« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

20 Şub

2007

Kurtlar Vadisi izlenmelidir!

Özcan YENİÇERİ 01 Ocak 1970

Türkiye’li malum aydının, toplumsal olaylar konusunda “günah keçisi” bulmak, inşa ya da icat etmekte eline kimse su dökemez. Bu malum zevat ülkede vuku bulan asayişsizlik ve kriminal vakaları televizyondaki şiddeti özendiren filmlere yıkarak kenara çekilmektedir. Her soruna bir çözüm üretmeye gücü yetmeyenler her soruna bir günah keçisi bularak sorunun çözüleceğini sanmaktadır.

Birileri sosyal olayları bireylere, derin devlete, milliyetçilere ya da yasa maddelerine bağlayarak kendi sorumluluk ve iki yüzlülüklerini saklamaya çalışmaktadır. Bu zevat her olayın sonuçta bir “etki/tepki” sorunu olduğunu; bir sonucun onlarca sebepten doğacağını hep göz ardı etmektedir. Onlara göre son zamanlardaki siyasi cinayetlerin nedeni 301, diğer şiddet olaylarının nedeni ise “Kurtlar Vadisi” gibi dizilerdir.

Ogün Samast’ın işlediği cinayet ile birlikte bu zevat gözlerini sözüm ona gençleri, şiddete özendiren film ve dizilere çevirdi. Bunların başında Kurtlar Vadisi geliyor. Yayınlandığı dönemde malum medyanın yönlendirmesiyle RTÜK’e en fazla şikâyet edilen dizi olan Kurtlar Vadisi, yeni “Terör” serisi ile de tepki görmeye devam ediyor.

Bir köşe yazarı ABD’nin bile gençliğini korumak için bir çok filmi yasakladığını kaydederek Kurtlar Vadisi’nin de yasaklanmasını istiyor.

“Kurtlar Vadisi”, doğruyu söylemek gerekirse şiddet öğesi bakımından TV’lerdeki Holywood dizi ve filmlerinin eline su dökemez. İnsanları testere ile dilim dilim eden filmler, sadomazoşist diziler ekranları kaplamış durumda. Bunların ötesinde ABD’nin Irak’ta çevirdiği sanal olmayan filmlerin görüntüleri her akşam ekranlardan şiddet pazarlaması yapmaktadır. Demek ki insanların şiddete yönelik duygu geliştirmesi için Kurtlar Vadisi’ni izlemelerine gerek de yoktur.

Kuşkusuz “Kurtlar Vadisi” adlı dizinin eleştirilecek onlarca yönünden söz edilebilir. Ancak bu dizinin gösteriminin yasaklanmasını isteyenlerin aynı zamanda milliyetçilik ve 301. maddenin amansız karşıtları olması ilginçtir. Bunlar ifade özgürlüğünü sonuna kadar savunur görünmektedir. Sözgelimi Elif Şafak’ın “Baba ve Piç” romanına getirilen eleştiriler karşısında bir anarşist kadar özgürlükçü davrananlar, Kurtlar Vadisi adlı dizi söz konusu olduğunda amansız bir sansürcü kesilmektedir. İşin ilginç yanı bir yandan sınırsız bir biçimde fikir ve ifade özgürlüğünün olması gerektiğini savunurken, diğer yandan da kendileri gibi düşünmeyenlerin fikir ve eserlerine yasak getirmeye çalışmaktadırlar. Kurtlar Vadisi dizisinin yeniden vizyona girmesiyle ilgili olarak ortaya konulan “yasaklansın” tavrı böyle bir ikilemin ürünüdür. Daha dizi vizyona girmeden önce başlayan “yasaklansın” kampanyası, ahlaki kaygıların değil daha çok siyasi, ekonomik ve fikri kaygıların ürünü olduğu açıktır.

Bir gencin televizyonda seyrettiği bir diziden etkilenerek cinayete yöneldiğini söylemek için insan konusunda son derece cahil olmak gerekir. Gençlere referans alacak milli değer ve kişilikleri öğretmezseniz halk tabiriyle “davulcunun da, zurnacının da”, film kahramanlarının da peşine takılırlar. Bu ülke dizi ya da filmlerin etkileyemeyeceği nesilleri yetiştirmek zorundadır.

Kurtlar Vadisi “Terör” adlı dizinin de eleştirilmesi gereken yönlerinden dolayı değil eleştirilmemesi gereken yönlerinden dolayı yasaklanması isteniyor. Dizinin yasaklanmasını bazı mihraklar zaman zaman vatana ve millete ihanetin bedelsiz kalmayacağı vurgusunu yapmasından dolayı istemektedir. Medyanın başına çöreklenmiş devşirme ve kargo elit, filmlerde dahi vatan vurgusu yapmaya tahammül edememektedir. Yalnızca bu tavır bile bu diziyi izlenir kılmak için yeterlidir.

Ziyaret -> Toplam : 125,36 M - Bugn : 117206

ulkucudunya@ulkucudunya.com