik unvanını kullanıyor. Kimsenin bir sorunu yok. Neden Türkiye'nin var? Din ve devlet işleri ayrıysa, devlet makamları nasıl bir dinî kurumun içişlerine karışıyor, bizzat ismine itiraz ediyor. Bu unvan bize ait. Bunda ısrarcıyım ve feragat edemem... Burası Ortodoks aleminin merkezi... Papa ziyareti çok önemli. Türkiye'nin imajı ve dinler arasındaki diyalog için büyük bir fırsat... Bu gezi kötü kullanılırsa, Türkiye'nin imajı açısından zararlı olur. AB'ye üye olmak isterken, böyle bir imajdan kaçınmalıyız. Psikolojik olarak tatsız şeyler olursa tabii ki Brüksel'de Aralık'ta konuşulur."

İşte ABD-AB-Papa, yani Haçlı ittifakıyla sırtımıza indirilen Patrikhane hançeri.

Gel de Falih Rıfkı Atay'ın Zeytindağı adlı kitabında anlattıklarını ve Cemal Paşa'yı hatırlama!.. Savaş ortamındaki Filistin'de kıtlık ve açlık baş göstermiş, Cemal Paşa da, hem bu yüzden, hem savaş alanının dışına çıkarmak için Yahudilerin bölgeden ayrılmasını istemişti. Bu karar duyulunca, bakın ne olmuş:

"Bir Yahudi tehciri ihtimali haberi alınır alınmaz birbirleriyle boğuşan Hıristiyanlar bize karşı birleşiverdiler... Fakat Cemal Paşa, çiğ bir politikacı değildi. Reislerini çağırdı, dedi ki; Ya her şeyinizi bırakır, yaya olarak gidersiniz. Yahut mal-mülkünüzü koruma altına alır, sizi de trenlerle yollarım. Ancak bu ikincisinin olması için yarın sabah bütün Viyana ve Berlin gazeteleri susmalıdır... Karargah telgrafhanesine gittiler. İki satırla iki büyük şehri, ondan başka Londra'yı ve Paris'i susturdular."

Tarih tekerrür ediyor, Haçlılar yine birleşiyor, ama ne yazık ki birilerinin beğenmediği bir Cemal Paşa'mız bile yok!..

İşte Kaht-ı rical!.. (Yeniçağ)

Ziyaret -> Toplam : 125,32 M - Bugn : 79920

ulkucudunya@ulkucudunya.com