REFİK HALİT KARAY
01 Ocak 1970
15 Mart 1888’de İstanbul’da doğdu. 18 Temmuz 1965’te
İstanbul’da yaşamını yitirdi. Romancı, öykü yazarı ve
gazeteci. Anadolu yaşamını anlatan öyküleri ve
Kurtuluş Savaşı'na karşı tutumuyla tanınır.
Vezneciler’de Şemsü’l-Maarif ve Göztepe’de Taş
Mektep’te öğrenim gördü. Özel ders aldı. Mekteb-i
Sultani'yi (Galatasaray Lisesi) bitirdi. 1907'de Hukuk
Mektebi’ne başladı. Maliye Nezareti'nde Devair-i
Merkez Kalemi’ne katip olarak girdi. 2'nci
Meşrutiyet'in ilanından sonra memurluğu bırakarak
1908’de Servet-i Fünun’da ve Tercüman-ı Hakikat’te
yazmaya başladı. 1909'da Son Havadis adıyla bir gazete
kurdu, 15 sayı yayınladı. Fecr-i Ati Topluluğu’na
katıldı. "Kalem" ve "Cem" mizah dergilerinde "Kirpi"
takma ismiyle siyasi mizah yazıları yazdı. 1912'de
İttihat ve Terakki'nin istenmeyenler listesine girdi,
Sinop'a sürgüne gönderildi. 1918'de Ziya Gökalp'in
çabalarıyla İstanbul'a döndü. Robert Kolej’de Türkçe
öğretmenliği yaptı. Vakit, Tasvir-i Efkar ve Zaman
gazetelerinde makaleleri yayınlandı. Damat Ferit
Paşa’nın dostluğu sayesinde, mütarekeden hemen sonra
Hürriyet ve İtilaf Fırkası’na katıldı. 1919'da Posta
ve Telgraf Umum Müdürü oldu. İzmir’in işgalinden sonra
Anadolu Hareketiyle İstanbul Hükumeti arasında yaşanan
telgraf krizinde İstanbul Hükumeti'nin tarafını tuttu.
1922'de Aydede mizah gazetesini çıkardı. İstanbul’un
düşman işgalinden kurtarılışının ardından 1922’de
Beyrut’a kaçtı.
15 yıllık kaçak hayatından sonra 1938’de af
çıkarılmasıyla yurda dönebildi. Yeniden gazeteciliğe
başladı. Gazetelerde yazılar yazdı, Aydede dergisini
tekrar çıkardı. Yazarlığa mizah öyküleriyle başladı.
1919'dan başlayarak Türk öykücülüğüne yeni bir sayfa
açtı. Sürgün olarak gittiği Anadolu'dan çeşitli
kesimlerden insanları canlandırdığı "Memleket
Hikayeleri" 1919'da yayınlandı. Bu kitapla, o güne
kadar konuları İstanbul'la sınırlı olan öykücülüğü
Anadolu'ya taşıdı. Bu yönüyle sonradan serpilip
gelişen "köy edebiyatı"nın öncüleri arasına girdi.
1920'lerden sonra daha arı ve anlaşılır bir dil
kullandı. Romancılığında iki ayrı çizgi etkindir.
Yurtdışına kaçmadan önce yazdığı "İstanbul'un İç Yüzü"
en yetkin romanı sayılır. 1920'de yayınlanan bu
romanda, roman tekniğinin dışında birbirinden kopuk
parçaları mozaikler halinde birleştirerek İttihat ve
Terakki'nin işbaşına gelişinden 1'nci Dünya Savaşı
günlerine kadar olan İstanbul'u bütün renk ve
çizgileriyle yansıttı. Türkiye'ye dönüşünden sonra
yazdığı romanlarda, daha çok kişiye seslenme daha
fazla satma ve okunma kaygısıyla sanatı bir kenara
bırakıp ticari eserlere yöneldi. Bu romanlarda yurt
gerçeklerinin yerini, Avrupa dışı ülkelerde geçen
olaylar aldı.
ESERLERİ
ROMAN:
İstanbul’un İçyüzü (1920)
Yezidin Kızı (1939)
Çete (1939)
Sürgün (1941)
Anahtar (1947)
Bu Bizim Hayatımız (1950)
Nilgün (3 cilt, 1950-1952)
Yeraltında Dünya Var (1953)
Dişi Örümcek (1953)
Bugünün Saraylısı (1954)
2000 Yılının Sevgilisi (1954)
İki Cisimli kadın (1955)
Kadınlar Tekkesi (1956)
Karlı Dağdaki Ateş (1956)
Dört Yapraklı Yonca (1957)
Sonuncu Kadeh (1965)
Yerini Seven Fidan (1977)
Ekmek Elden Su Gölden (1980)
Ayın On Dördü (1980)
Yüzen Bahçe (1981)
ÖYKÜ:
Memleket Hikayeleri (1919)
Gurbet Hikayeleri (1940)
MİZAH:
Sakın Aldanma İnanma Kanma (1915)
Kirpinin Dedikleri (1918)
Agop Paşa’nın Hatıraları (1918)
Ay Peşinde (1922)
Tanıdıklarım (1922)
Guguklu Saat (1925)
GÜNCE:
Bir İçim Su (1931)
Bir Avuç Saçma (1939)
İlk Adım (1941)
Üç Nesil Üç Hayat (1943)
Makyajlı Kadın (1943)
Tanrıya Şikayet (1944)
ANI:
Minelbab İlelmihrab ((1946)
Bir Ömür Boyunca (1980)