Saddam Hüseyin hangi sırlarla gitti
Bahadır Selim DİLEK 01 Ocak 1970
Saddam'a verilen ölüm cezasının hızla infaz edilmesi onun son 30 yılda ABD'nin Irak'ın devrik liderine verilen ölüm cezasının hızla infaz edilmesi birçok soru işaretini de beraberinde getirdi. Saddam'ın hemen idam edilmesi, son 30 yılda ABD'nin Ortadoğu'daki faaliyetlerine ilişkin önemli bilgileri ortadan kaldırdı. Saddam'ın ölümü ile birlikte, 1990 yılında Körfez Savaşı'na giden süreçte düğmeye kimin bastığı, bu dönemde Irak ile ABD arasında yapılan pazarlıklar, CIA'nın düzenlediği operasyonlara ilişkin bilgiler de tarihin gizli dosyaları arasında kaldı.
Irak'ın devrik lideri Saddam Hüseyin 'in idam kararının infaz edilmesiyle birlikte, ABD'nin Ortadoğu'ya ilişkin "gizli dosyaları" da kapanmış oldu. Soğuk Savaş döneminde ABD ve Avrupa ile yakın işbirliği yapmış olan Saddam Hüseyin, ölüme sırları ile birlikte gitti. Yakın tarihin önemli bilgileri de Saddam Hüseyin'in asılmasıyla yok oldu. Bu bağlamda infazın uygulanmasına ilişkin süreç birçok soru işaretini de beraberinde getirdi.
CIA OPERASYONLARI VE KÖRFEZ SAVAŞI'NIN KARANLIK NOKTALARI SIR OLDU
Cumhuriyet 'in ulaştığı değerlendirmelere göre idam kararının alınmasının ardından Saddam Hüseyin'in hemen idam edilmesi, son 30 yılda ABD'nin Ortadoğu'daki faaliyetlerine ilişkin önemli bilgileri ortadan kaldırdı. Saddam Hüseyin'in ölümü ile birlikte, 1990 yılında Körfez Savaşı'na giden süreçte düğmeye kimin bastığı, bu dönemde Irak ile ABD arasında yapılan pazarlıklar, CIA'nın düzenlediği operasyonlara ilişkin bilgiler de tarihin gizli dosyaları arasında kaldı. Körfez Savaşı öncesinde ABD'nin Bağdat Büyükelçisi April Glaspie 'nin Kuveyt'le sınır sorunlarından söz eden Saddam Hüseyin'e "Bu, Arapların kendi aralarındaki bir sorun. ABD'yi ilgilendirmez" dediği, Saddam Hüseyin'in de bu konuşmaya güvenerek, Kuveyt'e girdiği ileri sürülmüştü. Glaspie'nin 25 Temmuz 1990'da Saddam Hüseyin'le yaptığı bu kritik görüşmenin içeriği hiçbir zaman tam olarak ortaya çıkmayacak. Dönemin ABD Başkanı George Bush 'un büyükelçisi Glaspie aracılığı ile Saddam Hüseyin'in Kuveyt'e girmesine yeşil ışık yakıp yakmadığına ilişkin kesin bilgiler de Saddam Hüseyin ile birlikte toprağa karıştı.
TÜRKİYE'NİN PARMAĞI VAR MI?
Saddam Hüseyin'in ölümü ile birlikte tarihin karanlık sayfalarına gömülen bir başka konu da Irak'ın 1988 yılında Kürtlere yönelik yaptığı Enfal operasyonu oldu. Dava görülürken, Türkiye'nin Kürtlere yönelik saldırıda Irak ile işbirliği yaptığı iddiaları ortaya atıldı. Mahkemeye konuyla ilgili bir belge sunuldu. Türk yetkililer böyle bir işbirliğinin olmadığını hemen açıklasalar da, o dönemde Irak'ın tek hâkimi olan Saddam Hüseyin'in belgenin gerçek olup olmadığı konusunda hiç fikri alınmadı. İdamın ardından Kürtler grupların "Irak ordusu, Türk ordusu ile işbirliği içinde hareket etti" iddialarının doğru olup olmadığı hiç anlaşılamayacak. Türkiye ise zan altında kalacak.
KÜRT VE Şİİ KATLİAMDA YABANCI PARMAĞI
İdam edilmesiyle birlikte, Saddam Hüseyin'in Iraklı Kürtlere ya da Şiilere yönelik giriştiği operasyonlarda yabancı ülkelerin parmağı ya da desteği olup olmadığı da bundan sonra hiç ortaya çıkamayacak. Saddam Hüseyin'in, Körfez Savaşı'ndan önce Irak-İran Savaşı sırasında CIA ile yaptığı işbirliği de sadece ABD gizli servisinin dosyalarında kalacak. Saddam Hüseyin'in idamı ile karanlık kalan bir diğer konu da Halepçe katliamı oldu. Saddam Hüseyin yönetimi 1998 yılında, İran'a destek verdikleri gerekçesiyle Halepçe'de 3 bin Kürt'ü zehirli gaz kullanarak öldürmüştü. Dönemin Başkan Yardımcısı Tar ık Aziz, ABD askerlerinin kendisini tutuklamasının ardından bu katliamda Kürt liderlerin de parmağı olduğunu ileri sürmüştü. Gerekçe olarak da Kürt liderlerin bu katliamı kullanarak uluslararası kamuoyundan destek alma çabasını göstermişti. Katliamdan bir süre önce Kürt liderlerin Halepçe'deki gençlere köyü boşaltın talimatı gönderdiği de biliniyordu.
BARZANİ SADDAM İLİŞKİSİ
Bir başka karanlıkta kalacak konu ise Kürt lider Mesud Barzani ile Saddam Hüseyin arasındaki ilişki oldu. Barzani'nin, Bağdat yönetimine karşı ayaklanmış olsa da, Saddam Hüseyin ile ilişkisini koruduğu biliniyor. Hatta, 31 Ağustos 1996'da Barzani, o dönemde rakibi olan şimdiki Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani 'ye bağlı yönetimin Erbil'den çıkarılması için Saddam Hüseyin'den destek istemişti. Saddam Hüseyin'e bağlı birlikler, Talabani'nin peşmergelerini Erbil'den çıkarıp, bu kenti Barzani'ye vermişti. Saddam Hüseyin'in oğlu Kusay 'ın da, o dönemde BM ambargosu altında bulunan Irak'ta B arzani ile birlikte petrol kaçakçılığı yaptığı, bundan elde ettikleri geliri paylaştıkları biliniyordu. Saddam Hüseyin'in idamı ile Ortadoğu'da "Batı normları ile ters düşen" hiçbir liderin güvende olmadığı da ortaya çıktı. Ortadoğu'daki liderlerin, koşulların değiştiği yeni bir dönemde yargılanıp idam edilmelerinin önü açıldı.