« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

13 Şub

2012

MÜŞTAKZÂDE EDHEM EFENDİ

01 Ocak 1970

(1862-1933) Kadiri şeyhi, mûsiki muallimi, bestekâr.

İstanbul Fatih'te Hoca Hayreddin Pa¬şa mahallesinde doğdu. Babası İbrâilli Kadı İsmail Hakkı Efendi, annesi Hatice Hayriye Hanım'dır. İlk öğrenimini aynı semtteki Hâfızpaşa İbtidâî Mektebi'nde yaptıktan sonra Fâtih Rüşdiyesi'ne de¬vam ettiyse de rüşdiyeden mezun ola¬madı. Daha sonra Bahriye Haddehâne-si'ne girdi. Bu arada 1874 yılında baba¬sının vefatı üzerine Şeyhülislâm Kara Halil Efendi onu himayesine aldı. 1876'da Muzıka-i Hümâyun'a girdi ve aynı yıl as¬kerî fırka dîvânıharbinde jurnal çavuş¬luğu ile görevlendirildi. Daha sonra Ye-men'e gönderilmek üzere teşkil edilen nişancı taburuna mülâzım rütbesiyle ta¬yin edildiyse de annesinin arzusu üzeri¬ne askeriyeden ayrıldı.

Bu dönemde zamanın tanınmış âlim¬lerinden ders alarak kendisini yetiştir¬meye başladı. Hocaları arasında, Fâtih Camii'nde İslâmî ilimlerle ilgili dersleri¬ne devam ettiği Kannâbâdlı Ömer Efen¬di, Ödemişli İbrahim Efendi ve Şumnulu Hafız İbrahim Efendi'yi bilhassa zikret¬mek gerekir. Aynca yine Fâtih Camii'n¬de derslerine devam ederek kendisin¬den feyiz aldığı Köprülülü Mahmud Ho-ca'nın onun hayatında ayrı bir yeri ol¬muştur. 5 Şubat 1881 tarihinde Evkâf-ı Hümâyun Nezâreti Muhasebe Kalemi'n-de göreve başladı. 1883'te buradan Bah¬riye Nezâreti'ne geçti. 1892 yılında hac¬ca gitti ve üç buçuk ay Medine'de kaldı. Özellikle burada okuduğu Türkçe mev-lid çok beğenilmiş ve hafızalarda derin iz bırakan bir icra tarzı olarak kaynak¬lara geçmiştir. 21 Eylül 1900 tarihinde rütbe-i sâlise ile taltif edildi. 190S'te Er-kân-ı Harbiyye Dairesi Kalemi'ne tayin edildi. 1914 yılında emekliye ayrıldı ve hemen ardından girdiği Defter-i Hâkâ-nî İstanbul Kayıt Kalemi'nde uzunca bir süre görev yaptı.

Edhem Efendi'nin tasavvufı hayatı, bir Kadiri halifesi olan babasının vefatından sonra hocası Köprülülü Mahmud Efen¬diye intisabı ile başlar. Seyrü sülûkünü tamamladığı 1891 sonlarında hocasının vefatı üzerine Said Efendi adlı Bağdat¬lı bir zata biat etti ve ondan Nakşiben-diyye icazeti aldı. Hac dönüşü oturduğu mahallede Kâdiriyyeden Çenezâde Der¬gâhı şeyhi Bağdatlı Mehmed Emin Efen-di"ye intisap etti ve bu dergâhtaki müridlerin manevî terbiyesiyle görevlendirildi. Emin Efendi'nin vefatı üzerine der¬gâhtan ayrıldıktan sonra 1916'da Fet¬hiye civarında Kefevf Tekkesine Kadiri Şeyhi Arap Said Efendi'nin halifesi ola¬rak vekâleten, bir müddet sonra da asa¬leten tayin edildi ve tekkelerin kapatıl¬masına kadar (1925) bu görevde kaldı. 1918'deki meşhur Fatih yangınında evi yaninca Çarşambadaki Murad Molla Tek¬kesi'nde oturmaya mecbur oldu. 21 Şev¬val 1351[182] tarihinde ve¬fat etti ve Edimekapı dışındaki mezarlı-ğa defnedildi.

Edhem Efendi tasavvufı hüviyetinin yanında asıl şöhretini mûsiki hocalığı ve bestekârlığı ile kazanmıştır. Mûsikideki temel bilgilerini Muzıka-i Hümâyun'da iken aldı. Burada ilk hocalan sayılabile¬cek Sidkı ve Kolağası Aziz Mahmud bey¬lerden dinî ve din dışı eserler meşketti. Daha sonra devrin diğer üstatlarından ders alarak kısa zamanda kendini yetiş¬tirdi ve ilk bestesini on yedi yaşında İken yaptı. Bir ara Fâtih Merkez Rüşdiyesi'n-de gına ve ilâhi muallimliği görevinde bulundu. Önceleri Malta kahvesinde, da¬ha sonra da Hâfızpaşa Camii karşısın¬daki meşkhânesinde haftanın belirli gün¬lerinde verdiği dersler Yıldız Sarayına verilen bir jurnal üzerine tatil edildi. Bu meşkhânede yetiştirdiği birçok ünlü mu¬sikişinas arasında Hafız Sami, Hafız Ke¬mal, Hafız Mecid (Sesigür). hanende Arap Hüsnü, hanende Arap Cemal (Câlân) en önemlileridir. Resmî görevlerinden ay¬rıldıktan sonra Murad Molla Tekkesi'n-deki ikameti esnasında da mûsiki ders-lerini sürdürdü. Hafız Cevdet (Soydan-ses) ve neyzen Süleyman Erguner bu devrede yetiştirdiği tanınmış talebelerindendir.

Muzıka-i Hümâyun'a intisabından do¬layı Hanende Edhem, Bahriye Nezâre-ti'ndeki memuriyeti sebebiyle Bahriyeli (Tersaneli) Edhem, Hicaz'a gittiği için Ha¬cı Edhem, nihayet şeyh olması münasebetiyle de Şeyh Edhem Efendi adlarıyla çeşitli mecmualarda ismine rastlanan Edhem Bey ayrıca üslûp sahibi bir şar¬kı bestekârı olarak tanınmıştır. Klasik tarzda karcığar makamında bir beste ile bu besteye yaptığı ağır ve yürük semai¬lerin dışında bestelediği günümüze ula¬şan şarkılarının sayısı 156'dir. Aynca otu¬zun üzerinde ilâhi ve tevşflı bestelemiş, ancak bunlardan zamanımıza sekizinin notası gelebilmiştir. Edhem Efendi şi¬irle de uğraşmış, ilk şiirlerinde Zari mah¬lasını kullanmış, daha sonra şeyhi M. Emin Efendi tarafından kendisine İlha¬mı mahlası verilmiştir. Ancak şiirlerini topladığı mecmua Fatih yangınında yan¬mıştır. Bestelediği dinî ve din dışı eserlerinden bir kısmının güftesi kendisine aittir. Bergüzâi-ı Edhem yahut TaTîm-i Usûl-İ Mûsikî adıyla neşrettiği[183]. bazı mûsiki bilgilerinin de bu¬lunduğu güfte mecmuasında diğer güf-teler yanında yirmi sekiz yaşına kadar bestelediği şarkılarına da yer vermiştir.

Ziyaret -> Toplam : 125,29 M - Bugn : 47101

ulkucudunya@ulkucudunya.com