« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

13 Ara

2006

Kıbrıs

Derya SAZAK 01 Ocak 1970

Hükümetin AB zirvesi öncesi Kıbrıs açılımı Dışişleri, Genelkurmay ve Çankaya ilişkilerindeki güvensizliğin sergilenmesi açısından talihsiz bir kriz oluşturdu.

Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt, Türkiye'nin liman ve havaalanı açma önerisini "televizyondan öğrendiğini" Hürriyet Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök'e açıkladı. Ordu, AKP iktidarının girişimini "devletin resmi politikasından sapma" olarak görüyordu.

Dışişleri kaynakları ertesi gün Genelkurmay İkinci Başkanı'na müsteşar düzeyinde yapılan "veda" ziyaretinde bilgi verildiğini savundular. Cumhurbaşkanlığı Özel Kalem Müdürü Sermet Atacanlı da son gelişmelerden haberdar edilmişti. Çankaya tarafından yapılan açıklamada Sezer'in bilgilendirildiği haberleri "yalanlandı!"

Afyon'da konuşan Başbakan Erdoğan, AB ile yapılan sözlü görüşmelerle ilgili olarak "Çankaya'ya mı soracağız?" diye tepki gösterdi.

İsveç'te Nobel törenini izlerken Türkiye'de kopan Kıbrıs fırtınasını, cuma gecesi Brüksel'den dönen KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat'tan dinleme olanağı bulduk.

Talat, Dışişleri Bakanlığı'nın "liman açma" önerisini 2006 Şubat ayında MGK'da görüşülen "eylem planı" çerçevesinde gördüğünü açıkladı. Genelkurmay ve Çankaya'nın devre dışı bırakılmasından çok, bir "iletişim kazası" yaşandığını düşünüyordu. Kıbrıs'ta Büyükanıt Paşa'nın kaygı duyduğu şekilde bir "sapma" olmadığını savundu. Limanları Rumlara açmanın da "tanıma" anlamına gelmeyeceğini, ancak Güney Kıbrıs'ın bunu bir adım sayacağını ifade etti.

KKTC Cumhurbaşkanı Talat'ı en çok, Kıbrıs'ta çözüm isteyenlerin "Kıbrıs'ı verecekler, satacaklar" gibi bir önyargıyla suçlanmaları rahatsız ediyor.

Brüksel'de dün AB dışişleri bakanları toplandı.

Ankara kulislerindeki beklenti, Dışişleri'nin uğraşıyla "Maraş'ı BM'ye devretme ve Türkiye-AB müzakerelerinin 2009'daki Avrupa Parlamentosu seçimlerini esas alan randevu takvimine bağlanması" baskısının aşılacağı şeklindeydi. Liman formülü bu amaçla hedeflenmişti!

Hükümet, böyle bir inisiyatif almış olsa bile, Genelkurmay ve Çankaya'nın bilgilendirilmesinden kaçınmamalıydı. Başbakan Erdoğan'ın üslubu ise bu hırçınlıkla "Çankaya'ya nasıl çıkacağı' konusundaki kuşkuları yeniden canlandırdı.

CHP lideri Deniz Baykal ile konuştuk. Baykal da liman ve havaalanı açılmasını bir sapma, Güney Kıbrıs'ı "tanıma" olarak görüyordu.

Brüksel'i etkilemesi beklenirken Ankara'yı karıştıran formülün ne işe yarayacağını göreceğiz. Umarız yaptırımlar AB Komisyonu'nun önerdiği 8 başlığın askıya alınmasıyla sınırlı kalır!

Ziyaret -> Toplam : 125,33 M - Bugn : 86977

ulkucudunya@ulkucudunya.com