« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

01 Eyl

2020

Baltacı Mehmet Paşa 1662 - 1712

01 Ocak 1970

1662 Çorum'un Osmancık ilçesine bağlı, bugün kendi adını taşıyan köyde (esk. Karaağaç Köyü) doğmuştur. Genç yaşta ilim merakı ile Trablus, Tunus ve Cezayir'e kadar gitmiştir.[2] Daha sonra İstanbul'a dönmüş ve akrabalarından Hacı Sefer Ağa vasıtası ile saraya girmiştir. Burada önce baltacı oldu. Güzel sesli olduğundan musikiye heveslenmiş ve müezzin olup "Mehmed Halife" namını, temiz yüzlü ve akça-pakça bir insan olduğu için de "Pakçemuezzin" lakabını kazandı. Ardından kâtipliğe heveslenen Baltacı Mehmed Efendi, önce yazıcı ve Aralık 1703'te ikinci imrahorluğa tayin edildi.

Bu sırada şehzade Ahmed ile yakın ilişkiler kurdu. 1703'te Edirne Vakası sırasında İstanbul'da ve sonra Edirne'ye giden isyancılarla yakın bağlantılar kurdu ve bunların II. Mustafa'yı tahttan indirip yerine kardeşi III. Ahmed'i tahta geçirmeleri için büyük gayretler gösterdi. III. Ahmet tahta geçtikten sonra sadrazm Moralı Damat Hasan Paşa sultanın tevecühünü kazanan ve böylece hızla ilerlemesi beklenen Baltacı Mehmet'i kendine rakip olarak gördü ve onu terfi ettirmedi. Birinci imrahorluğa geç yükseldi ama bu sefer de Trablusşam ve Halep taraflarına tahsildar olarak görevlendirilerek İstanbul'dan uzaklaştırıldı. 1704'te Kalaylıkoz Hacı Ahmet Paşa sadrazam olduğu zaman İstanbul'a dönebildi.[2]

Kasım 1704'te vezirlik de verilerek kaptan-ı derya yapıldı. Sadrazam olana kadar 1 ay kadar bu görevi yaptı.[1] 21 Aralık 1704'te de ilk kez sadrazam oldu. Bu sırada kendi taraftarlarını önemli işlere yerleştirme ile uğraştı. Daha başka bir iş yapamadan 3 Mayıs 1706'da sadrazamlıktan azledildi.[2]

Azlinden sonra Sakız Adası'na sürüldü. Daha sonra darüssaade yazıcısı Nevşehirli İbrahim Efendi'nin yardımıyla Erzurum valiliğine getirildi. Haziran 1707'de ise Sakız muhafızlığı görevi verildi. Ocak 1709'da Halep valiliğine atandı.[2]

Baltacı Mehmed Paşa, 18 Ağustos 1710'da Köprülüzade Damat Numan Paşa'nın azledilmesinden sonra 2. kez sadrazam oldu. İsveç Kralı XII. Karl'in (Demirbaş Karl)'ın 28 Haziran 1709 Poltava Savaşında Ruslara yenilmesi ve İsveç ordusundan artakalan 1.500 kadar kuvvetle güneye çekilerek Osmanlı Devleti'ne iltica etmesi; önce Özi kalesine sığınması ve sonra da Bender'e yerleşmesi ile Osmanlı Devleti ile Rusya arasında çıkan anlaşmazlıklara ve çatışmalarla uğraşmak paşanın ilk faaliyetleri oldu. Bender'de mülteci bulunan XII. Karl'ın İstanbul'a yazdığı mektuplarla Rusya aleyhine yaptığı kışkırtmanın etkisi ile Sultan III. Ahmed 1711'de Rusya'ya karşı savaş ilan etti ve Prut Savaşı veya "1710-1711 Osmanlı-Rus Savaşı" adı verilen savaş başladı.[2]

