En özgür medya tabii ki bizde
Gültekin Avcı 01 Ocak 1970
Erdoğan “En özgür medya Türkiye’de” diyor.
Doğru söylüyor.
Çünkü bu ülkede tüm değerler tersine döndü.
Yeni Türkiye’yi tersine çevrilmiş değerlerle okumamız gerekiyor.
Ahlaksızlık erdem, namussuzluk iffet, despotizm hukuk, münafıklık din, hırsızlık onur oldu bu ülkede.
Ömrü boyunca şiddet nedir bilmeyenler terörist, yıllarca binlerce masumun kanına giren azılı caniler “barış güvercini” oldu bu ülkede.
Yeni Türkiye’yi bu şekilde okuduğunuzda en özgür medyanın bizde olduğunu göreceksiniz.
Basın özgürlüğü sıralamasında Türkiye’nin 154. sırada olmasına takılmayın.
Zira medyanın ne derece özgür olduğunu evrenin diğer sakinleri değil ancak Erdoğan görebiliyor.
Bizlerin ve evrenin diğer canlılarının görebilme ve idrak edebilme melekeleri çok sınırlı.
Başbakan Davutoğlu, Dışişleri Bakanı’yken “Soru soran gazeteci evine sağ salim gidebiliyorsa orada basın özgürlüğü vardır” diyordu.
Bize göre tasavvuru bile mümkün gözükmeyen bu derece ileri (!) basın ve medya özgürlüğü nerede var?
Meflûç beyinlerimiz bu inanılmaz özgürlüğü idrak edemiyor.
Erdoğan “Bunların gazetelerini almayın, evinize sokmayın” dedikçe basın ve medya daha da özgürleşiyor.
Cumhurbaşkanlığı ve AKP iktidarı tarafından muhalif medyaya uygulanan katı akreditasyon aslında basın ve medyayı daha da yüceltip özgürleştiriyor.
Köşe yazıları, dizi ve senaryolarla basın ve medya yöneticileri gözaltına alınıp terörist ilan edilince, Türkiye medya özgürlüğünde 1. sıraya oturuyor.
Alo Fatih’lerle TV ekranında kayan küçücük altyazılara bile Fas’tan müdahale edip “Kaldırın bunları” deyince medya özgürlüğü aslında şahlanıyor.
Telefonda ayar verilen yaşlı medya patronları ağlatılıncaya kadar hakarete uğrayınca medya özgürlüğü zirveye oturuyor.
İşadamlarından zorla toplatılan paralarla havuz medyası oluşturup yalan ve iftira krallığı kuruncaJohn Milton bile utanır bunca özgürlük uçuşundan.
Sırf iktidara biat etmedi diye el koyabilmek için bin bir entrikayla ablukaya alınan basın ve medya kuruluşlarına çökmek, Yeni Türkiye’de basın özgürlüğünün en büyük teminatı.
Medya ve gazetelere telefon açıp “şu yazarı atın, şu yazarı alın” talimatlarıyla özgürlük sarhoşluğu içinde hazzın doruğuna çıkmak kaç ülkenin medyasına nasip oluyor?
Erdoğan’ın Twitter’ı kapatıp YouTube’a erişimi engelletmesi, internet ortamında tüm hareketlerinizi inceletmesi aslında bizleri daha da özgürleştiriyor.
“Bunlara acil operasyon lazım” ve “Bu yazıyı yazanların patronları bunları gazetelerinde nasıl barındırıyorlar” sözleriyle medya patronlarına ateş püskürmek, Türk medyasını evrensel özgürlük formunun üstüne çıkarıyor.
İktidarın suç ve yolsuzluklarını eleştiren ve haberleştiren medya kurumlarına astronomik para ve yayın durdurma cezaları yağdırmak aslında medyanın önünü açıyor.
Anlamıyor musunuz yoksa?
Artık bu Yeni AKP Türkiyesi’nde;
Ne kadar yoksanız o kadar varsınız.
Ne kadar fakirseniz o kadar zenginsiniz.
Ne kadar erdemliyseniz o kadar ahlaksızsınız.
Ne kadar suçsuzsanız o kadar suçlusunuz.
Ne kadar demokratsanız o kadar darbecisiniz.
Ne kadar muhalifseniz o kadar paralelsiniz.
Ne kadar masumsanız o kadar teröristsiniz.
Ne kadar yalancıysanız o kadar doğrusunuz.
Ne kadar gazeteciyseniz o kadar hainsiniz.
Ve ne kadar dürüstseniz o kadar tehlikelisiniz.
Değerler mahşeri böyle olunca tabii ki en özgür medya Türkiye’de.