Kurtlara Cevaplarım...
Reha MUHTAR 01 Ocak 1970
Kurtlar Vadisi PKK’ya karşı savaşa karışana kadar ben Kurtlar Vadisi’ne karışmadım...
Ne Baron ile mafyayı çökertmeye çalışırken, ne çuval geçirmeye karşı Irak’a girerken...
Televizyon programlarının insanları etkilediği kuşkusuz...
İnsanlar etkileniyor diye program yasaklamak ise anlamsız...
Sonuçta yüzlerce kanal 24 saat yayın yapıyor dünyada...
Etkisi olacak diye, program sansürlemeye kalkmanın ne mantığı ne de adil bir tarafı var...
Tartışmaya devam ederseniz korku filmlerinin insanda paranoya yaratıp intiharı tetiklediğini de iddia edebilirsiniz...
Erotik filmlerin, erkeklerin cinsel iştahlarını artırarak tecavüzlere yol açtığını da...
Dilin kemiği yok...
Spekülasyonun da sonu yok...
Kaldı ki, fazla korku filmi izlemek gerçekten paranoya yaratır, hatta erotik film de cinsel iştahı kabartır...
Sigara da sağlığa zararlı...
Ama bir de insan iradesi diye bir şey var ki, o iradenin varlığı herşeyi yasaklatmıyor toplumda...
Sansürü ve sansürcüleri geçin...
Onlar iyi niyetli değil...
Tetik ve tetikçileri de geçin...
Onlar da ceplerine girecek dolara göre politika belirleyecekler...
Nereye gitseler onun borazanlığını yapıp, o isteklerine göre, vaziyet alacaklar...
Bunlar çıkar amaçlı suç örgütü misali, çıkar amaçlı gevezelikler...
Ama Kurtlar Vadisi Terör eleştirileri bu klasifikasyonlara girmiyor...
Yapımcı ve senaristlerin anlamsız bir ısrarı var, gerçeklere paralel senaryolar üretme konusunda...
Oysa, dizi senaryosu gerçek dünyadan uzaklaştığı oranda heyecanlanır ve izleyeni meraklandırır...
Bir mühendis, bir öğretmen, bir doktorun otobüsünün çevrilip, “bu topraklara giremezsiniz” diyerek kurşuna dizilmeleri ne demektir?..
Bu günün sıcak gelişmesi bir haber midir, yoksa senaryonun o günkü sahnesi mi?..
Her gün mayınların patladığı ve insanların öldürüldüğü bir ülkede, gerçeğin dizisi birebir yapılamaz...
Böyle bir konuda, senaryoda istendiği gibi gerçeklerden de uzaklaşılmaz...
O zaman ne yapılacaktır?..
Belgesel mi?..
Dizi mi?..
Belgeselse, belgeselde Polat Alemdar’ın işi ne?..
***
Dizinin başında ve sonunda ne yazacak?..
“Bu dizide geçen olayların gerçeklerle uzaktan yakından bir ilgisi yoktur” sözü mü?...
Bu şartlarda yol kesip öldürülen doktor Uganda sağlık ocağında görevli hekim mi sanılacak?..
Türk askeri dağlarda ovalarda savaşırken, Polat Alemdar kim olarak savaşmış olacak?..
Kurtlar Vadisi yapımcılarının bilmesi gereken bir konu var...
Olayın psikolojik savaş boyutu...
20 yıldır izleyenler bilirler ki, teröre karşı savaş bazen şiddetlenir, bazen hiddetlenir, bazen ise gevşetilir...
Abdullah Öcalan’dan, Washington’a, Kuzey Irak’tan, Güneydoğu’nun hassas demografik ve sosyolojik dengelerine uzanan yüzlerce bilinmeyenli bir bilmeceyi, senarist her hafta nasıl çözüp de senaryolaştıracak bunu düşündüler mi?..
“Biz sanal bir senaryo yapıyoruz” demek çözüm mü?..
Dönem gelecek, Türkiye’de hükümet Güneydoğu’ya yumuşama paketi açıklayacak...
Söyler misiniz bana?..
O sırada Polat Alemdar ne yapacak?..
O da paket açıklamaya Güneydoğu’ya mı gidecek?..
Bunun RTÜK’e şikayetlerle ilgisi yok...
Neresinden bakarsanız bakın, olmaz bu iş...
***
“300 milyar dolarlık kaybın hesabını sorgulamak” falan filan...
Bunlar güzel laflar da...
Onu sorgulamak, daha bir yazar, çizer, akademisyen işi...
Televizyon dizisi işi değil...
En azından bugün için değil...
Olay biter, üzerinden birkaç yıl geçer...
Biraz soğur...
O zaman Kurtlar Vadisi Terör olur...
Boşa kürek çekmesinler...
Kurtlar Vadisi’ni bugünkü kanlı gerçeğin uzağında çeksinler...
Bu kadarı yeter...