Saddam’ın idamına İran niçin seviniyor?
Arslan BULUT 01 Ocak 1970
Bir İslam ülkesi olan Irak’ın 23 yıllık devlet başkanı Saddam Hüseyin, Iraklı sünniler Kurban Bayramının birinci gününü kutlarken idam edildi! Uyduruk bir mahkemenin verdiği idam kararının infazının bayram gününe denk getirilmesinin elbette bir anlamı var.
İran’a savaş açarak, Kuveyt’i işgal ederek, ABD’nin İslam topraklarına yerleşmesini sağlayan Saddam, idamı hak etmiş olsun veya olmasın, ABD-İngiltere-İsrail koalisyonu tarafından kurban bayramında, İslamiyetle de dalga geçilircesine “kurban” edildi!
***
İnfazda hazır bulunan hakim kılıklı Münir Haddad, Saddam’ın asılmadan önce, “Umarım birlik içinde kalırsınız. Sizi uyarıyorum: İran koalisyonuna güvenmeyin, bu insanlar tehlikeli” dediğini söyledi.
Saddam’ın “İran koalisyonu” dediği, Irak’taki İran destekli Şii güçlerin ABD-İngiltere-İsrail koalisyonu ile işbirliği içinde olmasıdır. ABD ile İran arasında bu yönde gizli bir uzlaşma olduğu yönünde haberler de geliyor.
Los Angeles Times gazetesi, Saddam Hüseyin’i idam edenlerin Iraklı Şii direnişçi lideri Sadr’ın adamları olduğunu yazdı.
***
Hamas sözcüsü Fevzi Barhum ise “ABD, savaş esirlerinin korunmasına yönelik uluslararası hukuk kurallarının tamamını çiğnemiştir. Saddam Hüseyin bir savaş esiriydi” dedi. Barhum, infazın bayrama denk gelmesiyle ilgili olarak, “Bu Arap ve tüm Müslüman sokaklarına bir mesajdır: Amerikalılar bütün Müslümanları tehdit etmiştir” ifadesini kullandı.
Nitekim, haber kanallarından birine Türkçe açıklamalar yapan Amerikan derin devletinin Türkiye uzmanlarından Henry Barkey, “Bu idam Suriye gibi ülkelerin liderlerini de korkutacaktır” gibi laflar etti!
Saddam, ülkesindeki Şiilere ve Kürtlere yönelik katliam yapmakla suçlanmıştı. Türkmenlere yönelik katliamlarını ise Türkiye’ye göç etmiş Irak Türkmenleri ve birkaç milliyetçi yazar dışında gündeme getiren olmadı.
Fakat, ABD Başkanı Bush, Saddam’dan çok daha fazla suçludur. “Kimyasal silah üretiyor” gerekçesiyle işgal ettirdiği Irak’ta 650 bin kişinin katline sebep olmuştur. Irak’ta kimyasal silah olmadığını da sonradan kabul etmiştir. Bu, bir itiraftır.
Bush’u bu suçtan yargılayacak bir mahkeme yok henüz! Belki ABD halkı adına bir mahkeme kurulabilir! Ve asıl Bush’un yargılanması, “dünyanın demokrasiye ulaşma sürecinde önemli bir kilometre taşı” olabilir. Yoksa Saddam’ın idamı, Irak’ı demokrasiye değil, parçalanmaya götürür.
Saddam’ın gençliğinde CIA’ya çalıştığı biliniyor! Nitekim,
İngiliz The İndependent gazetesi yazarı Robert Fisk,
“Amerika tarafından yaratılan ve yok edilen diktatör” başlıklı yorumunda “Saddam’ın işlediği en büyük savaş suçu olan 1980 İran işgalini kim cesaretlendirdi? İran ve Kürtlere sıktığı kimyasal silahların bileşenlerini ona kim sattı? Biz yaptık” dedi.
***
ABD, İngiltere, İsrail ve İran, idamdan memnun olduğunu açıkladı!
İdamdan önce, İran İslam Cumhuriyeti’nin Ankara Büyükelçiliği Basın Müsteşarlığı, Türkiye’deki gazetelerin genel yayın müdürlerine gönderdiği uzun bir yazıda, nükleer enerji üretmeleri ile ilgili olarak BM’nin aldığı sınırlayıcı kararı eleştirdi. Nükleer enerjiyi barışçı amaçlarla üreteceklerini ve her türlü uluslararası denetime açık olduklarını bildirdikleri halde bu kararın verildiğini açıkladı.
Peki ama kendisi Amerika’nın tehdidi altında iken komşu bir ülkenin devlet başkanının Amerikalılar güdümünde idam edilmesine sevinmek ne demek oluyor?
ABD, “nükleer silah üretiyor” bahanesiyle İran’ı bombalar ve bu arada İran Cumhurbaşkanını da öldürürse iyi mi olur?
