« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

24 Nis

2007

MALATYA'DA OYUN İÇİNDE OYUN

Serdar KURU 01 Ocak 1970

Kapkara gemiler içinde,boyunlarına takılan zincirlerle birer hayvan gibi beyaz adam tarafından Amerika’ya getirilmiş ve yüzlerce sene köleliğin en aşağısına maruz tutulmuşlardı. Amerikalıların kendi çıkarları için yaptığı iç savaş sonrası, lafta özgürlüklerini aldıkları halde beyaz adamla aynı tuvalete girmelerine bile izin verilmediği için altmışlı yıllarda Martin Luther King ve Malcolm X gibi büyük liderlerinin öncülüğünde ayağa kalkmışlardı. Tepelerine inen coplara, kamçılara ve dipçiklere rağmen insan gibi yaşamak için gene insanca yöntemler kullanan zenciler tam başarıya ulaşacaklardı ki karanlık odanın birinde düğmeye basıldı. Martin Luther King ve Malcolm X ardı ardına işlenen suikastlerle mermi yağmuruna tutuldular ve onların yere düşen bedenleriyle beraber barışçıl yöntemler kullanarak beyaz adamı alt edebileceklerini düşünen milyonlarında umutları yerle bir oldu. Hemen arkasından derin eller tarafından kurdurulan ve zencilerin haklarını silahla alacaklarını söyleyen “Kara Panterler” ortaya çıktı ve kendilerinden öncekilerin aksine buldukları her yere saldırmaya başladılar. Barışçıl yöntemlerle tepkilerini gösteren ve korkusuzca kafalarını polis coplarına uzatan insanlara yönelik olumlu duygular yerlerini bir anda öfke ve korkuya bırakarak zenci özgürlük hareketi rayından çıkarıldı. Bugün özgürlükleri için mücadele eden zenciler imajının yerine, tüm gün kokain çekip insan öldürmenin faziletlerini anlatan müzikler dinleyen ve boş kaldığı zaman da birbirlerini kurşun yağmuruna tutan gangster zenci imajı konulmuştur.

Ejderha gibi üzerlerine çullanan Kızıl Orduyu ellerindeki derme çatma silahlarla ülkelerine girdiklerine pişman eden, dünya susarken tepelerine bombalar yağdıran Rus jetlerine iman dolu göğüslerini siper eden Çeçen direnişçileri, tüm insanlığa vatan nasıl savunulur dersi veriyorlardı. Bilmedikleri bir buz cehennemine atılan daha on sekiz yaşına bile basmamış küçük Rus askerlerini esir aldıktan sonra ellerindeki tek tas sıcak çorbayı bile onlarla paylaşan Çeçen direnişçilerinin fotoğrafları ajansları doldurduğu zaman tüm bir dünya kamuoyu Rus saldırganlığını kınamış ve Çeçen kahramanlığına sempati duymaya başlamıştı. Küçücük bir ülkenin cesur insanları ,tepelerine inen top mermileri,napalm bombaları ve kimyasal silahlara rağmen özgürce yaşamak için yaptıkları kahramanca mücadelede tam başarıya ulaşacaklardı ki gene karanlık odanın birinde o melun düğmeye basıldı. Çeçen direnişi komutanları bin bir türlü ihanetle kendi insanları tarafından öldürüldüler ve direnişin simgesi Cevher Dudayev korkakça atılan bir füzenin patlamasıyla şehit edildi. Hemen arkasından gene bilinmeyen eller tarafından gönderilen bir takım fanatikler ortaya çıkarak sivil hedeflere saldırmaya başladılar. Daha önce ellerindeki bir tas çorbayı esirlerle paylaşanların tersine bu fanatikler ele geçirdikleri esirleri boğazlarını keserek öldürüyor üstelik bunları kameraya çekerek internette yayınlıyorlardı. Tepelerine inen bombalara rağmen kendilerini öldürmeye gelenlere bile insanca davranan kahraman Çeçen askerleri imajının yerine,nereden geldikleri belli olmayan, sivil hedeflere acımasızca saldıran ve ellerine geçirdikleri esirleri boğazlayarak öldüren “terörist Çeçen” imajı konulmuştur.

İngilizlerin entrikası ve İsrail’in yayılmacı politikaları yüzünden kendi ülkelerinde esir duruma düşürülen, hayatları hayvanların bile durmayacağı mülteci kamplarında geçen, çocukluklarını yaşayamadan kendilerini vatan mücadelesi içinde bulan Filistinli ufacık çocuklar İntifadayı başlatmıştı. Dev gibi tankın karşısına elindeki ufacık sapanla çelikten bir kahramanlık abidesi gibi duran minicik Filistinli çocuğun resimleri tüm dünya televizyonlarına mührünü basmıştı. Onlarca yıldır kangrene dönüşen ve hem İsrail hem de Filistinlilere büyük acılar yaşatan kanlı işgalin bu küçücük çocukların sapanlarıyla tuzla buz olabileceği umudu yeni yeşermeye başlamıştı ki o kahrolası karanlık odanın içindeki o hain düğme işlemeye başladı. Bir anda ortaya çıkan yüzleri maskeli,üstleri bombalı insanlar kendilerini İsrail’deki pazar yerlerinde,belediye otobüslerinde ve eğlence kulüplerinde patlatmaya başladılar. Tepelerinden geçen tank paletlerine rağmen silaha başvurmayan ve ellerindeki taşlardan başka bir savunması olmayan kahraman Filistinli çocuklar imajının yerine, üzerlerine sardıkları bombalarla belediye otobüslerindeki çocukları havaya uçuran “barbar Filistinliler” imajı konulmuştur.

Ülkelerinin adım adım sömürgeleştirilmesini acı dolu gözlerle izleyen.Tüm hayatlarını boş gözlü zombiler gibi büyük Uluslararası şirketlerin kölesi olarak geçirmeleri istenen. Milli onurları ve bağımsızlıklarının tepesine kara çuvallar giydirilen. Nereye dönseler başka bir ihanetle karşılaşan Türk milleti de, tarihi boyunca ne zaman Milli bir uyanışa doğru hamle edecek olsa o karanlık odalardaki fitne düğmelerine basılmıştır. O düğmelere her basıldığında gencecik insanlar üniversite kapılarında delik deşik edilmiş,yazarları plastik bombalarla havaya uçurulmuş ve toplum önderleri sırtlarından vurulmuştur. Bugün Malatya’da sergilenen oyun kısa bir süre önce İstanbul’da oynanan oyunun başka bir perdesidir. Malatya da öldürülen misyonerleri oraya gönderenlerle, onları vurduranlar aynı ellerdir. Milliyetçi ve vatansever Türk insanı imajı, şeytani eller tarafından “Katiller” imajına döndürülmek istenmektedir. Bu şeytani ellerin sahiplerine buradan haykırıyoruz ki, defalarca oynadığınız bu oyunu ve basmaktan yorulmadığınız fitne düğmelerini biliyor ve insan maskelerinizin ardındaki canavar yüzlerinizi görüyoruz, boşuna ümitlenmeyin, durduramayacaksınız.

Ziyaret -> Toplam : 125,35 M - Bugn : 108254

ulkucudunya@ulkucudunya.com