« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

13 Ara

2006

AB ile dananın kuyruğu bu hafta kopabilir

Semih İDİZ 01 Ocak 1970

Türkiye-AB ilişkileri kritik bir haftaya giriyor. Brüksel'de bugün ve yarın dışişleri bakanları düzeyinde toplanacak olan "AB Genel İşler ve Dış İlişkiler Konseyi", Türkiye'nin son sürpriz Kıbrıs teklifini görüşecek.

Cuma günü Brüksel'de toplanan AB büyükelçileri, bu konuda bir sonuca varamamışlardı. AB dışişleri bakanları da varamazlarsa, mesele perşembe ve cuma günü Brüksel'de liderler düzeyinde toplanacak olan AB Konseyi'ne kalacak.

AB kaynakları işin Konsey'e kalmasını istemiyorlar. Zira, o aşamaya kadar Türkiye konusunda ortak bir karara varılamaması Konsey'de olası bir kavgaya işaret ediyor. Bunu ise hiç istemiyorlar. Nedeni de malum. Fransa ve Hollanda'da yapılan ve "Avrupa Anayasası"nın reddedildiği referandumlardan sonra, AB aslında en kritik konularda ortak görüşe varamıyor.

Üyelik meselesi olmaktan çıktı

Buna, anayasanın kaderinden tarım sübvansiyonlarına, "hizmetler genelgesi"nden hangi yeni üyenin işgücüne ne kadar serbest dolaşım hakkı tanınacağına; hatta hangi yeni üyenin Schengen vize alanına dahil edilip hangisinin edilemeyeceğine kadar bir sürü konu dahil.

Öte yandan, ortak dış politikası açısından AB'nin ne denli bölünmüş olduğunu Bosna ve Irak'ta, hatta son Lübnan krizinde de gördük. Türkiye konusu ise artık sadece basit bir "üyelik" meselesi olmaktan çıktı, AB'nin stratejik geleceği açısından belirleyici bir meseleye dönüştü.

Kısacası, bu konuda da üstesinden gelinemeyen görüş ayrılıkları su yüzüne çıkarsa, bunun AB'nin kuruluş mantığını da sarsan bir nitelik taşıyacağı aşikâr. Tabii, Türkiye açısından en kötü sonucun Konsey'den herhangi bir kararın çıkmaması olacağı da aşikâr. Zira bu durumda, 12 Haziran'dan bu yana zaten fiilen durmuş olan müzakerelerin yeniden başlatılması imkânsız olacak.

AB'yi zorda görmek isteyenler

Ankara'da bazıları, Konsey'in Türkiye konusunda sonuca varamamasının "en iyi seçenek" olacağını belirtiyorlar. Yukarıda söylediklerimiz ise bunu doğrulamıyor. Bunu söyleyenler de zaten daha çok "intikam" duygusuyla konuşuyorlar. Zira Türkiye'yi zorda bırakan AB'nin "zora düştüğünü" görmek istiyorlar.

Tüm bunlara rağmen -ve özellikle Ankara'nın baskın Kıbrıs teklifinden sonra nasıl bir sonuca varılacağı henüz belli değil. En yüksek olasılık hâlâ, bu bölünmüşlük" görüntüsünü vermemek için, Konsey'in AB Komisyonu'nun tavsiyelerine büyük ölçüde uymasıdır.

Bu durumda müzakereler kısmen askıya alınacak, geri kalan fasıllar da Kıbrıs koşuluna bağlanacak.

Bu ise müzakerelerin fiilen askıya alınması demektir. Zira hükümetin -hele hele içeride bu konunun kimler tarafından nasıl istismar edildiği düşünüldüğünde- bunu kabul etmesi mümkün görünmüyor.

Uzun lafın kısası, hiç kimsenin aklına gelmeyen bir çözüm yolu bulunmazsa, Türk-AB ilişkilerinde dananın kuyruğu bu hafta kopabilir.

Ziyaret -> Toplam : 125,33 M - Bugn : 86699

ulkucudunya@ulkucudunya.com