Sadrazam olan Baltacı Mehmet Paşa Şubat 1711'de Serdar-ı Ekrem olarak tayin edildi. Sefer hazırlıkları tamamlandıktan sonra 9 Nisan 1711'de İstanbul'dan 200.000 kişilik bir orduyla ayrılan Baltacı Mehmet Paşa Tuna'yı geçerek Eflak'a girdi. Osmanlı kuvvetleri, 18 Nisan'da başlayan ve 4 gün süren Prut Savaşı çarpışmaları ile Kırım Ordusunun da desteği ile Rus birliklerini Prut Nehri kıyısında bulunan bataklık arazideki Stanileşti kasabası yakınına sürdü ve çember içine aldı. O an için kurtuluş imkâni bulunmayan Rus ordusu komutanı olan Rus Çarı I. Petro, Moskova'ya bir mektup yazarak durumun zorluğunu ve ümitsizliğini anlattı. Bunun üzerine Rusya Başkomutanı Mareşal Şeremitiyev Baltacı Mehmet Paşa'dan barış istemiştir. Baltacı Mehmet Paşa savaş heyetini toplamış ve Rus başkomutanının kendisinden barış istediğini ve her türlü talebi kabul ettiğini belirtmiştir. Bunun için heyette bulunanların görüşlerini almıştır.Büyük çoğunluk bu barış önerisinin kabul edilmesini istemiştir. Çünkü uzayan savaşta Yeniçerilerin rahatsız olduğu ve savaşın uzamasının ileride Osmanlı ordusunda sıkıntı çıkaracağı düşünülmüştür. Bütün bu olasılıkları düşünen Baltacı Mehmet Paşa Rusya Başkomutanı Mareşal Şeremitiyev'in barış önerisini kabul etmiştir.Ardından meşhur Prut antlaşması imzalanmıştır.

Antlaşmanın imzalanmasından Sultan III. Ahmed de memnun olmuştu. Ancak ordusunu kuşatmadan kurtaran Çar I. Petro'nun, vaatlerini yerine getirmemesi, sadrazama karşı İstanbul'da bir muhalefet grubunun oluşmasına yol açtı. Sadrazam Baltacı Mehmet Paşa istediği tam neticeyi almak için ağır davranmaktaydı. Bu tutumu İstanbul'da yanlış yorumlara neden oldu. Ordu ile Sadrazam Baltacı Mehmet Paşa Eylül'de Edirne'ye geldi. 20 Kasım 1711'de III. Ahmet'in emriyle sadrazamlıktan azledi.

Tarihçiler, Deli Petro'nun esirlikten kurtulmasına rüşvet ve İsveç kralına hiddet manasını verirler. Herhalde Rusya ordusunu imparator ile birlikte esir etse, tarihimizce şan aldıracak bir hizmetle iyi ün kazanmış olacaktı.

Diğer taraftan Baltacı Mehmet Paşa ile Çariçe Katerina arasında bir tür ilişki kurulduğuna dair zaman içinde geniş kapsamlı söylentiler, tartışmalar ve literatür oluşmuştur. Bunun doğru olmadığı Ahmet Akgündüz tarafından yapılan Rus ve Osmanlı kronikleri incelemelerinde belgelenmiştir.[3] Akgündüz'e göre, Sadrazam Baltacı Mehmed Paşa ile Çariçe Katerina'nın olay sırasında karşı karşıya geldiği gibi bir durumun söz konusu olmadığı gibi hatta Katerina'nın o sırada oralarda olduğunu gösteren bir kaynak da mevcut değildir.

Sadrazamlıktan azledilmesinden sonra Baltacı Mehmet Paşa kalebentlikle Midilli adasına sürüldü. Ardından Temmuz 1712'de Limni adasına sürgüne gönderildi. Eylül 1712'de Limni adasında vefat etmiştir. Vefat ettiğinde yaşı elliyi biraz geçmişti. Mezarı "Niyaz-ı Mısrî'nin gömülü bulunduğu mezarlıktadır.

Ziyaret -> Toplam : 125,37 M - Bugn : 132527

ulkucudunya@ulkucudunya.com